Düşe kalka büyüyeceğiz, bunun başka yolu yok
Ekonomi Bakanı Çağlayan ağustos ayı sanayi üretim verilerini değerlendirdi.
Abone olİSTANBUL - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretim rakamının son 32 aydır ilk defa düştüğünü belirterek, "Ama olsun. Düşe kalka büyüyeceğiz. Bunun başka yolu yok. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aylarda bu çok çabuk telafi edilir. Çok kayda değer bir şey olarak görmediğimi ifade etmek istiyorum" dedi.
Bakan Çağlayan, Amerikan 3M firmasının Türkiye'deki yeni yatırımına ilişkin düzenlenen basın toplantısında, ağustos ayı sanayi üretim verilerini değerlendirdi.
Ağustos ayı sanayi üretim verilerini, "biraz fren yapmanın getirmiş olduğu bir sonuç" olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Çağlayan, "Bildiğim kadarıyla son 32 aydır ilk defa sanayi üretim rakamımız düşüyor. Ama olsun. Düşe kalka büyüyeceğiz. Bunun başka yolu yok. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aylarda bu çok çabuk telafi edilir. Çok kayda değer bir şey olarak görmediğimi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin dünya ekonomisinden ayrı bir ekonomi olmadığının altını çizen Çağlayan, "Türkiye, dünyanın tüm ülkelerine 20 binden fazla ürün çeşidiyle ihracat yapan bir ülke. Şu anda son 12 aylık ihracatımız 147 milyar dolar. 147 miyar dolar ihracat yapan bir ülkenin sanayi üretim endeksleri de mutlaka dış etkilenmelere maruz kalacaktır. Ben onları gördüğüm, onları yaşadığım için erken uyarı sistemi olarak 3 ay evvel söylemiştim. Tabii ağustosta aslında belki biraz mevsimsel etkilerin, bilhassa ihracat pazarlarımızın da etkileri yaşanabilirdi. Ama şimdi ayağımızı frenden kaldırdığımız müddetçe, gaz vermeye devam ettikçe bunlar değişecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Faiz, enflasyonun anasıdır
Faizler konusundaki söylediklerinin yanlış değerlendirildiğini ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:
"Benim faizler konusunda ifade ettiğim şu; üretimin, yatırımın, büyümenin önünü kesmeyecek bir faiz yapısı... Tekrar ifade ediyorum, bunu söylerken de birilerinin rahatsız olduğunu biliyorum, özellikle onları rahatsız etmek için söylüyorum, çok hoşuma gidiyor onların rahatsız olması. Çünkü rahatsız ettiğim kesim, faiz lobisidir. Faiz enflasyonun anasıdır. Altını çizerek söylüyorum. Her ne kadar bu konuda farklı görüşler ileri sürenler olsa da Türkiye'nin bugüne kadar Avrupa'nın birçok ülkesindeki reel faizlerdeki negatif durumu iyi değerlendirmesi gerekiyor. Bu birincisi. İkincisi de bankacılık sistemiyle ilgili... İki konuyu söylüyorum. Birincisi, bankacılık sisteminin yatırımcıya, sanayiciye, KOBİ'ye yüksek faizlerle kredi kullandırmasını tenkit ediyorum. Ben bunu bugün de yapmıyorum, Ticaret Odası Başkanı iken de yapardım. Ta ki bankacılarımız belli bir izana gelinceye kadar da bunu söylemeye devam edeceğim. Bir diğeri de haksız işlem maliyetleridir. Vatandaştan alınan, hak edilmeyen ve asla gerçeklerle bağdaşmayan işlem maliyetleri...
Bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman gerek yatırımcı gerek tüketici açısından, dolayısıyla büyüme önünde fren yaptıracak olan mekanizmalardır. İfade ettiğim de budur. Bu konu da Merkez Bankası Para Politikası Kurulu önümüzdeki günlerde, aradan aylar geçince onlar zaman zaman icap ediyorlar ama olsun biz alıştık artık, geç de olsa doğruyu görmek bana göre önemlidir, bu konuda yapılacak olan bir düzenleme Türkiye'ye gelecek olan yabancı sermaye açısından sinyal olacaktır. Bahsetmiş olduğum bu faiz yapısı böylesine iddialı bir teşvik sisteminde Türkiye'ye dışarıdan gelecek veya Türkiye'de yatırım yapacak olanlara Türkiye'nin ne kadar iyi yolda olduğunun, faiz rakamların nerede olduğunun ve Türkiye ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunun bir sinyalidir. Yoksa benim derdim bankalarla uğraşmak değil. Bankalar ayrı benim görevim ayrı."
Türkiye her yıl yatırım hızı artan bir ülke olacak
Dünyayı boşu boşuna gezmediklerini anlatan Çağlayan, Türkiye'ye daha çok yatırım geleceğini ve yıl sonuna kadar başta enerji olmak üzere önemli yatırım kararlarını paylaşacaklarını söyledi.
Şu an üzerinde çalıştıkları onlarca yatırım projesi olduğunu kaydeden Çağlayan, "Önce altyapıların hazırlanması, konunun pişirilmesi, mutfak çalışmalarının yapılması, yer seçimi bittikten sonra bunlar yapılıyor. İnşallah bunları paylaşacağız. Türkiye her yıl yatırım hızı artan bir ülke olacak. Bunları önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bunları ekonomi makamında olduğum için söylemiyorum. Bunları söylerken tüm dünyayı, nüfus yapısını ve rekabetçilik endeksini, avantaj ve dezavantajlarını bilerek söylüyorum. Artık Avrupa'ya yatırımcı gitmiyor. Çünkü Avrupa'nın kendi yatırımcısı zaten temiz hava sahası, oksijen bulacağı alanlar arıyor. Bu noktada Türkiye son derece önemli. Yani bizi izlemeye devam edin" şeklinde konuştu.
"CEO'lar tatilden döndü"-
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ise, "Büyükler değil KOBİ'ler geliyor" başlığıyla bir gazetede çıkan söyleşisine ilişkin bir soru üzerine, "O konuşmada, Batı Avrupa'dan bahsediyorduk ve spesifik olarak da otomotiv sektörü konuşuluyordu. Fakat Batı Avrupa'yı ve otomotiv sektörünü kastederek söylediğim bir ifade bir genele teşmil oldu ve bütün dünyadan sanki böyle bir şey varmış gibi bir başlığa dönüştü" yanıtını verdi.
Sözünün sektör ve bölge dışına çıkarılarak bir üst başlık olarak kullanılmasını anlamlı bulmadığını dile getiren Aycı, "Geçen gün de 'CEO'lar tatile çıktı, yatırımlar duruyor mu?' başlığıyla bir şey daha okudum. CEO'lar herhalde tatilden döndüler ve bugün size yeni bir yatırım açıklamasıyla devam ediyoruz" dedi.
3M Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Giuseppe Castaldi ise bir soru üzerine, yeni teşvik sisteminin çok elverişli olduğunu ve herhangi bir eksiği olmadığını kaydetti.