'İnşaat sektöründeki eksikliğimizi Türk firmalarıyla giderebiliriz'
Önümüzdeki yıllarda ciddi konut ve altyapı yatırımları planlayan Afrika’nın yükselen ülkesi Ruanda, bu alanda Türk yatırımcılar ve inşaat malzemeleri ihracatçıları için önemli fırsatlar barındırıyor.
Abone olBüşra Kosif - Ferit PARLAK
Dünya Bankası (WB) ve Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi kurumlar dahil olmak üzere yatırım uzmanları tarafından ticaret yapmak için Doğu Afrika’da en rekabetçi ve kıtadaki en iyi ikinci ülke olarak derecelendirilen Ruanda’nın Ankara Büyükelçisi Williams Nkurunziza, “2 yılda 450 MW’lik enerji yatırımı planlıyoruz. 550 bin konut ihtiyacımız var. Yanı sıra altyapı inşaatları da olacak. İnşaat sektöründeki eksikliğimizi Türk firmalarıyla giderebiliriz. Bu, Türk yatırımcılar ve inşaat malzemeleri ihracatçıları için önemli bir fırsattır.” dedi Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Büyükelçi Nkurunziza, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak ve arkadaşımız Büşra Kosif’e Ruanda’da yabancı yatırımcılara yönelik uygulanan özel teşvikleri ve yatırım alanlarını da anlattı.
► Yabancı yatırımcı için hukuki düzenlemeler yaptınız ve bu düzenlemeler sayesinde tüm dünyadan övgü aldınız. Bu düzenlemeleri ve Ruanda’nın hedeflerini anlatır mısınız?
Ruanda, Afrika’daki yatırımlar için en iyi mali ve diğer teşvikleri sağlamaktadır ve Türkiye dahil dünyanın her yerinden gelen girişimcilere ciddi destek vermektedir. Ruanda Dünya Bankası ve Dünya Ekonomik Forumu gibi kurumlar dahil olmak üzere yatırım uzmanları tarafından ticaret yapmak için Doğu Afrika’da en rekabetçi olan ve kıtadaki en iyi ikinci yer olarak derecelendirildi. Devlet Başkanı Paul Kagame’nin yönetiminde yolsuzluğa karşı sıfır tolerans gösteren ve ticaret yanlısı olan Ruanda’nın itibarı güçlendi. Ülkenin barış ve güvenlik ortamı, aynı zamanda Türk yatırımcıların da madencilik dahil diledikleri sektöre girerek yerel hissedar olmadan serbestçe faaliyet göstermelerini sağlayan açık ekonomisi, Ruanda’nın sağladığı diğer gayri mali teşvikler arasındadır.
Özellikle stratejik sektörlerdeki veya ihracat odaklı yatırımlar için ülkenin sağladığı mali teşvikler de çok caziptir. Amiral gemimiz olan Serbest Üretim Bölgesi yönetimi, yapılan üretimin yüzde 80 oranında ihraç edilmesi koşuluyla şirketlerin yüzde 0 kurumlar vergisiyle faaliyet göstermesine imkan tanırken, 50 milyon dolar ve üstü yatırımlara yedi yıllık vergi muafiyeti sağlıyoruz. Ayrıca makine, ekipman ve malzemelerin gümrüksüz ithalatının yanı sıra ekipman ve makineler için yüzde 40-50 hızlandırılmış amortisman sağlayan yatırım indirimi imkanı sunuyoruz. Doğu Afrika Topluluğu ve COMESA üyeliğimiz ve AB ile EPA imzacısı oluşumuz, Ruanda’daki Türk yatırımcıların bölgemizdeki ve Avrupa’daki büyük ve kazançlı pazarlara gümrüksüz ve kotasız erişimini sağlar. Ayrıca, Ruanda’da bulunan Türk yatırımcıları desteklemek amacıyla ekonomik alanda mutabakat anlaşmasının yanı sıra Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması da imzaladı. Bu pazara giren Türk yatırımcılara rahatlık sağlayacaktır.
► Mevcut ilişkiler potansiyeli yansıtıyor mu?
