Uzmanlar cari açık rakamlarını değerlendirdi
Uzmanlar ve ekonomistler TCMB'nin açıkladığı cari işlemler dengesi verilerini değerlendirdi.
Abone olİSTANBUL - Cari işlemler dengesi haziran ayında 4.25 milyar dolar açık verdi. Piyasalarda cari açığın 4.1 milyar dolar olması bekleniyordu. TCMB verilerine göre; cari işlemler hesabı 2012 yılı Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45 oranında azalışla 4 milyar 247 milyon dolar açık verdi. Cari işlemler açığı 2012 yılının ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30.6 oranında, 13 milyar 685 milyon dolar tutarında azalarak 31 milyar 83 milyon dolara geriledi.
Haziran itibarıyla son 12 aylık dönemde birikimli cari işlemler açığı ise bir önceki aya göre 3 milyar 468 milyon dolar azalışla 63 milyar 456 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Uzmanlar beklentilere paralel gerçekleşen rakamları değerlendirdi. Cari açıktaki daralmanın sürdüğüne işaret eden uzmanlar olumlu seyre rağmen uyarmaya devam ettiler.
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
"Haziran ayında bonoya olan yüklü girişler oldu"
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, cari açığın haziran ayında 4,3 milyar dolar ile 4,2 milyar dolar olan beklentiler dahilinde gerçekleştiğini belirterek, 2012 sonu için 55 milyar dolar olan beklentileri koruduğunu belirtti. Cari açığın yüzde 80'inin enerji kaynaklı olduğunu belirten Altınsaç, şunları ifade etti:
"12 aylık rakamlarda enerji dışı cari açık yılbaşında 28,5 milyar dolarken, haziran itibariyle 12 milyar dolara düşüyor, ekonomideki yavaşlamanın belirgin şekilde yansıdığını görüyoruz. Enerji ithalatımız ise artıyor. Yılbaşında 47-48 milyar dolar olan rakam, 51,5 milyar dolara çıkmış durumda."
Finansman tarafına bakıldığında kısa vadeli sermaye girişinin payının yeniden yüzde 75'lere yükseldiğini gördüklerini belirten Altınsaç, rasyonun yükselmesindeki en önemli etkenin haziran ayında bonoya olan yüklü girişler olduğunu, bu sebepten kısa vadeli sermayenin payının artıyor olmasını şu aşamada çok da olumsuz bulmadıklarını ifade etti.
Altınsaç şöyle devam etti: "12 aylık net sermaye girişi ise düşmeye devam ediyor. Türkiye sermayeye dayalı büyüyen bir ekonomi ve yabancı sermaye girişindeki düşüşün devamı ekonomideki yavaşlama ile tutarlı gözüküyor. 2012'nin ilk yarısında portföy yatırımları 105 milyar dolar (1,2 milyar dolar hisse, 9,2 milyar dolar bono), özellikle haziran ayında bonoya yaklaşık 3,3 milyar dolar gibi yılın en yüksek girişi gözüküyor. Rezervler 6,3 milyar dolar artış gösterdi. Uluslararası Ödemeler Sistemi (BIS) verilerinden sonra bu kalemde beklediğimiz normalleşmeyi gördüğümüzün altını çizelim."
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
"2012 yılı için tahminimiz 65 milyar dolar"
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, 2012 yılı için cari açık tahminlerinin 65 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirtti. İlk yarı rakamlarının ayrıntılara bakıldığında, cari açıktaki iyileşmenin ihracattaki yıllık yüzde 15 seviyesindeki artıştan kaynaklandığını gördüklerini belirten Girgin, şunları ifade etti:
"Haziran ayında cari açık geçen yıla göre yüzde 45 düşüşle 4,2 milyar dolar seviyesinde (piyasa beklentileri paralelinde) gerçekleşti. Haziran ayıyla birlikte ilk yarıda cari açık 31 milyar dolar ile geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 düşüş göstermiştir. İlk yarı rakamlarının ayrıntılara bakıldığında, cari açıktaki iyileşmenin ihracattaki yıllık yüzde 15 seviyesindeki artıştan kaynaklandığını görüyoruz. İhracattaki bu güçlü performansta AB dışında yeni pazarlara yönelinmiş olunmasının etkisinin yanı sıra en önemli katkı haziran ayı itibariyle 6,8 milyar dolara ulaşan altın ihracından gelmiş görünmektedir.
İthalat tarafında ise ekonomideki yavaşlamayla birlikte ilk yarıda yüzde 2'lık bir daralma görüldüğünü belirterek, finansman tarafında, ilk yarıda en önemli kalemin yaklaşık 13 milyar ile banka borçlanmaları olarak öne çıkmakta olduğunu ifade etti.
