Uzmanlar büyüme rakamlarını yorumladı
Türkiye 9 aylık dönemde yüzde 2.6 büyüdü. uzmanlar beklentiler altında gelen büyüme ile ilgili öngörülerini açıkladılar.
Abone olANKARA - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,6 büyüdüğünü açıkladı.
Piyasada büyüme beklentisi ise yüzde 2.6 seviyesindeydi. Sanayi üretiminde gerilemenin de beklentilerin çok üzerinde yüzde 5,7 gelmesi piyasayı etkiledi.
Uzmanlar ve akademisyenler büyüme rakamlarını yorumladı.
Akbank Başekonomisti Fatma Melek
[PAGE] "4. çeyrekte yüzde 4 büyüme gerekiyor"
Akbank Başekonomisti Fatma Melek, 3. çeyrek verilerinin ekonomik faaliyetlerde yavaşlamanın devam ettiğini gösterdiğini belirtti.
3. çeyrek milli gelir büyümesinin beklentilerin altında gelmesine sebep olarak, iç talebin daralmaya devam etmesi ve net ihracatın büyümeye katkısının 3. çeyrekte- bir önceki çeyreğe göre- azalmış olmasınını gösteren Melek, şunları kaydetti:
"İç talebin 3. çeyrekte büyümeye katkısı eksi 1,7 puan, net ihracatın katkısı ise 3,4 puan. İhracatın büyümeye katkısında net altın ihracatını da göz ardı etmemek lazım. Yılın 3. çeyreğine ilişkin veriler beklentilerin aksine yurt içi talepte ılımlı bir artışa işaret etmiyor. Yılın ilk dokuz ayında yüzde 2,6 büyüyen ekonomiye iç talebin katkısı eksi 1,1 puan, net ihracatın katkısı ise 4,6 puan oldu. Enflasyonda görülen gerileme ve büyümenin düşük seyrini sürdürmesi ile Merkez Bankası'nın koridorun üst bandında faiz indirimlerine devam etmesini bekliyoruz."
Melek, harcama kalemlerine bakıldığında yatırım harcamalarının 2. çeyreği takiben 3. çeyrekte de gerilemesinin hızlanarak devam ettiğini ifade ederek, "Bu zayıf gidişatı sermaye malı üretimi ve ithalatından ve ticari kredilerin gelişiminden de görüyoruz. Üretim ve yatırım eğilimi 3. çeyrekte azalmaya devam etti. Nitekim özel sektör makine ve teçhizat yıllık bazda, 2. çeyrekteki yüzde 11,4 gerilemeyi takiben 3. çeyrekte de yüzde 15 gerileme gösterdi. Özel sektör tüketim harcamaları ise 3. çeyrekte daralmaya devam etmekle birlikte burada 2. çeyreğe göre çok ufak bir iyileşme söz konusu" dedi.
Yılın dördüncü çeyreğine ilişkin göstergelerin durağan bir görünüm sergilediğini, mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranının önceki çeyreğe göre yatay seyrettiğini ifade eden Melek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün açıklanan ekim ayı sanayi üretimi ise ekonomik faaliyetlerde daralmaya işaret ediyor. Yatırım talebi düşük seyrine devam ediyor. Ekim ayı sermaye malı üretimi ve ithalatı yıllık bazda daralıyor. Ticari kredilerin yıllık artışı ise geriliyor. 4. çeyrekte yatırım harcamalarında büyüme beklemiyoruz. Tüketim harcamalarına bakıldığında ise ekim ayında tüketim malları ithalatı geriliyor, dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları üretimi geriliyor. Tüketici kredileri artışı ticari kredilere göre daha olumlu seyrediyor.
Açıklanan verilerde yukarı yönlü bir revizyon olmadığı ve son iki aya ilişkin üretim verileri olumlu geldiği takdirde yıl sonu büyümesinin yüzde 3 olabilmesi için milli gelirin 4. çeyrekte yüzde 4 büyümesi gerekiyor."
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil
[PAGE] "Faiz düşüşü rasyonel bir çözüm değil"
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, üçüncü çeyrek büyümesinin oldukça düşük geldiğini ve ekonomik yavaşlamanın bu yılın üçüncü çeyreğinde de artarak sürdüğünün ortaya çıktığını belirtti.
