1 Kasım sonrası bir an evvel hükümet kurulursa piyasalar ralliye geçecek!
Piyasalar pazar günkü seçimler öncesinde temkinli seyrini sürdürüyor. Piyasalarda seçim sonrasında öncelikli beklenti; bir an evvel hükümetin kurulması yönünde. Bunu ‘siyasi istikrar çıpası’ olarak gören piyasalarda ana senaryo AK Parti- CHP koalisyonu...
Abone olPiyasalar hafta sonu yapılacak seçim öncesi son pozisyonlarını alıyor. Haziran seçimleri sonrasında içerideki artan terör olayları ve yurtdışı piyasalara paralel volatil bir seyir izleyen ve tüm yaz ayı boyunca hareketli günler geçiren piyasalar, öncelikli olarak 1 Kasım ile beraber artık belirsizliğin bitmesini umuyor. Çünkü hükümet kurulması piyasalar açısından en önemli ‘siyasi istikrar çıpası’ haline gelmiş durumda.
Peki 1 Kasım’da piyasaların senaryoları neler? Piyasalarda genel kanı; 1 Kasım’da yapılacak genel seçimlerden 7 Haziran’a benzer bir sonuç çıkması yönünde. Yani yine AK Parti tek başına iktidar olamayak ve salt çoğunluğa ulaşamayak. CHP’nin oylarını artırmasını bekleyen analistler, MHP’nin ise kaybeden parti olarak oylarını düşürmesi bekleniyor. HDP’nin ise bir miktarlık oy kaybına rağmen yine barajı aşacağı tahmin ediliyor. Bu arada piyasalarda seçimin 3. kez tekrarlanma olasılığı ise konuşulmak bile istenmiyor. Zaten buna ihtimal olarak bakan da çok az. Peki bu senaryolara göre hükümeti hangi partiler kuracak? Buna piyasalar nasıl tepki verecek? DÜNYA olarak bu soruların cevabını aradık.
AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesi, istikrarı seven piyasalarda olumlu karşılanacak. 21 Ekim tarihli İş Yatırım raporuna göre, bu olasılık yüzde 20 görülüyor. Piyasa çevreleri ile yaptığımız sohbetlerde, ana senaryo AK Parti-CHP koalisyonu üzerinde kuruluyor. İş Yatırım, koalisyon hükümeti kurulma ihtimalini yüzde 60 olasılık olarak görürken; piyasalar bu ana senaryoya çok ılımlı bakıyor. İş Yatırım raporuna göre, önümüzdeki bir aylık sürede yeni hükümetin -ister tek parti, isterse koalisyon- kurulması sürecinde Türkiye piyasaları gelişmekte olan ülkelere göre daha olumlu bir seyir izleyecek.
Borsa yüzde 20 iskontolu
Bu senaryolara göre piyasaların nasıl hareket edeceği çok önemli. Burada seçimler sonrasında hükümetin kurulması süreci de öne çıkacak. Bu dönemde piyasaların dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor. Son bir ayda küresel piyasalarda yaşanan iyimser havaya rağmen Türk hisse senetleri gelişmekte olan ülkelere göre yaklaşık yüzde 20 iskontolu durumda. Türkiye’nin bu kadar ucuz olması nedeniyle seçim sonrasında ana senaryo baz alınırsa belirsizliğin de ortadan kalkması ile Borsa’da bir yükseliş yaşanması bekleniyor.
Hükümet kurulursa hedef 90 bin
Piyasalar koalisyon veya AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesi ile bir şekilde hükümetin sorunsuz kurulması durumunda endeksin yabancı girişi ile beraber özellikle bankalar öncülüğünde 90 bine çıkması beklenirken, faizlerin yüzde 9’lara ineceği öngörülüyor. Bu arada gerek yurtdışındaki riskler, para birimlerinin değer kaybetmesi, FED’in faiz artırım süreci, içeride Merkez Bankası’nın beklenen faiz artışını yapmaması gibi nedenlerle kurun seçim sonrasında ancak 2.75-2.80 bandına inebileceği ifade ediliyor. Bu arada düşük bir ihtimal de olsa seçimlerin tekrarlanması veya hükümetin kurulma sürecinde bir tıkanma yaşanması durumunda ise endeksin 70 binlere inmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda faizlerin yüzde 12’lere, kurun ise 3-3.20 bandına çıkacağı tahmin ediliyor.
Seçim sonrası piyasa senaryoları
Gedik Yatırım Portföy Yönetim Müdürü Eral İlhan Karayazıcı
Seçim senaryoları siyah & beyaz Beşiktaş bayrağına benziyor
Türkiye seçimlerde asgari 2 yıl görevde kalacağı düşünülen bir hükümete kavuşursa etkisinin güçlü pozitif olacağını düşünüyorum. Tıkanıklığın aşılmasının borsada % 15’i, döviz sepetinde % 8’i bulabilecek pozitif ayrışmaya neden olabileceğini, faizlerde 125 baz puan kadar gerileme yaşanabileceğini düşünüyorum. Dünya da kasım yatay bir seyre sahne olursa, BIST hükümetin kurulabilmesi durumunda 90.000-92.000 bandına yükselebileceğini, döviz sepetinin yılın son bölümünde 2.80’e kadar gerileyebileceğini tahmin ediyorum. İkinci bir senaryo olarak bir yıl kadar sonra erken seçime gitmek üzere bir hükümet kurulursa yurtiçi piyasalara kısıtlı pozitif katkısı olur. Seçimlerin tekrarlanmasına neden olacak siyasi tıkanıklık ise sert negatif fiyatlamaya neden olabilir. Bu senaryoda BIST 67.000 puana kadar gerileyebilir. Kur 3.25’e, euro 3.50’ye, 10 yıl vadeli tahvil faizi % 12 ‘ye kadar yükselebilir. Seçim senaryoları siyah & beyaz Beşiktaş bayrağına benziyor. Her yatırımcı pozisyonunu kişisel beklentileri doğrultusunda dizayn etmeli.
Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy
FED şahin açıklamalar yaparsa seçim sonucuna bakılmaz
İçerde seçim beklenirken dışarda FED toplantısı ve sonrası oluşacak global piyasa refl eksi bekleniyor. ECB ve ÇİN’in hamlelerinin kısa ve orta vadede pozitif etkisini sürdürebilmesi için FED’in faiz artışını piyasa algısı olarak Aralık sonrasına yani 2016 ilk çeyreğine ötelemesi gerekiyor. FED’in ekim ayında bir adım atmasada, aralık ayını da açık bırakacak şekilde şahin sayılacak açıklamalar yapması, global piyasalarda bir negatif etki oluşturması durumunda seçim sonucuna bakılmaksızın etkilenme durumumuz olacaktır. Ama bu etkileşimin sınırlı olması için hükümet çıkaracak bir seçim sonucunun ortaya çıkması gerekiyor. Tek parti çıkması durumunda ilk piyasa refl eksi pozitif olacaktır. Kısa süreçte global piyasalardan bir miktar ayrışmamız da mümkün olacaktır. Ama seçim sonuçları yeniden koalisyon ihtimallerini masaya getirirse; hükümet kurulma sürecine piyasalar konsantre olacak ve yüksek volatilite izlenecek. Hükümet kurulması piyasalar açısından en önemli ‘siyasi istikrar çıpası’ haline gelmiştir.
Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan
Hükümet kurulur, ülke notu indirilmezse yukarı hereket başlar
1 Kasım seçimleri sonucunda milletvekilleri dağılımı hükümet kurulmasına uygun şekilde gelişir ve hükümetin kurulabilmesi olasılığı yüksek çıkarsa, buna ek olarak değerlendirme kuruluşlarının da Türkiye’nin ‘yatırım yapılabilir ülke’ notunda indirime gitmesi ihtimali azalacağından dövizde kısa vadede satışlar gelirken, borsada da yukarı yönde hareketlenme gerçekleşebilir. Böyle bir durumda borsada 85.000- 87.000 aralığı hedef olabilecekken, kur tarafında da 2.75 – 2.80 aralığına doğru süren geri çekilmeler görülebilir. Seçimlerin hükümet kurulmasını zora sokacak şekilde bir milletvekilleri dağılımı ile sonuçlanması endekste 70.000’in altına sarkma yaşatabilir. Hükümet kurulamazsa o durumda geriye “not indirilir mi indirilmez mi?” sorusuna cevap aranacaktır. Eğer işler sürüncemede kalır veya bir seçim daha gerekli olursa, dövizde TCMB’yi devreye sokacak ve muhtemelen faizi artırmaya götürecek türden yukarı yönde hareketlenme gerçekleşecektir.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Burak Saltoğlu
Temel risk ekonomi yönetiminin nasl şekilleneceği olacak
Anketlere göre, seçim sonucu tek parti iktidari ve koalisyon senaryoları yakın senaryolar gibi görünüyor. Seçimin başarılı şekilde yapılması bile ilk aşamada piyasalarda kısa süreli rahatlama sağlayabilir. Sonrasında piyasalar eldeki sonuçlara bakarak bir hükümetin kurulup kurulamayacağı ve o hükümetin ekonomi yönetiminin yapabileceklerine yönelecektir. Bu noktada tek parti iktidari piyasalar için daha avantajlı görülecektir. Bu senaryoda ilk aşamada TL’nin biraz daha güçlenmesi beklenebilir. Buradaki temel risk ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceğinde. Ekonomi Bakanlığı’na yönelik atamalara ve para politikasının nasıl uygulanacağına ilişkin beklentilerin oluşması sonrası iyimserlik devam da edebilir, olumsuza da dönebilir. Kolasyonun piyasalar gözünden eksileri, hükümetin kurulamamasi riski ve eşgüdüm konularındaki belirsizlikleridir. Ama eğer makul bir hükümet kurulabilirse, ekonomi yönetiminin piyasalara, faize, kura daha rahat tepki verebileceği beklentisi de oluşabilir. Koalisyonun en temel riski, orta vadede koalisyonu oluşturan partilerin süreci kendilerini en avantajlı gördükleri noktada tekrar bir seçime götürecekleri kaygısı olabilir. 4 yıllık sağlıklı bir koalisyon, düşük olasılık görünüyor. Reform süreci uzun vadeli bir süreç. İktidar partisi ya da koalisyonun ekonomide reformun öncelikli bir konu olduğunu kabul etmesi ve bu konuda irade göstermesi bile avantaj olacaktır. Genel kaygı hala ekonominin uzun süredir gündem dışında kalma durumunun devam edeceği yönünde olmasıdır. İlk yapılması gerekenler ekonomi yönetiminin seçilmesi sonrası bir aksiyon planının çıkarılmasıdır.