DSYB Başkanı Nuri Demirbaş: Hayvancılıkta makineleşme yatırımları desteklenmeli

Havayla temas etmeden soğutma tankına iletilip sanayicinin kullanımına sunulan birinci sınıf çiftlik sütünün litresinin 17 TL’den satıldığını belirten Nuri Demirbaş, kırsalda günlük 20- 30 litre üretim yapan küçük işletmelerdeki sütün ise 11 TL’den alıcı bulduğunu ancak sanayi firmalarının yüksek toplama maliyetleri nedeniyle şehir merkezine uzak mesafelerden alım yapmadığına vurgu yaptı. Demirbaş, bu alandaki faaliyetlerin devam etmesi, üretimden vazgeçenlerin tekrar işbaşı yapması ve kadroya yeni yüzlerin dahil edilmesi için yetiştiricinin mali refaha ermesi gerektiğini kaydetti. Mevcut hayvancıların sektörden uzaklaşmaması için makineleşme yatırımlarının desteklenmesinin şart olduğunu dile getiren Demirbaş, “Yüzde 70‘lere varan hibelerin verilmesi gündeme getirilebilir” değerlendirmesinde bulundu.

“Gelecekteki hayvan varlığı tehlike altında”

Nuri Demirbaş, sütten istediği kazancı elde edemeyen işletmelerin hayvanını kesime göndererek gelir elde ettiğini aktardı. Toplu şekilde kesime giden hayvanların sektörden çekildiğini belirten Demirbaş, bu durumum üreticiyi mali açıdan rahatlatsa da hayvan varlığının geleceği açısından büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. Demirbaş, geçen sene 930 üyesi bulunan birlikteki kayıtlı yetiştirici sayısının yüzde 20 azalarak 744’e, ortalama 10 bin olan anaç hayvan sayısının da yüzde 11 oranında düşerek 8 bin 900’e gerilediği bilgisini verdi.

“Şu an gelecek 600 bin baş besi danası talebini iki yılda karşılayabiliriz”

Canlı hayvan ithalatının sorunlara çözüm olamayacağının altını çizen Nuri Demirbaş, dış alıma yapılan harcama tutarlarının oda ve birliklerin tasarrufuna sunulmasının üretici ve tüketiciye olumlu şekilde yansıyacağını ifade etti. DSYB’nin ithal hayvanların daha iyisini suni tohumlamayla elde edebileceğini belirten Demirbaş, “Yeter ki yetiştiricinin yatırımı ithalatla baltalanmasın. Şu an gelecek 600 bin baş besi danası talebini iki yılda karşılayabiliriz” ifadesini kullandı.

Sektörü çıkmaza sürükleyen en büyük maliyetleri besleme ve işçilik giderlerinin oluşturduğunu aktaran Nuri Demirbaş, besleme maliyetlerini düşürmek için hayvancılığa ayrılan tüm desteklerin Toprak Mahsulleri Ofisi aracılığıyla süt hayvancılığına yem olarak verilip titizlikle denetlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Günümüzde büyükbaş hayvana süt ve buzağı desteği verildiğini belirten Demirbaş, buzağı için 750 TL ila 2 bin TL arasında sunulan desteklerin yeterli olmadığını, bu rakamların yalnızca canlı hayvanın 30-40 bin TL’ye satıldığı geçmiş dönemdeki giderleri karşılayabileyeceğini ifade etti. Öte yandan hayvancılıkla uğraşan kişilerin çalıştıracak personel bulamadığı için üretimden vazgeçtiklerini anlatan Demirbaş, “Mevcut hayvancıların sektörden uzaklaşmaması için makineleşme yatırımların desteklenmesi şart. Yüzde 70‘lere varan hibelerin verilmesi gündeme getirilebilir” şeklinde konuştu