Sektörler bazında bakıldığında tüm sektörlerde yavaşlama olduğunu ifade eden Fertekligil, "Tüketim tarafında, özel sektör tüketim harcamalarının daralmaya devam etmekte olduğu izlenmekte. Bu çerçevede iç talebin büyümeye katkısı negatif oldu. Dış talebin katkısı da ikinci çeyreğe göre azalmış durumda. Bu veriler, 2012 yılında ekonomik büyüme konusunda fazla umut vermiyor. Ekim ayı sanayi verisi de oldukça olumsuz ve yılın son çeyreğindeki büyüme konusunda kuşkuları artırmakta" dedi.
Sanayi üretiminin eylüldeki toparlanmanın ardından ekim ayında hızlı gerilediğini belirten Fertekligil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kasım ve aralık aylarında sanayi tarafında ciddi toparlanma olmazsa -ki bu düşük olasılık-, yıllık ekonomik büyümenin yüzde 3'ü yakalaması bile çok zor olacak gibi görünüyor. Bu da aslında enflasyonun neden düşük seyrettiğine dair bir fikir vermekte ve Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusunda elini güçlendirmekte. Ancak bu düşük büyüme rakamları, ekonominin 2013 performansı konusunda çok daha dikkatli olunmasını gerektirmekte. Eğer küresel ekonomi 2013'te de düşük büyüme ve resesyon arasında kalır ve küresel ekonomide bir toparlanma olmazsa, Türkiye ekonomisinin de bu şartlar altında canlanması zor olabilir. Sadece Merkez Bankası'ndan faiz düşüşüne devam etmesini istemek de büyüme açısından rasyonel bir çözüm değil. Çünkü bunun da bir sınırı olacaktır ve fiyat istikrarını da düşünmek zorundasınız. Bu çerçevede, Türkiye ekonomisinde kapsamlı yapısal reformların devam etmesi gerekmekte."
THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban
[PAGE] "MB faizleri düşürerek özel sektörün önünü açmalı"
Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, yüzde 1,6 olan üçüncü çeyrek büyüme rakamının beklentilerin çok altında olduğunu dile getirerek, "Bunun sebeplerine bakıldığında özel sektör yatırımlarında çok ciddi düşüş görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Büyüme rakamlarının düşük gelmesinin cari açık rakamlarının düşük gelmesinden belli olduğunu kaydeden Ban, "Merkez Bankası büyüme rakamlarından gelen sinyali anlamalı. Gelecek Para Politikası Kurulu toplantısında faizleri düşürerek özel sektörün önünü açmalı. Rakamlar, ayağın frenden çekilmesi gerektiğini açıkça gösteriyor" diye konuştu.
Açıklanan son verilerin piyasalarda faiz koridorunda indirim beklentisine yol açacağına işaret eden Ban, Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 3,2 olarak revize edilen yıllık büyüme hedefinin tutturulmasında da sorun yaşanabileceğini sözlerine ekledi.
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan
[PAGE] "Gaza hafiften basma zamanının geldi"
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, bugün açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamının ve ekim ayı sanayi üretimi rakamlarının hayal kırıklığı yarattığını belirterek, şunları kaydetti:
"Büyümede üçüncü çeyrek rakamı yüzde 1,6 olarak gerçekleşirken, beklenti büyümenin yüzde 2,6 olması yönündeydi. Sanayi üretiminde ise ekimde yıllık bazda yüzde 1,9 daralma beklenirken açıklanan rakam yüzde 5,7'lik düşüş oldu. Bunun yanında ikinci çeyrek büyüme verisi de yüzde 2,9'dan yüzde 3'e revize edildi."
Açıklanan bu rakamlarla Türkiye ekonomisinin büyüme hızının 2012 yılında yüzde 3'ün altında gerçekleşme olasılığının attığını ifade eden Doğan, şunları ifade etti:
"MB sene başından beri yılın üçüncü çeyreği ile birlikte yeniden ılımlı bir büyüme sürecine girileceği söylemini tekrarlıyordu. Açıklanan rakamlar istenilen büyüme hızına kavuşulamadığını göstermiş oldu. Bu rakamların ardından MB'nin ayağını gaza hafiften basma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Bu yönde atılacak ilk adımın da, politika faizi ve faiz koridorunun alt bandında bu ay yapılacak PPK toplantısında en az 25 baz puanlık indirim yapılarak atılacağını düşünüyoruz."
