AB, yaptırım karşıtı "İran mekanizmasını" yetiştiremedi
AB'nin ABD'nin İran yaptırımlarını bertaraf etmeyi amaçlayan özel ticari mekanizması ikinci aşama yaptırımların başlamasının ardından hala kurulamadı.
Abone olABD'nin İran nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmesinin ardından Tahran yönetimine yönelik devreye soktuğu ikinci aşama yaptırımlara karşı Avrupa Birliği'nden (AB) hala somut bir adım gelmemesi dikkati çekiyor.
ABD'nin ikinci aşama yaptırımlarının devreye gireceğinin açıklamasının ardından, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve söz konusu üç ülkenin savunma bakanları ortak bir açıklama yaparak yaptırımlardan "derin üzüntü" duyduğunu duyurdu.
AB, ilk yaptırım paketinin açıklanmasının ardından "ABD yaptırımlarını bertaraf etmeyi öngören özel ticari mekanizma kurulacağını ve böylelikle de Avrupalı ekonomik aktörlerin yaptırımların etkisinden korunacağını" bildirmişti.
Genel beklenti, özel ticari mekanizmanın da yaptırımların ikinci aşamasının devreye girmesiyle birlikte işlevsel hale geleceği yönündeydi. Ancak, ikinci aşama yaptırımların devreye girmesinin ardından ne ticari mekanizma devreye girdi, ne de AB yetkilileri belirsizliği giderecek somut bir açıklama yaptı.
"Bekleyin ve görün"
ABD yaptırımlarının devreye girdiği gün, üst düzey AB yetkililerinden net bir tepki gelmemesi dikkati çekti.
AB Komisyonunun günlük basın toplantısında soru yağmuruna tutulan Sözcü Margaritis Schinas, ortak açıklamaya ilave yorum yapamayacağını belirterek, "Bu tam bir 'bekleyin ve görün' durumu." vurgusunu yaptı.
ABD'nin yaptırım açıklamasının ardından, dünya çapında bankalar arasında elektronik fon transferi sağlayan SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication), yaptırımlara uyacağını ve bazı İran bankalarının sisteme erişimini askıya aldığını duyurdu.
Avrupalı ekonomik aktörlerin İran'la ticaretini doğrudan etkileyen bu adıma karşı da AB'nin tepkisi zayıf kaldı.
AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, "SWIFT'in bu kararı uluslararası finansal sistemin bütünlüğü açısından kopukluk ortaya koyuyor ve bunu üzücü buluyoruz." dedi.
Özel ticari mekanizmadan ses yok
Yaptırım açıklamasının ardından özel ticari mekanizmanın kurulmasına yönelik çalışmaların "kararlı" bir şekilde devam edeceğini ve "sürecin hızlandırıldığının" altını çizen AB yetkilileri zamanlama konusunda ise hiçbir bilgi vermeyerek somut bir takvim ortaya koymuyor.
Net detaylar bulunmasa da özel ticari mekanizma, ABD yaptırımlarını bertaraf etmek için şirketlerin AB yasalarına uygun olarak İran'la ticaret yapmalarını sağlayacak bir sistem olarak ön plana çıkıyor.
Örneğin, bir Avrupa şirketinin İran'dan doğal gaz ya da petrol satın alması halinde, doğrudan bu işlem ücretinin kurulacak özel amaçlı mekanizmaya göndermesi ve bu mekanizmanın finansal işlemi yerine getirerek İran'la ticaret imkanı sağlaması hedefleniyor.
Böylelikle mekanizma, ABD yaptırımlarına uymak zorunda olan ticari bankalar ve merkez bankalarını sistemin dışında bırakarak ödeme işlemini yaptırımlardan muaf tutmayı amaçlıyor.
Mekanizma için öne çıkan diğer bir seçenek de "takas sistemi". Bu sistemde para, taraflar arasında el değiştirmeden mekanizma üzerinden İran ve Avrupa ürünlerinin takas edilmesini öngörüyor.
Öte yandan, mekanizma çerçevesinde, küresel ekonomide dolar dışındaki öne çıkan avro ve sterlin gibi para birimlerinin kullanılması bekleniyor.
Mekanizmanın İran nükleer anlaşmasına taraf olmayan ve İran'la ticaret yapmak isteyen üçüncü ülkelere de açık olması planlıyor.
İran'ın anlaşmadan çekilme riski artıyor
AB'nin ABD yaptırımlarına karşı "güçlü ve hızlı" adım atamaması, İran'ın nükleer anlaşmadan çekilme riskini de beraberinde getiriyor.
İran nükleer anlaşması, Tahran yönetiminin anlaşma hükümlerine uyması durumunda ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyor.
AB, özel ticari mekanizmayla kendi şirketlerini korumanın yanı sıra Tahran yönetimini yaptırımlardan koruyarak nükleer anlaşmada tutmaya çalışıyor.
Birliğin yaptırımların ardından etkisiz kalması, İran yönetimini de rahatsız ediyor. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Politik ve Uluslararası Araştırmalar Kurumu (IPIS) Başkanı Seyyed Kazem Sajjadpour, AB'nin özel ticari mekanizma kurma konusunda "hız ve etkiden" yoksun olduğunun altını çizdi.
AB'nin etkin bir mekanizmayı ortaya koyarak şirketlerinin İran'la ticareti sürdürme imkanını sağlamaması ise İran'ın nükleer anlaşmadan çekilme riskini artırıyor.
Ekonomik aktörler baskıyı artıracak
AB'nin "elini hızlı tutmaması" sadece İran'ın anlaşmadan çekilme riskini değil, Avrupalı ekonomik aktörlerin ABD baskısına boyun eğerek İran piyasasından çekilme ihtimalini de artırıyor.
Halihazırda, Fransız Total, Air France, Peugeot, Renault, Alman Siemens, Daimler, İngiliz Hava Yolu gibi büyük ölçekli şirketler İran piyasasından çekilmiş durumda.
AB'nin yaptırımların açıklanmasının üzerinden yaklaşık 6 ay geçmiş olmasına rağmen halen kuramadığı mekanizmanın, kurulsa dahi ABD'yle ticaret yürüten büyük ölçekli firmalar yerine küçük ve orta ölçekli firmalara fayda sağlayacağı değerlendiriliyor.
Büyük ölçekli şirketlerin ABD'nin kendilerine veya iştiraklerine dolaylı bir biçimde yaptırım uygulaması riskine karşı çekinceli davranmaları bekleniyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, "İran'la ticaret yapan şirketler, ABD'yle ticaret yapamayacak" tehdidi karşısında, AB'nin şirketlerini İran piyasasında tutmak için hızlı bir şekilde kurmayı taahhüt ettiği özel ticari mekanizmayı işlevsel hale getirmesi büyük önem taşıyor.