Döviz geriledi, ihracatta kartlar yeniden karılıyor

Avrupa’dan gelen indirim taleplerini, pazarı kaybetmemek için kabul etmek zorunda kalan ihracatçılar, ortalama 6 liradan yaptıkları kontratlardan doğacak zararın büyümemesi için hesap kitap yapıyor.

Abone ol

ESRA ÖZARFAT / BURSA

Döviz fiyatlarındaki hareketlilik dövize bağlı iş yapan pek çok sektörde planların yeniden yapılmasına neden oldu.

Son iki ayda özellikle ihracata yönelik çalışan pek çok sektör, dövizdeki artışlar nedeniyle iskonto talepleriyle karşı karşıya kaldı. Hammaddede dövize bağımlı olan pek çok sektör yüksek fiyatlardan hammadde alımı yapmak zorunda kaldı. Tüm bunlara rağmen, sektör temsilcileri, özellikle de ihracatçı sektörler, son aylarda yaşanan döviz artışını “köpük” olarak değerlendirip, bu süreçte olumsuzluklara karşı dik duruş sergilediklerini ifade ediyor. Herkesin beklentisi ve talebi ise dövizde stabil ve öngörülebilir bir seyrin sağlanması.

"Ani iniş çıkışlar sektörlere zarar veriyor"

Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan, kur artışından dolayı ihracatın ivme kazandığını hatırlatarak kur desteğinin kaybolması halinde ihracatta gerileme yaşanacağına dikkat çekti. Dövizin stabil bir seviyede kalmasının ihracatçı açısından önemli olduğunu vurgulayan Özkayan, “Yüksek kurlardan ithalatlar yapıldı, şimdi düşük kurdan yine ihracat yapılacak. İhracatı güçlü tutabilmek için mutlak suretle belli bir kur politikamızın olması gerekiyor. Bu ani iniş çıkışlar sektörlere zarar veriyor” dedi.

"Yapılan indirimin geri döndürülmesi çok zor"

Döviz kurunun öngörülebilir olmasının önemine vurgu yapan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, dövizin yükseldiği dönemde yurt dışındaki müşterilerinden aldıkları iskonto taleplerini “yersiz taleplerdi” şeklinde değerlendirdi. Engin; “Tekstil hammaddeye bağlı bir sektör ve hammadde fiyatları da dövizle belirleniyor. Teknolojik yatırım Türkiye’de çok fazla yapıldığı için işçilik maliyetleri etken değil. Zaten elektrik ve enerji fiyatlarında da artış yaşandı. O nedenle bu tip iskonto talepleri yersizdi. Bu da müşterilere anlatıldı. Bu süreçte hep söylediğimiz şey sektörün bu talepler karşısında dik durmasıydı. Hepimiz aynı gemideyiz. Yapılacak bir yanlış hareket tüm sektörü etkileyecekti. Sektör de duyarlı davrandı ve dik durdu. Fiyat indirimlerinin önünü kesmeye başlamıştık. Dövizin de yavaş yavaş düşmesiyle birlikte de bu taleplere karşılık verirken elimizi güçlendirmiş olduk. Yapılan indirimin geri dönüşü çok zor. Dövize bağımlı bir sektörüz. Global pazarlarda mücadele ettiğimiz için Türk Lirası ile hesap yapmamız mümkün değil. Bu nedenle döviz bizim paramıza karşı ne kadar kararlı ve istikrarlı olursa biz de o derecede başarılı oluruz” değerlendirmesini yaptı.

"Dövizdeki gerilemeyi bekliyorduk"

Dövizdeki hareketlilikten etkilenen bir diğer sektör de hammaddede dövize bağlı olan mobilya sektörü. Türkiye’nin dünyanın en makul fiyatlı mobilya üreten ülkelerinden biri olduğuna işaret eden Mobilya Sanayicileri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, dövizde yaşanacak gerilemeye tahmin ettiklerini ve beklediklerini aktardı. Güleç, “Dövizdeki hareketlilikten çok bizim üzerinde durduğumuz nokta verimlilik, ölçek büyüklüğü, tasarım ve katma değer oluşturmak. Katma değerli üretim ve marka değeri oluşturabilirsek dövizdeki dalgalanmalardan etkilenmeyeceğimizi biliyoruz. Dövizdeki gerilemeyi bekliyorduk. 5’in üzerindeki her artışın bir köpük olduğunu düşünüyor ve söylüyorduk. Türkiye’nin şartlarını, istikrarını ve performansını göz önünde bulundurduğumuzda dövizdeki bu artışın aslında yurt dışında bize yapılan ekonomi savaşlarının bir sonucu olduğunu görüyoruz. Rasyonel ve ekonomik bir altyapısı yoktu. 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek, dünyanın ilk 5 mobilya ihracatçısı ülke arasına girmemizin yolu sektörümüze sağlanan desteklerin devam etmesiyle mümkün olacaktır” diye konuştu.

