Netaş, hizmet verdiği firmalarla büyüyecek
Netaş’ın Cisco ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle düzenlediği ‘Tech-Anadolu Buluşmaları’nın 3’üncüsü İzmir’de yapıldı. Toplantıda İzmir’in önde gelen kurumsal şirketlerinin temsilcileri biraraya geldi
Abone olSEDAT ALP
İZMİR - Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü Netaş’ın Cisco ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle düzenlediği ‘Tech-Anadolu Buluşmaları’ serisinin yeni ayağı İzmir Mövenpick Hotel’de yapıldı. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın da katıldığı toplantının modaratörlüğünü DÜNYA Gazetesi Bölgeler Yayın Koordinatörü Talip Aktaş yaptı.
Toplantıda, İzmir’in önde gelen kurumsal şirketlerinin temsilcileri ile biraraya gelen Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, yaklaşık 2 yıldır İzmir’de sistematik olarak büyümeye çalıştıklarını belirterek, “Geleceğin hem üretim hem de bilgi kenti olacağına inandığımız İzmir’de daha güzel işler yapabileceğiz. Birbirimize ihtiyacımız olduğunu gördük. 50 değil, 100-150 kişilik sistematik kadrolara ihtiyaç var. Biz aslında size fırsat yaratmak, maliyetlerinizi azaltmak için buradayız. Her anlaşmamızın arkasında bir maliyet indirimimiz var” diye konuştu.
Altay, büyük projeden küçük projeye kadar her yıl 7-8 bin fatura kesen Netaş’ın kendisinden hizmet alan işletmelerle birlikte büyümek istediğini ifade ederek, “Bu alanda İzmir’de belirli bir noktaya geldik” dedi. Altay, işletmelerin genellikle bilişim teknolojileri (IT) konusunda kendi donanım ve servis elemanlarının olmasını istediğini, ancak bunun daha fazla maliyet anlamına geldiğinivurgulayarak, “IT konusunda dışarıdan profesyonel hizmet alındığında maliyetler 5 kat azalıyor ve pazardaki aktivite artıyor. Türkiye’de bu denklemi sıkışmış görüyorum. Bu sadece KOBİ’lerde değil, Türkiye’nin her yerinde, her markanın bin 500-2 bin IT elemanı var. Topluyorsunuz 10 binlerce personel ve hepsi aynı işi yapıyor, hiçbir fark yaratmıyor. Bu nedenle hep kısır kalıyoruz ve Türkiye gerçek anlamda büyük sistem entegratörü firmaları çıkaramıyor” şeklinde konuştu.
1. Lig stadyumları akıllı stad haline gelecek
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Netaş’ı 2012’de IT alanında en fazla patent üreten ikinci firma ve bu alanda Ar-Ge yaparak ülkeye en fazla katkı sağlayan firma olarak ilan ettiğini aktaran Altay, şunları söyledi: “3 yıl önce stratejimizi koyarken, bizimle çalışan firmalara fırsat getirmeyi amaç olarak belirledik. Firmalara dünyanın en iyi teknolojilerini en katma değerli şekilde getirmezsek zaten işimizi iyi yapmıyoruz demektir. Büyük firmalardan KOBİ’lere kadar bu çalışmaları yapıyoruz. Çok büyük projelere imza attık. Son 2 yılda Türkiye’nin en büyük iki bankasını buluta taşıdık. Tüm adalet sarayları, mahkeme salonlarını video konferans sistemi ile birbirine bağladık. Bakanlık hükümlü taşıma maliyetinden kurtulduğu için, proje maliyetini 1 yılda çıkardı. Bu projeleri Cisco ile yaptık. Şu anda da birinci lig stadyumlarını akıllı stat haline getirmek için çalışıyoruz.”
