İtalyanların gözü altyapı ve enerjide

İtalyan Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) İstanbul Müdürü Aniello Musella, Türkiye-İtalya ticari ilişkileri, İtalyan şirketlerin Türkiye'deki faaliyetleri ve potansiyel iş birliklerine yönelik soruları yanıtladı.

Türkiye ve İtalya arasındaki ticaret hacminin geçen yıl yaklaşık 20 milyar dolar olduğu bilgisini veren Musella, bu rakamın 2016'ya kıyasla neredeyse yüzde 11'lik artışa denk geldiğini söyledi.

Musella, söz konusu dış ticaret hacmine katkıda bulunan önemli sektörlerin başında makinenin geldiğini aktararak, "Metalden kuyumculuk ürünlerine, tekstilden lastiğe, ambalajdan gıdaya kadar birçok alanda işleme makineleri ithalatı ikili dış ticaretimize katkı sağladı. Dış ticaretimiz açısından diğer bir önemli sektör de otomotiv. Türkiye'de üretilen araçlar Avrupa'ya ihraç ediliyor. İhraç ederken Türkiye'nin aksam ithalatı ihtiyacı da artıyor. İki ülke ticaretinde önem taşıyan diğer sektörler de kimya ve ilaç." diye konuştu.

İtalyan firmalar tarafından Türkiye pazarına çok büyük bir ilgi olduğunu anlatan Musella, şunları kaydetti:

"Son 10 yılda bilhassa Türk hükümetinin de ağırlık verdiği sektörlere İtalyan firmalar çok büyük ilgi gösteriyor. Enerji ve altyapı sektörleri de bu ilginin başında geliyor. Türkiye'de çok yüksek hızla artan bir enerji talebi var. Dolayısıyla enerji sektöründeki altyapısal önemli ihalelere İtalya'nın katılımının sağlanması önemli. İlgi bu yönde. Diğer açıdan enerji sektörüne İtalyan şirketlerinin teknolojik ve mühendislik açısından katılımı önemli. Bu bakış açısından yola çıkarak biz de yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi birtakım alt sektörler belirledik. Bu alt sektörler, İtalyan firmaların Türkiye ile oldukça güzel iş birlikleri yapabileceği sektörlerdir. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde çok gündemde olan enerji verimliliği konularında İtalyan firmalarının katkıları oldukça önemli görünüyor. Bu bakımdan yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinde çok büyük iş birliği olanakları olduğunu değerlendiriyorum."

"Mobilyada İtalyan tasarımı ile Türk üretimini bir araya getirebiliriz"

Aniello Musella, İtalyan firmalarının Türkiye'de büyük altyapı ve inşaat projelerine ilgi duyduğunu belirterek, "Altyapı ve inşaat alanında Türk hükümeti halihazırda ve geleceğe yönelik çok büyük yatırımlar yapıyor ve yapacak. Dolayısıyla bu projelere çok önem veriyoruz. İtalyan firmaları için fırsat oluşturabilecek projeler bunlar..." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de yapılan büyük ölçekli altyapı projelerine değinen Musella, şunları ifade etti:

"3. havalimanı projesi çok büyük bir proje. Aynı şekilde 3. köprü de... Bunlar artık bizim Avrupa ülkelerinde programlanmayan büyüklükteki projeler ancak bizde de teknik ekspertizlik var. Dolayısıyla bu projelere teknik ekspertizlik vererek ortaklık yapabiliriz. İlk aşaması kısa süre içerisinde tamamlanacak 3. havalimanı projesinin, gerek inşaat gerekse mühendislik açıdan ekspertiz değeri çok yüksek. Biliyorsunuz 3. köprü inşaatı, Türk ve İtalyan firmaları iş birliğiyle gerçekleşti. Bu tarz büyük projelerde İtalya teknik anlamda yer alabiliyor. Hastane inşaatlarında da İtalyanların iş birliği önemli, çünkü bu alanda İtalyan firmaları tecrübe sahibi. Bu tür inşaat projelerinin ardından medikal donanım ve cihaz talepleri de geliyor ve buna bağlı bir takım hizmet talebi oluşuyor. Dolayısıyla bu tür büyük projeler İtalyan firmalar için fırsat oluşturuyor."