Türkiye ve Ruanda güçlü ilişkilere sahip. Giderek de derinleşiyor. Ve bu derinleşmeye yönelik olumlu işaretler mevcuttur. Beş yıl önce, sadece altı adet Türkiye’de eğitim gören Ruandalı öğrenci vardı. Bu rakam şimdi yaklaşık 200’e ulaşmış durumdadır. Aynı dönem içerisinde, ticaret hacmimiz 5 milyon dolardan 30 milyon dolara yükselmiştir. Beş yıl önce Ruanda’da birkaç küçük Türk yatırımı bulunuyordu. Bugün, Türk firmaları Ruanda’da değeri 400 milyon doları geçen projeler sürdürmektedir. Üç yıl önce, sektörel işbirliği için herhangi bir çerçevemiz yoktu. Bugün, savunma, güvenlik, eğitim, dış ilişkiler, ekonomi, yatırım koruma ve göçmenlik alanlarında işbirliği anlaşmaları ve yedi Mutabakat Anlaşması imzalamış durumdayız. Sanayi, tarım, finans, BİT ve altyapı geliştirme alanlarında işbirliğimizi ilerletmek için çalışmalar sürdürmekteyiz. Genel olarak, geleceğe hayli iyimser bakıyoruz.
► Türkler Ruanda’da hangi sektörlerde yatırım yapabilir?
Ruanda birçok sektörde fırsatlar sunan canlı ve genç bir ekonomidir. Enerji, altyapı, toplu konut, otel imarı, büyük ölçekli tarım, agro-işleme ve genel üretim özellikle Türk girişimcilerin ilgisini çekecek alanlar arasındadır. Bu sektörlerde kayda değer tecrübe ve teknik uzmanlığa sahip olan Türk firmaları uzun vadeli yatırımcı olarak kritik oyuncu haline gelebilir. Örneğin, Türkiye enerji sektöründe güçlüdür. Enerji sektörümüzdeki fırsatlar metan gazı, hidro ve turba kaynaklarımızı kullanarak ve ayrıca jeotermal ve güneş potansiyelimizi değerlendirerek 2018 yılına kadar 450 MW’tan fazla enerji üretimi ihtiyacına işaret ediyor. Ayrıca, konut alanında tahmini 563 bin adet konut eksiğimiz bulunmaktadır. Bu eksikliği gidermek için önümüzdeki 20 yıl boyunca her yıl en az 30 bin konut inşa etmeliyiz. Bu, Türk yatırımcılar ve inşaat malzemeleri ihracatçıları için önemli bir fırsattır. Halkımız konuta aç durumda. Bankalarımız ev sahipliği için ipotek enstrümanlarını kullanacak ciddi geliştiriciler arıyor. Benzer şekilde, özellikle katma değer odaklı tarımsal dönüşüm ve diğer birçok sektörde bol miktarda fırsat bulunmaktadır. Ruanda’ya ve kıtaya açılmak isteyen sezgileri kuvvetli Türk yatırımcılar için şimdi eylem vakti.
Büyüyen ve ‘birlikte büyüyelim’ diyen ülkeler de var...
Dünya ekonomisindeki daralma, üretici ve ihracatçımızı kara kara düşündürürken; bu daralmayı fırsat bilerek, yerel dinamiklerini harekete geçirmeye çalışan ülkeler de yok değil...O ülkelerden biri de Ruanda... Stratejik konumu ve yabancı yatırımcıya sağladığı avantajlarla, son iki yılda, yatırım yapılabilir ülkeler listesinin ilk sıralarına çıkmayı başaran ülke, yaptığı hukuki düzenlemelerin meyvesini almaya ve yatırım çekmeye de başlamış. Kriz dönemlerinde dahi yıllık yüzde 8 ortalamayla büyüyen ve önümüzdeki 5 yıllık dönemde ciddi alt ve üstyapı projelerini hayata geçirecek olan Ruanda’nın, mal ve hizmet üreticilerimize sunabileceği fırsatları Büyükelçi Williams Nkurunziza ile konuştuk.
Bölgenin en hızlı büyüyen ülkesi
► Ruanda ekonomisinin Doğu Afrika'da ağırlığı nedir?
Ruanda, Doğu Afrika’daki dördüncü büyük ekonomidir. Ancak, yüzde 8 büyüme oranı ile son on yılda bölgemizdeki en yüksek GSYİH büyüme seviyesini kaydetmiştir; Doğu Afrika’daki en rekabetçi ekonomi olmasının yanı sıra son on yılda hükümetin gerçekleştirdiği güçlü ticaret yanlısı reformlar bazında ticaret yapmada kolaylık açısından da önde gelmektedir. Ve hükümetimizin ekonomik ortamımızı dünyanın en rekabetçisi yapma hedefi doğrultusunda reformlar sürmekte ve bölgemizdeki yabancı yatırım için ekonomimiz güçlü bir mıknatıs görevi görmektedir.