‘Private Label’a karşı üreticiler kota istiyor
Private label markalar, birçok ürün grubunda pazar lideri oldu. Rekabetten bunalan markalı üreticiler gelinen noktada bu ürünlere satış kotası istiyor.
Abone olİmam GÜNEŞ
İSTANBUL - Market markalı (private label) ürünler, fiyat avantajı ile birçok ürün grubunda pazar lideri olunca markalı üretici “kota” istedi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı ve Altunbilekler Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, private label ürünlere yüzde 20’lik satış kotası getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Özellikle son 5 yılda ciddi bir büyüme kaydeden private label ürünlerin, yıl sonunda 25 milyar liralık pazar hacmine ulaşması öngörülüyor. Gıda ve temizlik ürünlerinde ön plana çıkan private label ürünler, markalı üretici firmalardan fiyat avantajı sayesinde pazar kapmaya başladı. Özel Markalı Ürün Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği (PLAT) Başkanı İmer Özer, private label markaların, A-markalardan daha fazla pazar payı kapıp büyüyeceğini savundu. Özer, satış kotası konmasının ise tüketiciler tarafından da kabul edilmeyeceğini kaydetti.
Nielsen’in hazırladığı rapora göre; son 10 yılda, süpermarketlerin ve indirim marketlerinin nokta sayısı yaklaşık 3 katına çıktı. 400 metrekare altı süpermarket lerin hızlı büyümesi de private label’ların rakiplerinden pazar payı kapmasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Bilinen markaların yıllık büyümesi yüzde 6-7 civarında seyrederken, market markalı ürünlerde bu oran yılda yüzde 20’yi buldu. Zincir marketlerin kendi markalarıyla yaptırdıkları üretimde, üreticilerin yüzde 80’ini küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor. En fazla üretim hububat, kağıt, temizlik sektöründe yapılıyor. Bu sektörde üreticilerin marka, pazarlama, dağıtım yatırımı yapmaması ise fiyat avantajını markalı ürünlere göre yüzde 30’lara kadar çıkarıyor.
25 milyar TL’lik bir pazar hacmi
PLAT Başkanı İmer Özer, private label ürünlere satış kotası konması ile ilgili şu ifadelere yer verdi: “Biz private label üreticileri ve dernek temsilcileri olarak, ilk hedefimizin kalitenin gerçek fiyatı ile tüketiciye sunulması olduğunu her zaman dile getiriyoruz. Bu nedenle tüketici nezdinde fayda yaratılan bu sektöre satış kotası konması gibi bir durumun sadece bizim değil tüketici tarafından da kabul edilmeyeceği aşikar.”
Private label ürünlerin pazardaki ağırlığının yavaş da olsa arttığını dile getiren Özer, son 5 yılda yaşanan büyüme ile yıl sonunda 25 milyar TL’lik bir pazar hacmi yakalanacağını belirtti. Bu büyüme ile, private label ve A-Markalı ürünler arasındaki fiyat makasının her geçen gün daraldığına dikkat çeken Özer, private label markaların, A-Markalardan pazar payı alarak daha da hızlı büyüyeceklerine vurgu yaptı.
Private label sektörünün şu an geldiği noktada gıda dahil olmak üzere neredeyse tüm sektörleri kapsadığını vurgulayan Özer, bunların başında gıda ve temizlik sektörleri başı çekerken, kozmetik sektörünün en geride kaldığını ifade etti. Özer, detaylar incelendiğinde ise pazar liderinin net verilerle beraber “Dost Süt” olduğunu dile getirdi.
BİM’in yüzde 80’inin, A101’in yüzde 50’sinin private label ürünler olduğunu kaydeden Özer, bu stratejide ilerleyen zincir mağazaların sayısının sürekli artığını aktardı.
Özer şöyle devam etti: “Diğer bir yandan Migros, Carrefour ve Real gibi mağazalar ise neredeyse tüm ürün gruplarında private label ürünlere sahipken, yine de private label ürünler A-Markalı ürünlere göre yüzde 15-20 dolaylarında kalmakta.”
‘Private label ürünlere satış kotası uygulanmalı’
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı ve Altunbilekler Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, indirim mağazalarının küçük köylere kadar girdiğini söyledi. Discount marketlerin, diğer marketler ve küçük esnaf için tehdit oluşturduğunu ifade eden Altunbilek, özellikle private label satışlara kota getirilmesi gerektiğini vurguladı. Altunbilek şöyle devam etti: “Altunbilekler olarak Ankara’da 82 lokasyonda hizmet veriyoruz. Bizim marketlerimizde private label yok denecek kadar az. Daha önce gündeme gelen ama uygulanmayan private label ürünlere yüzde 20’lik kotası getirilmesi gerekiyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, iş yeri sayısınına, nüfus yoğunluğuna göre bir kıstas belirlemesi gerekiyor. Bir caddede 3-5 tane indirim market yana yer alıyor. Bu diğer marketlerin yanı sıra küçük esnafı da çok zor durumda bırakıyor. İlgili bakanlığının bu duruma bir çözüm bulması gerekiyor.”