Girgin, şöyle devam etti: "Küresel likidite bolluğu banka borçlanmalarını takiben portföy girişlerinin de ikinci en önemli katkı sağlayıcı olmasına sebep olmuştur. Yurt içinde doğrudan yatırım da 2012'nin ilk yarısında 8,2 milyar dolar katkı sağlamıştır. İlk yarı gerçekleşmeleri ışığında, 2012 yılında cari açığın gelişminin büyük ölçüde petrol fiyatlarındaki baskıya, iç talepteki gelişmelere ve de özellikle altın ihracatı kaynaklı ihracat performansına bağlı olduğunu düşünüyoruz."
Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz
"Finansman tarafında Türkiye'ye döviz girişi artıyor"
Açıklanan haziran ayı cari işlemler dengesi verilerini değerlendiren Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz finansman tarafında Türkiye'ye döviz girişinin arttığını söyledi. Gerz cari açığın daralmaya devam ettiğini, ancak ülke olarak hala gidilecek çok yol olduğunu belirterek "Finansman tarafında Türkiye'ye döviz girişinin arttığını görüyoruz. Özellikle portföy yatırımlarında ve biraz daha geriden takip etmekle birlikte doğrudan yabancı sermaye girişinde de artış gördük haziran rakamlarında" dedi.
Türkiye'nin kredi notunun kredi derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından 20 Haziran'da arttırıldığını hatırlatan Gerz, şunları ifade etti:
"Dolayısıyla not artırımı nedeniyle artan döviz girişlerinin etkisi daha çok temmuz ve sonrası ödemeler dengesi rakamlarında görülecek. Yatırım yapılabilir kredi notu seviyesine giden bir ülke olarak Türkiye'ye yoğun döviz girişi ile TL değer kazanmaya başlayınca TCMB faiz indirmek durumunda kalacak. Bu gelişmelerin de yılın ikinci yarısında piyasaları olumlu yönde etkilemesi kuvvetle muhtemel."
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren
"Önümüzdeki dönemde cari açıkta iyileşmenin yavaşlaması şaşırtıcı olmamalı"
Haziran ayında 4,2 milyar dolar ile piyasa beklentisine yakın gerçekleşen cari açık verisini değerlendiren ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, kurum olarak 2012 sonundaki 63 milyar dolarlık cari açık öngörülerini koruduklarını belirterek yılın kalan döneminde cari açıktaki iyileşmede yavaşlama görülmesinin şaşırtıcı olmaması gerektiğini ifade etti.
12 aylık kümülatif cari açığın düşüş eğilimini koruyarak 63,5 milyar dolarla Nisan 2011'den bu yana en düşük seviyesine gerilediğini hatırlatan Dağdeviren "Cari dengenin en önemli kalemini oluşturan ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya paralel hızla gerileyen dış ticaret açığı, önceki yılın aynı dönemine göre (YY) Haziran ayında cari açıktaki düşüşte belirleyici olmaya devam etti" dedi.
Haziran ayında gelir açığını önceki yılın aynı dönemine göre düşüren temel kalemlerin doğrudan yatırımlar nedeniyle yurt dışına çıkışların düşmesi ve portföy gelirlerindeki artış olduğuna dikkat çeken Dağdeviren şunları kaydetti: Finansman tarafında temel olarak toplam kayıtlı sermaye girişinin arka arkaya üçüncü ay cari açığın üzerinde gerçekleşmesi öne çıkarken, böylelikle Haziran ayında resmi rezervlerde 4,4 milyar dolar düzeyinde çok belirgin bir artış yaşandı. Spesifik olarak ise 9 milyar dolarlık toplam kayıtlı sermaye girişinin cari açığı karşılama oranı yüzde 211 ile 2009 krizinden bu yana en yüksek değerine ulaştı. Haziran ve 2012'nin ilk yarısında sermaye girişlerinin kısa ve uzun vade kompozisyonuna baktığımızda ise kısa vadeli girişlerinin ağırlığının devam ettiğini görüyoruz. Ancak cari açığın çok üzerinde giriş yaşanan haziran ayında uzun vadeli sermaye girişlerinin cari açığı karşılama oranının özellikle doğrudan yatırımlardaki ve Hazine'nin yurt dışı tahvil ihraç girişine bağlı olarak yüzde 77 ile Mart 2011'den bu yana en yüksek düzeye çıkması da dikkati çekiyor." Borç çevrim oranları açısından da olumlu tablonun devam ettiğini belirten Dağdeviren, reel sektörün uzun vadeli borç çevrim oranının haziranda yüzde 109, son 12 aylık dönemde ise yüzde 110 düzeyini koruduğunu kaydetti.