Geçen aylarda görülen ve beklentilerin oldukça altında kalan dış ticaret açığı, cari açık ve enflasyon rakamlarında görülen iyileşmenin yine büyümeden feragat edilerek sağlanmış olduğuna dikkati çeken Doğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Başka bir ifade ile ilerleyen çeyreklerde büyümede yeni hayal kırıklıkları yaşanmaz ise, cari açıkta da dip rakamlara ulaştığımızı düşünüyoruz. Özetle bundan sonra büyümeye biraz daha ağırlık verilecek olur ise dış ticaret açığı, cari açık ve enflasyon rakamlarında yeniden yukarı yönlü bir hareket görebiliriz. Bu da büyüme ve cari açık arasındaki döngünün devam ettiğinin gösterecektir."
EFG İstanbul Menkul Değerler Başekonomisti Haluk Bürümcekçi
[PAGE] "Büyüme beklentimizi yüzde 2,9'a indiriyoruz"
EFG İstanbul Menkul Değerler Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, "2012 yılı büyüme tahminimiz olan yüzde 3,4'ün üzerindeki aşağı yönlü risklerin artması nedeniyle büyüme beklentimizi yüzde 2,9'a indiriyoruz. Her ne kadar yılın son çeyreğinin ilk ayı olan ekimde gerçekleşen sanayi üretimi büyüme hızı konusunda ümit vermemiş görünse de, bayram tatillerinin işgünü üzerindeki etkisinden kaynaklanan bu gelişmenin kasımda gerçekleşecek olası çift haneli üretim artışı ile telafi edileceğini ve yılın son çeyreğinde önceki çeyreklere göre daha yüksek bir büyüme oranının (yüzde 3-4 aralığında) gerçekleşeceğini düşünüyoruz" dedi.
Son çeyrekte, iç talebin büyümeye katkı yapmaya başlamasını, dış talebin katkısının ise azalarak devam etmesini beklediklerini kaydeden Bürümcekçi, şunları aktardı:
"Büyüme hızının Türkiye ekonomisinin potansiyel büyüme hızının (yüzde 4,5-5,0) altında kalmaya devam etmesi Merkez Bankası'na gevşek para politikasını koruma imkanı verdiğini düşünürken, düşük faiz ortamının yurt içi özel tüketime ve bir miktar gecikmeyle de yurt içi özel yatırımlara destek olmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, büyüme hızının bir miktar güç kazanarak 2013 yılında yüzde 4,5 düzeyine ulaşacağını öngörüyoruz."
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin
[PAGE] "Zayıf görünüm gevşek para politikasını onaylıyor"
OYAK Yatırım Ekonomisti Gülay Elif Girgin, Üçüncü çeyrek GSYH büyümesinin yüzde 1,6'lık seviyesi ile beklentilerin altında gerçekleştiğini belirterek, "Ayrıntılara bakıldığında özel tüketimde daralma devam ederken hükümet harcamaları ve net dış talebin yardımıyla büyümenin pozitif tarafta kaldığını görüyoruz" dedi.
Üçüncü çeyrekte net dış talebin büyümeye katkısının önceki ilk iki çeyreğe nazaran yavaşladığını ifade eden Girgin, şu değerlendirmede bulundu:
"İktisadi faaliyetler tarafında ise sanayi üretimi ilk iki çeyreğe göre ciddi şekilde zayıflarken, inşaat yıllık bazda yatay kalmıştır. Üçüncü çeyrek büyümesinin zayıf görüntüsü her ne kadar o denli sürpriz olmasa da özellikle ekim ayı sanayi üretiminin Eylül 2009'dan beri görülen yüzde 5,7 ile en yüksek daralmayı kaydetmesinin dördüncü büyüme ile ilgili soru işaretlerini arttırdığını düşünüyorum. İlk üç çeyrek GSYH büyüme ortalamasının yüzde 2,6 ile sınırlı kalması ve öncü göstergelerin performansı dördüncü çeyrek büyümenin hükümet tahmini olan yüzde 3,2'ye ulaşmada sıkıntı yaşanabileceğini göstermektedir."