Musella, İtalyan firmaların moda, dizayn ve tasarım alanında Türkiye pazarında yer almalarına karşın mevcudiyetlerinin sınırlı olduğunu dile getirdi.

Bunda, Türkiye'nin söz konusu sektörlerde baskın bir ihracatçı konumunda bulunmasının etkili olduğuna işaret eden Musella, bu alanda orta ve üst seviyede üretim yapıldığını, artık moda ve tasarım unsurları ağırlıklı ürünlerin de pazara sunulduğunu söyledi.

Musella, Türkiye'nin çok güzel üretim bölgeleri olduğunu vurgulayarak, "İnegöl mobilya üretimi için çok güzel bir yer. Mobilya sektöründe üretim iş birliği sağlanabilir ve İtalyan tasarımı ile Türk üretimini bir araya getirebiliriz. Böylece Türk üretimini bir aşama yükseltebiliriz." dedi.

"Türkiye'deki İtalyan mevcudiyeti sağlam"

Aniello Musella, ITA olarak gıda sektörüne yönelik 2016 ortalarından bu yana gerçekleştirdikleri projeden bahsederek, proje ile İstanbul Mutfak Sanatları Akademisi öğrencilerine, İtalyan şeflerin formasyon verdiğini ifade etti.

Proje kapsamında ayrıca, İtalya'da düzenlenen gıda ve şarap fuarlarına ithalatçı, distribütör ve gazeteci heyetleri organize ettiklerini anlatan Musella, İstanbul'da faaliyet gösteren İtalyan veya uluslararası restoranların iş birliğiyle tadımlar yaptıklarını, market zincirleriyle İtalyan ürünlerinin tanıtımına yönelik faaliyetler gerçekleştirdiklerini anlattı.

Musella, moda sektöründe de buna benzer projeler yürüttüklerine işaret ederek, İstanbul Moda Akademisiyle Türk ve İtalyan modası kapsamında bir etkinlik planladıklarını, öğrencilerin İtalyan kumaşlarını kullanarak yıl sonu projelerini ve koleksiyon hazırlayacağını, ayrıca İtalyan öğretmen ve tasarımcıların öğrencilere ders vererek kurs sonrasında ortaya çıkan ürünlerin sergileneceğini bildirdi.

Türkiye'de stabil olarak faaliyet gösteren İtalyan firma sayısının oldukça yüksek olduğuna dikkati çeken Musella, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de faaliyet gösteren yaklaşık bin 400 İtalyan firması var. Bunlar büyük üretim merkezlerinde bulunan, üretici firmalar ama ticari anlamda distribütörlük yapanlar da var. Pirelli gibi 50 yıl önce gelip üretim yapmaya başlayan büyük firmalar da var içlerinde. Otomotivde, ilaç sanayisinde dev İtalyan firmaları var Türkiye'de faaliyet gösteren. Dolayısıyla Türkiye'deki İtalyan mevcudiyeti sağlam. 2016'da yaşanan o zor anlara rağmen firmalarımız burada kalmaya ve Türkiye'ye yatırım yapmaya devam etti.

Firmalarımızın Türk partnerleriyle çok önemli ticari ilişkileri var ve bu pazara uzun vadeli bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Türkiye'nin iş birliği açısından daha fazlasını sunabilecek bir ülke olduğunun farkındalar. Türkiye'yi çok iyi tanımayan küçük firmalar için durum farklı. Stabil olarak burada değiller ve Türkiye'yi ikinci el bilgilerle tanıyorlar. Dolayısıyla bu ülkenin ve sunduğu iş birliği imkanlarının farkında değiller. Benim ve personelimin en zor görevi bu aslında. Her gün bu küçük ölçekli firmalara bir şekilde bu potansiyeli anlatmak ve ikna etmek için çalışıyoruz."