47 yılda ekonomiye 2.2 milyar dolar kazandırdık
Netaş’ın, 47 yıl önce Türkiye’de sadece 100 bin hatlık telefon santrali kapasitesi varken kurulduğunu belirten Altay, “O zaman tek amacı ülkede daha çok kullanıcıya telefon hizmeti götürmekti. Bunu da imal ederek götürecek şekilde çalışmalarına başladı ve 47 yılda Türkiye ekonomisine 2.2 milyar dolar döviz tasarrufu sağladı. Bunu kendi geliştirdiğimiz kırsal santrallerle, sistem ve özel telefon sistemleri ile yaptık. 1973’ten itibaren Ar-Ge yapmaya başladık. 2.2 milyar dolarlık tasarrufun büyük kısmı da Ar-Ge’den geldi. Son 10 yılda 400 milyon doların üzerinde yazılım ihracatı oldu. Bu alanda son 5 yılda şampiyon olduk. Halen yüzde 30-35 bant üzerinden yazılım ihracatımız sürüyor" dedi.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne ağırlık verdiklerini ve 2.5 yıl önce Probil’i satın aldıklarını hatırlatan Altay, “Büyük ve KOBİ işletmelere daha geniş destek vermeye başladık. Sadece donanım satmıyoruz. 700 kişiyi aşan Ar-Ge grubumuzla bu alanda hizmet üretiyoruz. En başarılı markalarla Türkiye’ye katkı sağlıyoruz. Cisco ile işbirliği geliştirdik. Tüm bilgilerini bünyemizde topladık. Çok değişik projelere imza attık. Cisco Netaş’ı 2012’de ‘Kurumsal Pazarda Dünya Çapında Yılın İş Ortağı’ büyük ödülüne layık gördü. İlk kez Türkiye’den bir firma Cisco tarafından dünya ölçeğinde ödüllendirilmiş oldu” dedi.
Cinali: Cisco, Ar-Ge’ye 5 milyar dolar harcıyor
Cisco Türkiye Genel Müdürü Ümit Cinali de, Cisco’nun cirosunun yüzde 10’unu oluşturan 5 milyar doları Ar-Ge’ye harcadığını belirterek, “Bütün dünyada internet trafiğinin yüzde 75’i Cisco cihazları üzerinden sağlanıyor. Kırılım noktalarını sezinlemek ve ona göre karar vermek en önemli özelliğimiz. Dünyada 15 milyar mobil cihaz internete bağlı. 2020’de bu sayının 50 milyara çıkması öngörülüyor.
Araştırmalar buzdolabına konan gıda ürünlerinin yüzde 38’inin atıldığını gösteriyor. Basit bir teknoloji ile bunları önlemek mümkün. Bu gün mobil bir dünya var. Sosyal, görsel bir dünya var. Cisco her türlü malı önce kendi personeli arasında dener, başarılı bulursa piyasaya sürer” ifadesini kullandı. Artık teknoloji olmadan çözüm üretmenin oldukça zorlaştığını dile getiren Cinali, “İnsanlar teknolojiye ihtiyaç duyduklarında bunu anında ve ucuza istiyor. Cisco da değişti, veri merkezleri için sunucular yapmaya, buluta girmeye başladı. İhtiyaç olan teknolojileri gövdesine kattı” dedi. Cisco’nun bir yılda 10 bin sipariş aldığını dile getiren Cinali, “Netaş da muazzam iyi çalışan servis ağına, yazılım ve kalifiye insan gücüne sahip. Türkiye’de katma değer eksik. Bu sorunu bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Nasıl bir şeye farklılık katarak, güzel bir şekilde çözebiliriz? Türkiye’yi değişik yapan nedir? Bir iki şeyi aynı anda seçip onu en güzel şekilde yapmalıyız. Bir yazılım yapıp değer yaratalım deniyorsa, Cisco 5.5 milyar doları bunun için harcıyor zaten. Microsoft var, onlar da yapıyor. Türkiye de katma değere odaklanmalı” diye konuştu.
• BTM AŞ Genel Müdür Yardımcısı Nilüfer Keyvancıoğlu:
Ürünün satın alınmasından tutun müşterinin kapısına kadar olan süreçlerde sürekli tıkanıklık yaşanıyordu. Bunu 7 yıl önce keşfettiğimizde süreçleri EMP’ye taşıdık ve verimlilik artışı, işgücü tasarrufu, maliyetlerin düşüşüne tanıklık ettik. Şimdi bu süreçleri daha kontrollü sürdürüyoruz. Ciddi katma değer sağladık, şirket büyümesi de hız kazandı. Şu anda kullanıcı sayımız çok yüksek. • Bindevre Mekatronik İş Ortağı Hikmet Gürbüz: Elektronik, elektromekanik ürünler üretmeye çalışıyoruz. Asıl ağırlığımız akıllı evler yönünde. Hedefimiz bankamatikten parasını çeken herkesin kullanabileceği arayüzler oluşturmak. Rakiplerimiz dünya devleri. Ama başaracağız. İnsanlar evindeyken işyerinde ne olduğunu, işteyken evinde ne olduğunu bilmek istiyor.