"Avrupalılar şirketlerimizi birbirine kırdırıyor"

Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) Yönetim Kurulu Başkanı Şamil Özoğul, hammaddeden kullanılan makinelere kadar pek çok girdinin dövize bağlı olmasını bir handikap olarak değerlendirdi. Özoğul, krize borçla yakalanan küçük ölçekli KOBİ’lerin sıkıntıda olduğunu, toparlanmanın 2019 sonunu bulmasını beklediklerini kaydetti. Avrupalı firmaların Türkiye’deki döviz kaynaklı krizi fırsata çevirmeye çalıştıklarına dikkat çeken Şamil Özoğul; “Avrupalı firmalar Türkiye’deki ortamın çok iyi farkında. Türk firmalarının birbirine karşı rekabet davranışını çok iyi çözmüşler. Firmaları birbirine kırdırıp iş yaptırmaya çalışıyor. Türkiye’deki krizi fırsat bilip fiyatları aşağıya çekip kalıpçıların çok daha düşük karla mal satmasını zorlayan bir sistem var şu anda. Mevcut durumda çok da güçlü duramıyoruz. O nedenle bu durumdan fayda sağlıyorlar. Hatta bize şunu da diyorlar: “Döviz, TL’ye göre çok değer kazandı. İşçilikleri ve diğer giderleri TL olarak ödüyorsunuz. Bize Euro bazında indirim yapmanız lazım.” Türk firmaları kendi aralarında birleşerek buna müsaade etmemeli” şeklinde konuştu.

KAYMOS Başkanı: Kurun hammadde fiyatına yansıması gözlenmeli

HİLAL SÖNMEZ / KAYSERİ

Kayseri Mobilya Sanayicileri Derneği (KAYMOS) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sabuncu, dolar kurundaki düşüşün henüz reel olarak yansımalarını görmediklerini, ancak hammaddeye yansıması halinde mobilya sektörünün ciddi bir ivme kazanacağını söyledi. Türkiye mobilya ihracatında yüzde 25'lik pay sahibi olan Kayseri'de, geçtiğimiz günlerde açıklanan KDV indirimleri, sektör temsilcileri tarafından olumlu karşılanmıştı. Üreticiler, dolar kurundaki düşüşün hammaddeye reel olarak yansımasıyla birlikte sektörün daha da ivme kazanacağına inanıyor. Şu anda şehirde 19'u büyük, 73'ü orta, 239'u küçük ölçekli, geriye kalanı ise mikro ölçekliler olmak üzere bin 500 dolayında mobilya üreticisi faaliyet gösteriyor ve yaklaşık 30 bin kişi sektörde istihdam ediliyor. Hammadde fiyatlarında yaşanacak düşüşün mobilya fiyatlarında da ciddi indirimler olarak kendisini göstereceğini söyleyen Sabuncu, “Ancak hammadde ayağının iyi gözlemlenmesi ve denetlenmesi gerekiyor” diye konuştu. Sabuncu ayrıca, KDV indirimlerinin kalıcı olmasını istediklerini de kaydetti.

Hazırgiyimci doları 6 TL'den fiyatlayıp indirim verdi, dalgayla boğuşuyor

ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN / İSTANBUL

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, doların 4.5'in altına düşmesinden endişeli. "Dolar indikçe biz de iniyoruz" diyor. Çünkü dolar 7 TL'ye dayanınca Avrupalı alıcı kapılarına dayanıp indirim talep etmiş, Türk tekstil ihracatçısı da yüzde 5 ila 7'lik fiyat düşüşüne onay vermek zorunda kalmıştı. Bu süreçte iplik fiyatlarının da dolar bazında hızla yükseldiğini anlatan Gültepe, "Ama şimdi dolar düşünce iplik ucuzlamıyor. Biz maliyetlerdeki artış, Avrupalı müşterimize verdiğimiz indirim ve kurun şimdi geldiği seviye ile sürdürülemez bir noktaya geldik. Sanayici büyük bir okyanusta dev dalgalarla boğuşuyor" ifadesini kullanıyor. Gültepe önümüzdeki döneme dair ihracatçının ayakta kalma mücadelesi vereceğini düşünüyor: "İki ay sonra yıl başı. Yüzde 25 enflasyonu biz çalışanlarımızın maaş zammı olarak önümüzde göreceğiz. Nasıl ayakta kalacağız? 15 günde yüzde 15 düşüş olur mu, şimdi biz planlarımızı buna göre revize etsek tekrar bir çıkış olursa bunu nasıl yöneteceğiz?" diye soruyor.

Doların artması yatırımı durduruyor

SEDA ER / GAZİANTEP

Gama Recycle Elyaf ve İplik Sanayi A.Ş Yönetim kurulu Başkanı Zafer Kaplan: "Bizim mallar döviz bazında satıldığı için ihracat tarafında tabii ki bir olumsuzluk yaratsa da, iç piyasanın canlanması açısından da olumlu oluyor. Doların kendi değerinin çok altında ya da üstünde olması tüm piyasalar için kötü bir durum. Doların çok yüksek olması yatırımların azalmasına sebep oluyor. İç piyasada fiyat yüksek olunca alım düştüğü için enflasyona baskı yaratıyor. İhracat tarafından bakılınca biraz daha avantajlı durum söz konusu. Fakat karşı tarafın döviz kurundan dolayı fiyat beklentisi oluyor. Rekabetten dolayı bu durumu bizlere bırakmıyorlar. Doların 5-5,5 arasında olması biraz daha sürdürülebilir bir seviye. Sanayicinin önemli sorunlarından birisi de enerji maliyetleri. Bu maliyetlerin biraz daha düşürülmesinden çok memnun oluruz.”

Elon Musk: İngiltere zalim bir polis devleti Bahçeli'den son dakika Ahmet Türk açıklaması İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yangın Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı Tüketici tüketmiyor, tükeniyor