Bursa’da 3 günlük tasarım ve inovasyon maratonu başladı

ESRA ÖZARFAT/ BURSA

"Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları" başladı. Etkinlik kapsamında dünyaca ünlü inovasyon ve tasarım guruları Bursa’da bir araya geldi. Tasarım ve inovasyon odağında 3 gün sürecek olan buluşmalar sanayi ve akademisyenleri bir araya getirerek projelerin endüstriye kazandırılmasını, yeni trendlerin takip edilebilmesini hedefl iyor. 

Bursa’ya tasarım ve inovasyon odaklı bir kimlik kazandırmak için Ekonomi Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ev sahipliğinde başlayan etkinlikte dünyaca ünlü inovasyon ve tasarım gurularını Bursa’da biraraya getirdi. 

Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde başlayan etkinliğin ilk gününde tekstil ve otomotivde Ar-Ge Ödülleri de sahiplerini buldu. Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları’nın açılış törenine Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Ersan Aslan,Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, bürokratlar, akademisyenler, sanayici ve işadamları ile çok sayıda öğrenci katıldı. 

Toplantının açılışında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2023 hedeflerine ulaşabilmek için teknolojiye ve katma değeri artırmaya yatırım yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Katma değeri artırmanın 4 yolunu ‘inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşma’ şeklinde açıklayan Büyükekşi, bu alanda bir network yaratmak istediklerini bildirdi. Mehmet Büyükekşi, bioteknoloji, nanoteknoloji gibi gelişmelerin önemine vurgu yaptı. Ar-Ge Proje Pazarı’nda sergilenen ürünlerin muhakkak endüstrileşmesi gerektiğine dikkat çeken TİM Başkanı Büyükekşi, “İstemek yeterli değil, mutlaka yapmamız lazım. Üniversite sanayi işbirliğinde bunu Türkiye genelinde İnovasyon Haftası’yla yapıyoruz. İnovalig ile ilgili mayıs sonuna kadar katılım süresi var. Buradan firmalarımızı katılmaya davet ediyorum. Ayrıca ODTÜ Teknoparkla birlikte T-Jump adı altında San Francisco’da bir girişime başladık. Başarılı projeleri buraya götürmeyi planlıyoruz” dedi. 

İhracatta euro/dolar paritesi etkisi 

Açılışta söz alan Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, Türkiye otomotiv endüstrisinin 196 ülkeye ihracat yapan, 1 milyon 750 bin adetlik üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en önemli üretim merkezlerinden biri olduğuna vurgu yaparak toplam üretiminin yüzde 76’sının ihraç edildiğine dikkat çekti. Geçen yılı 22.3 milyar dolarlık ihracat rakamı ile kapatan otomotiv endüstrisinin bu yıl sonunda 23 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlediğini hatırlatarak; “Otomotiv ihracatımızın yaklaşık yüzde 85’i euro cinsinden yapıldığı için euronun dolar karşısında değer kaybetmesi dolar cinsinden ihracatımızın düşük gözükmesine neden olmaktadır. Yılın üçte birini geride bırakırken otomotiv ihracatımız yüzde 8 gerileyerek 7 milyar 47 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk dört ayında parite kaynaklı ihracat kaybımız 1 milyar doları aşmıştır. Yine bu dönemde dolar cinsinden otomotiv ihracatımız yüzde 8 gerilemesine rağmen miktar cinsinden otomotiv ihracatımız yüzde 8 artmıştır. Bu verilerden anlaşılacağı üzere, otomotiv ihracatımız düşmemektedir, tam tersine artmaktadır” diye konuştu. 