• Elektral AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sayıl Dinçsoy:
Silah ve kapı dedektörleri ile ürün otomatları üretiyoruz. Otomata ciddi yatırım yaptık. Yanımızdaki fabrikayı satın aldık. Mondelez International gibi bir dünya devi cihazlarımızı denedi ve ilk etapta 800 adet sipariş verdi. Fransız Fisapac firması ile de ilk partide 100 cihaz için anlaştık. Cihazlarımızda taklit edilemeyen kahve çipli torbalar da kullanılabiliyor. Makine çip üzerinden herşeyi kontrol ediyor. Cihazları A’dan Z’ye biz tasarlıyoruz. 20- 25 civarında da modelimiz var.
• Sepici Holding AŞ Genel Koordinatörü Talip Sepici:
Deri üretiyoruz.1960’larda yaptığımız 3-4 faturadan biri yanlış olurdu. Facit çıktı, “Baba buldum, sorunlarımız bitti” dedim. Sonra IBM 250 kw çıkınca şaşkına döndük. Şimdi ne hallere geldik. Teknolojiyi yüksek kullanan bir firmayız. 20 yıl önce yazılımı kendimiz yapalım diye 8-10 elektronik mühendisi aldık, baktık iş çıkmıyor, sonra yazılım almaya başladık.
• Günar Danışmanlık Kurucusu Enis Meftunoğlu:
Teknolojik inovasyon şirketin maliyetinin düşürülmesinden, kurumsallaşmasına kadar her süreci etkiliyor. İnsanlar teknolojiye prim vermek istemiyor. Sermaye yetersizliği bunu destekliyor. KOBİ’ler bu tür yatırımları yapmaktan imtina ediyorlar. Göremediğimiz projeleri görebileceğimiz şekilde bizlere anlatabilirlerse çok yararlı olur.
• Olgunsoy İlaç Kozmetik AŞ Genel Müdürü Enver Olgunsoy:
İlaç ve kozmetik üretiyorum. Bilgi teknolojileri Türkiye’ye ilaç sektörü ile girdi. 1982 yılında Koç Holding’te barkot sistemi yokken, sektörde barkot vardı. Eczaneler bankalardan sonra bilgisayarla tanışan ilk kuruluşlar oldu.
• Yaşar Holding Ağ ve Güvenlik Grubu Yöneticisi Oğuz Akay:
Yaşar Topluluğu’nda bilgi teknolojilerinin ulaşmadığı bir birim yok. İşimizin bir parçası haline geldi. Artık bütün iş süreçleri bilgi teknolojileri üzerinden toplanıyor. Bu veriler giderek büyüyor. Bunların güvenliği çok önemli. Kendi veri merkezlerimiz var.
• İzmir Serbest Bölgesi Genel Müdürü Özlem Değirmencioğlu:
Gümrük müdürlüğü, serbest bölge müdürlüğü ve işletici şirket üçlüsü yapısı var. E-devleti bir kurumun kullanıp diğerinin kullanmıyor olması bütüncül yapı açısından sorun yaratıyor. Bu tür yapılarda yeterince bilişim teknolojisi kullanılamıyor.
• İnci Holding BT Müdürü Mehmet Hepkorucu:
2023 hedefl erimiz içinde, dünyada ilk binde olma hedefi ile çalışmalarımızı biraz daha detaylandırdık ve projeleri planladık. Kaynak bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. İzmir’de yetkin kaynağı bulmada ilerleme olabileceğini düşünüyoruz.
• Mergü Tekstil Genel Müdür Yardımcısı Işın Yılmaz:
Tekstilde güçlü markalarla çalıştığımız için özel bir yazılım geliştirdik. Bilgisayarı kalıp, tasarımda kullanıyoruz. Çok iyi müşterileri kaçırmamak için 6 yıl bilgisiyarın başından kalkmadım. Özgürlüğümü akıllı telefonlarda kazandım ve 12 kilo verdim.
• Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Mukadder Özden:
Ekonomik payımızı arttırmada teknolojinin çok yararı olduğuna inanıyorum. Sektöre uyarlanmış teknolojinin rekabetçilikte, servis vermede yararını çok gördük. Yazılımların sektöre uyumlu hale getirilmesinde sıkıntı oluyor.
• Milano Adworks Yetkilisi Cihan Efe Özen:
Zorlu Grubu bütün altyapısını 15 yıldır dışarıya vermiş durumda. 15 yıldır datacenter, makine, çalışan yok bizde. Kıt kaynakla yönetilen şirketlerde bazı kaynaklara ihtiyaç olabilir. Danışmanlık ve call center hizmetlerinin de Turquality destekleri kapsamına girmesi gerekiyor.