Enerjide 7 milyar dolarlık evlilik
2013’te enerji sektöründe 7 milyar dolar değerinde birleşme ve satın alma gerçekleşti
Abone olİSTANBUL - PwC Türkiye Enerji Sektörü Danışmanlığı tarafından hazırlanan ve 2013 yılı değerlendirmesi ile 2014 yılı beklentilerini içeren Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar Raporu yayınlandı. Bu yıl 6.’sı yayınlanan rapora göre, 7 milyar dolarlık toplam işlem değeri ve 40 işlemle, 2013 yılı 2012'ye göre biraz daha durgun geçti.
Rapor sonuçlarına göre, özelleştirmeler, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2013’te de birleşme ve satın alma işlemlerinde önemli bir paya sahip oldu. Toplam işlem değerinin büyük kısmını elektrik dağıtımı ve perakende şirketleri, Kangal ve Hamitabat elektrik santralleri ve Başkent Gaz için yapılan özelleştirme ihaleleri oluşturdu. Petrol ve gaz segmenti ise 2013 yılında durgun bir seyir izledi ve bu segmentte yalnızca üç işlem gerçekleşti.
2013 yerli şirketlerin yılı oldu
PwC Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar -2013 raporuna göre geçtiğimiz yıl şirket birleşme ve satın almalarına yerli şirketler hâkim oldu. %98 yerli yatırımcıya karşılık, %2 yabancı yatırımcı oranlarıyla gerçekleşen işlemlerde yabancı yatırımcı ilgisi rüzgâr enerjisi alanındaki birkaç işlemle sınırlı kaldı.
İşlem değerleri
Rapor, 2013’ün işlem değeri ve sayısı bakımından 2012'ye göre daha durgun bir yıl olduğunu ortaya koyuyor. 2012 yılında 9,5 milyar dolar olan toplam işlem değeri 2013 yılında 7 milyar dolarla sınırlı kalırken işlem sayısı 45'ten 40'a düştü. Ortalama işlem hacmi de 2012 yılında 211 milyon dolar iken 2013 yılında 175 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Altyapı hizmetleri sektöründeki toplam işlem sayısı 37 olurken Başkent Gaz ile özelleştirme portföyündeki elektrik dağıtım şirketleri Ayedaş ve Toroslar, işlem değerlerini yükseltti. Yenilenebilir enerji şirketlerini hedef alan çok sayıda küçük satınalma işlemi yaşandı. Abu Dabi ulusal enerji şirketi TAQA'nın Afşin Elbistan enerji santrallerine ve linyit sahalarına yapacağı yatırımı ertelemesiyle, Türkiye bu varlıklar için yeniden ortak arayışına girdi.
Petrol ve gaz sektöründe ise işlem faaliyetleri azaldı
PwC Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar -2013 raporuna göre, petrol ve gaz sektöründe ise işlem faaliyetleri belirgin bir şekilde azaldı. Küçük akaryakıt dağıtıcıları ve depolama şirketlerine yönelik satın almalarda yalnızca bir işlem gerçekleşti. Gaz sektöründe ise Kalyon İnşaat, Socar Gaz'ın %12 dolaylı hissedarı oldu.
Elektrik ve doğalgaz dağıtım ve elektrik üretim şirketlerini içeren özelleştirmelerle, kamu şirketlerinin yer aldığı işlemlerin toplam işlem değeri içindeki payı ise 2012 yılında %67 iken 2013 yılında %92'ye çıktı.
2014 çok hareketli geçmeyecek
PwC Türkiye Enerji Sektörü Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Engin Alioğlu, 2013 yılının geçtiğimiz yıllara göre durgun geçtiğini belirterek 2014 yılının da çok hareketli geçmeyeceğine dair sinyaller olduğunu dile getirdi. Engin Alioğlu rapor sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “ Siyasi ve ekonomik belirsizlikler ile özelleştirme portföyünde eskiye göre daha az çekici varlıkların bulunması nedeniyle 2014 yılıyla ilgili öngörülerde temkinli olmakta fayda var. Bununla birlikte, Afşin Elbistan kömür madeni ve enerji santraline yönelik yeni bir yatırım kararı sektöre hareketlilik getirebilir. Diğer yandan, petrol ve gaz alanında durgunluğun devam edeceğini bekliyoruz. Akaryakıt sektöründe birleşme ve satın alma işlemlerini gerektirmeyen alternatif hacimsel büyüme modellerinin ortaya çıkması, işlem ortamının hareketlenmesini engelleyebilir”
PwC Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar -2013 raporu konuyla ilgili bir durum analizini ve 2014 yılı beklentilerini de içeriyor. Buna göre, hükümetin enerji üretimi için yerli kömür kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmaları devam ediyor. Katar, Çin veya Güney Koreli yatırımcılarla Afşin Elbistan kömür madeni ve santrali için yeni bir yatırım anlaşması yapılması beklentisi bulunuyor. Afşin Elbistan’dan sonra Türkiye’deki ikinci en büyük linyit rezervine sahip olan Konya Karapınar kömür sahaları için ise EÜAŞ ve Suudi enerji şirketi ACWA arasında bir mutabakat zaptı imzalandığına dikkat çekilen raporda, Abu Dabi ulusal enerji şirketi TAQA’nın Afşin Elbistan yatırımını ertelemesinin ardından, böyle gelişmelere son yatırım kararı verilinceye kadar temkinli yaklaşmakta fayda olduğunun altı çiziliyor.
Rapora göre, olumsuz gibi görünen işlem ortamının özellikle yabancı şirketlerin gözlerini Türkiye'deki değerli yenilenebilir varlıklara sahip enerji şirketlerine çevirmesiyle bir ölçüde değişmesi mümkün. Raporda yenilenebilir enerji lisanslarına ilişkin zorluklar, projelerin vaktinde tamamlanmasına yönelik denetimlerin sıkılaştırılması, finansman konusunda yaşanan problemlerden dolayı satıcının elinin zayıflaması ve gelecek vaat eden enerji talebi bu varlıkların cazibesini artırabilecek etkenler olarak öne çıkıyor.
2014 beklentileri
PwC Türkiye “Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar -2013” raporu, 2014 yılının beklentilerini de proje bazında ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye’nin en büyük gaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın özelleştirme ihalesinin Mart 2014'deki belediye seçimleri ve 2015'deki genel seçimden dolayı ileri bir tarihe ertelenmesi olası.
Çok yüksek teklifler almaları beklenmiyor
Özelleştirilme kapsamında olan Yatağan, Çatalağzı, Yeniköy ve Kemerköy kömür santrallerinin ömürlerinin yarısını tamamlamış olmaları ve düşük verimlilik oranları nedeniyle çok yüksek teklifler almaları beklenmiyor. Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin ve Kemerköy liman alanının işletme hakkının bir paket halinde ihaleye çıkarılması ve Çatalağzı Santrali’nde yerli kömür kullanma zorunluluğunun olmayışı, bu varlıkların çekiciliğini artırmaya yönelik önlemler olarak ortaya çıkıyor.
Alternatif hacimsel büyüme modelleri ortaya çıktı
Petrol ve gaz piyasasında büyük sürprizler beklememek gerektiğine dikkat çeken rapor, yabancı yatırımcı için daha olumlu olarak görülen yeni Petrol Kanunu’nun geçtiğimiz yaz onaylandığını ancak, yabancı şirketlerin kayda değer lisans satın alma anlaşmaları yaparak pazara hareket kazandırmaları için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Akaryakıt dağıtım ve satış tarafında ise birleşme ve satın almaya alternatif hacimsel büyüme modellerinin ortaya çıktığı kaydediliyor.