510 proje başvurusu alındı 

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği olarak geleneksel hale getirdikleri Türkiye Otomotiv Sektöründe 4. Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması'nın önemine vurgu yapan Sabuncu, otomotiv endüstrisinin tasarım, Ar-Ge ve inovasyon konularına yoğunlaşması gerektiğine işaret etti. Türkiye otomotiv endüstrisinin kilogram başına ihracat fiyatının yaklaşık 7,5 dolar, bu değerin Almanya’da ise yaklaşık 15 dolar olduğunu kaydeden Orhan Sabuncu, bu farkın inovasyon, tasarım ve Ar-Ge’den kaynaklandığına işaret etti. Bu yıl Tasarım Yarışması'na 314, Proje Pazarı'na 196 olmak üzere toplamda 510 proje başvurusu aldıklarını ifade eden Sabuncu, 55 projenin jüri tarafından sergilenmeye değer görüldüğünü, Tasarım Yarışmasında üç farklı katılım kategorisinde ilk üçe giren toplam 9 proje sahibinin, Proje Pazarı’nda ise toplam 5 projenin ödüllendirildiğini dile getirdi.

Bursa, Türkiye’ye örnek oldu 

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay da 7. UTİB Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı ve 5. Türkiye Evtekstili Tasarım Yarışması ile projeleri sanayicilerle buluşturduklarına işaret etti. 7 yıl önce UTİB tarafından başlatılan Ar-Ge Proje Pazarı konseptinin bugün Türkiye İnovasyon Haftası’na dönüşerek ülkeyi kuşatan bir proje haline geldiğini belirten Burkay, çalışmaların artık toplumun her katmanına yayıldığına vurgu yaptı. Burkay, farklılaşmanın yolunun inovasyon ve tasarımdan geçtiğine dikkat çekti. 

Otomotiv ve tekstilde Ar-Ge ödülleri verildi

Açılış konuşmalarının ardından Tekstil ve Otomotiv Ar-Ge Ödülleri verildi. Otomotiv sektöründe Tofaş, Teklas Kauçuk, İnci Akü, Brisa, Ford Otosan, tekstil sektöründe ise Sunteks, Yünsa, Boyteks, Korteks, Polyteks, Kipaş Mensucat, Elvin Tekstil firmaları ödüle layık bulundu. Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları’nda tekstil ve otomotivde Ar-Ge yaklaşımları, otomotiv sektöründe yeni trendler ve iş modelleri, savunma sanayinde teknik tekstiller gibi konular masaya yatırılacak. Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları kapsamında kapılarını açan “Ev& Stil Fuarı” da 31 Mayıs’a kadar Tüyap Fuar alanında ziyaret edilebilecek.

"Beyin ve akıl teri dengesini kurmalıyız"

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Türkiye’de 100-150 yıldır daha çok iş yapmayı, daha çok yük taşımayı simgeleyen alın terinin kutsallaştırıldığının altını çizdi. Müezzinoğlu şunları söyledi; “Genelde alın teri kutsaldır diye bize 150 yıldır alın terini öncelik ettiler. Daha çok iş yaptırdılar. Yük taşıttırdılar. Ama beyin terinden bahseden ne yazık ki olmadı. Halbuki beyin teri dökenler bizim alın terimizden daha öne gittiler. Beyin teri döken ile alın teri dökenin arasındaki makas her geçen gün açıldı. Alın teri dökülecek süreçleri de biz 27 Nisan gibi, 12 Eylül gibi süreçlerle hep sekteye uğrattık. Türkiye olarak artık beyin terini öne almamız gereken beyin terini kutsamamız gereken süreçleri merkeze almamız lazım. Alın teri kutsaldır ama beyin terini ne kadar öne çıkarırsak alın teri ile beyin teri dengesini ne kadar hakkaniyetli yürütürsek inanıyorum ki medeniyet yolculuğunda Türkiye olarak çok daha iyi noktaları yakalamış oluruz. Bu süreçten sonra Bursa'nın yeni vizyonları yakalaması lazım. Yüksek teknolojiyi mutlaka gündemine almalıdır. İleri teknoloji ile geleceğini şekillendiren bir yapıyı önceliklerini merkeze almamız lazım. Yalnız alın terinin kutsallığı peşinden koşarsak birileri beyin teriyle bizim hakkımızı sömürür.”