Bu zayıf görünümün Merkez Bankası'nın gevşek para politikasına devam etmesini de onaylar nitelikte olduğun değinen Girgin, şunları ifade etti:
"2013 ile ilgili olarak daha öncede belirttiğimiz gibi dördüncü çeyrek performansı önemli bir göstergedir. Bu anlamda net dış talebin 2012 yılı kadar bir katkı sağlamayacağı gözönüne alınırsa özel tüketimdeki hızlanma 2013 büyümesi için en kritik belirleyici olacaktır. 2013 yılı için büyüme beklentimiz yüzde 3,5-yüzde 4 seviyesidir."
HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu
[PAGE] "Yatırımda sert gerileme etkili olmuş görünüyor"
HSBC Portföy Stratejisti Ali Çakıroğlu, 2012 yılı 3. çeyrek büyüme verilerinin beklentilerin altında geldiğini belirterek, "Beklenenin altında gerçekleşen 3. çeyrek büyümesinde özel sektör yatırım harcamalarında kaydedilen sert gerileme etkili olmuş görünüyor. Özel sektör yatırım harcamaları geçtiğimiz senenin aynı dönemine göre yüzde 11,1 azalırken, bunda yüzde 14,7 azalan makine teçhizat yatırımı etkili oldu. Bununla birlikte özel tüketim harcamaları da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 azaldı" dedi.
Çakıroğlu, ekim ayı sanayi üretiminin yüzde 2,5'lik daralma beklentilerinin belirgin üzerinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 azaldığını kaydederek, tahminlerin altında kalan verilerin Merkez Bankası'nın büyüme odaklı para politikası duruşunu desteklediğini kaydetti.
Buna bağlı olarak önümüzdeki hafta salı günü yapılacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma ve haftalık repo faizlerinde sırasıyla 50 ve 25 baz puanlık indirime gideceği düşüncesinde olduğunu belirten Çakıroğlu, şunları kaydetti:
"Piyasalar açısından bakıldığında açıklanan verilerin geçmiş dönem performansına referans vermesine de bağlı olarak İMKB üzerinde kayda değer bir etki yaratmayacağı kanaatindeyiz. Bununla birlikte Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin güçlenmesine de bağlı olarak bono faizlerinde hafif çaplı düşüşler görebiliriz. Bununla birlikte Türk Lirası üzerindeki baskı belirginleşebilecek."
ASO Başkanı Nurettin Özdebir
[PAGE] "Yumuşak iniş, düşünüldüğünden sert oluyor"
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yazılı açıklamada, TÜİK tarafından açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi. Merkez Bankası'nın faiz indiriminde geç kaldığını öne süren Özdebire göre; Enflasyon ve iç talep şartları faiz indirimini destekledi. Merkez Bankasının faiz indiriminde daha fazla gecikmesi halinde ekonomik faaliyetlerdeki ivme kaybını, telafi etmek zorlaşacak ve 2013 yılındaki büyüme beklentileri de olumsuz etkilenecek.
Özdebir'e göre, Türkiye'nin, bu büyüme verisiyle yılı yüzde 3'ün altında bir büyümeyle kapatma ihtimali güçlendi. Ekim ayında sanayi üretimindeki yüzde 5,7'lik sert düşüş de bu beklentiyi destekliyor. İç talepteki artışın eksiye dönmesi, iç pazarda yaşanan sıkıntıları açık bir biçimde gösteriyor. İhracatın büyümeye olumlu katkısı olmasaydı büyüme hızı daha da düşük olacaktı.
Özdebir, AB'deki durgunluğa rağmen ihracatta sağlanan artışın önemli bir başarı olduğunu belirterek, "Ancak küresel ekonomideki ve AB'deki gelişmeler dikkate alındığında bu başarının önümüzdeki dönemde de sürdürülebilmesi zor görünüyor" ifadesini kullandı.