Dağdeviren açıklamalarına şöyle devam etti: "2012 sonundaki 63 milyar dolarlık cari açık öngörümüzü koruyoruz. Dolayısıyla yılın kalan döneminde cari açıktaki iyileşmede yavaşlama görmemiz şaşırtıcı olmamalı. Uzun vadeli kaynak girişinde devam eden iyileşme olumlu görünürken, kısa vadeli kaynak girişleri rezerv artışı ile birlikte gerçekleşmeye devam ettikçe global risk iştahına bağlı kırılganlık tedirginlik yaratmayabilir."
Finansbank Ekonomisti Başak Karaaslan
"Ekonomideki yavaşlamanın etkisini görebiliyoruz"
Finansbank Ekonomisti Başak Karaaslan, haziran ayı cari açık rakamlarında, ekonomideki yavaşlamanın ve Merkez Bankası'nın almış olduğu önlemlerin etkisinin görüldüğünü belirtti. Karaaslan, haziran ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirirken, 4,25 milyar dolarlık haziran ayı cari açık rakamının beklentiler dahilinde geldiğini, kendi tahminlerinin ise 4,3 milyar dolar olduğunu, cari açığın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 aşağıda gerçekleştiğini belirtti.
Yılın ilk yarısında 31 milyar dolar cari açık olduğunu hatırlatan Karaaslan, geçen yılın ilk yarısındaki cari açığın üçte birine karşılık geldiğini söyleyerek, "Ekonomideki yavaşlamanın ve Merkez Bankası'nın almış olduğu önlemlerin etkisini cari işlemler verilerinde görebiliyoruz. Detaylara bakıldığında net doğrudan yabancı yatırımlarda güçlü bir giriş olduğunu görüyoruz. Portföy yatırımlarında da ciddi bir giriş var. 3,3 milyar dolar bono piyasasına ve 900 milyon dolar da hisse senedi piyasasına giriş var. Bono piyasasına girişlerin 1 milyar doları Euro-bond'lardan kaynaklı. Geri kalan kısmı da çok şaşırtıcı değil. Bono faizleri haziran ayından itibaren ciddi anlamda toparlanmaya başlamıştı. Bono faizleri 9,45'ten haziran ayında 8,60 seviyelerine gelmişti. Dolayısıyla bu girişleri faizlerde görmüştük" şeklinde konuştu.
Karaaslan, borçlanmalarda bir sıkıntı olmadığını, banka ve banka dışı kesimin borçlarını çevirebildiğini belirterek, resmi rezervlerde 4,4 milyar dolarlık bir artışın olduğunu söyledi. Genel olarak bakıldığında finansman bölümünde sınırlı bir iyileşmenin varlığına dikkati çeken Karaaslan, "Net doğrudan yabancı sermaye girişleri aylık cari açığın yüzde 45'ini finanse ediyor. Ama diğer taraftan kısa vadeli girişler, özellikle portföy girişi aylık cari açığın yüzde 88'ini finanse ediyor" dedi.
Haziran ayı cari ödemeler verileri ışığında kendilerinin uzun vadeli beklentilerinin değişmediğini söyleyen Karaaslan, dış dengedeki düzeltmenin kademeli olarak devam edeceğini ve yıl sonu cari işlemler açığının 59 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini belirtti.
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi
"Portföy yatırımlarının katkısı ile bir sorun yaşanmıyor"
Cari açığın beklendiği gibi düşmeye devam ettiğini belirten Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi ekonomik büyümedeki dengelenmeye paralel olarak cari açığın azaldığını ve finansmanda portföy yatırımlarının katkısı ile bir sorun yaşanmadığını kaydetti. Haziran ayında yıllık bazda 67 milyar dolardan 63,5 milyar dolara gerileyen cari açık verilerini değerlendiren Gelberi "Haziran ayındaki bu gerilemede ithalattaki düşüşün etkisinin diğer etkilerden daha fazla olduğu görülüyor. Ancak cari açıkta düşüşün sonuna geldiğimizi düşünüyorum." Ekonomik büyümede yavaşlama ve petrol fiyatlarındaki düşüşün durduğuna dikkati çeken Gelberi, turizm gelirlerinde ise mevsimsel olarak beklenen artışlar olduğunu belirtti.
Gelberi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Finansman tarafında bankaların borç çevirme oranı azalmışken, reel sektörün borç çevirme oranı artmış durumda. Kısa vadeli sermaye girişleri ve Merkez Bankası'nın rezerv artışı devam ediyor. Portföy yatırımları, Nisan 2011 ayından itibaren en yüksek seviyesine çıktı. Sonuç olarak, ekonomik büyümede dengelenmeye paralel olarak cari açık azalıyor ve finansmanda portföy yatırımlarının katkısı ile bir sorun yaşanmıyor."