'Türkiye'de hayvancılıkta dönüşüm başladı'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Arzu, hayvancılığa verilen destek sayesinde Türkiye'de süt üretiminin 8,5 milyon tondan 19 milyon tona, kırmızı et üretimi 450 bin tondan 1 milyon tonun üzerine çıktığını söyledi.
Abone olGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kutbettin Arzu, "Hayvancılığa verilen destek sayesinde Türkiye'de süt üretimi 8,5 milyon tondan 19 milyon tona, kırmızı et üretimi 450 bin tondan 1 milyon tonun üzerine, beyaz et üretimi ise 640 bin tondan 2 milyon tona yükseldi" dedi.
Bakan Arzu, Yenişehir ilçesindeki Sümerpark'ta basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Kendisinden önceki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker döneminde Türkiye'de devrim niteliğinde çalışmalar yapıldığını belirten Arzu, bölgede ilk Besi Organize Sanayi Bölgesi'nin Diyarbakır'da kurulduğunu söyledi.
"Hayvancılıkta çok ciddi bir değişim, dönüşüm başladı"
Eker'den önce Türkiye'de hayvancılığa verilen destek miktarının 83 milyon dolar olduğunu ifade eden Arzu, şöyle konuştu:
"Bakanımız bu yıl görevinden ayrıldığı zaman hayvancılığa verdiğimiz destek 3 milyar liradır. Hayvancılığa verilen destek sayesinde Türkiye'de süt üretimi 8,5 milyon tondan 19 milyon tona, kırmızı et üretimi 450 bin tondan 1 milyon tonun üzerine, beyaz et üretimi ise 640 bin tondan 2 milyon tona yükseldi. Türkiye'de hayvancılıkta çok ciddi bir değişim, dönüşüm başladı."
Arzu, tarımın diğer alanlarına da ciddi destek sunulduğunu belirterek, "Biz dünyada 11. tarım ekonomisi iken 7. tarım ekonomisi olduk, Avrupa'da 4. büyük tarım ekonomisi iken 1. tarım ekonomisi olduk. Yani İtalya, İspanya ve Fransa'yı geçtik" ifadesini kulandı.
Diyarbakır'da 10 yıllık sürede tarım sektörüne 2,9 milyar dolar hibe verildiğini kaydeden Arzu, şöyle devam etti:
"Diyarbakır'da yaşanan bu değişim ve gelişimin içinde çok büyük katkısı var. Diyarbakır'da tarımsal gayrisafi milli hasıla 1 milyar liraydı, bugün ise 4 milyardır. Türkiye'deki tarımsal gayri safi milli hasıla 23 milyar dolardı, bugün 61 milyar dolar tarımsal gayrisafi milli hasılamız oldu. Yani 76 milyonu beslemenin dışında 40 milyon turist besliyoruz ve bölgemizde yaşanan olaylar sebebiyle ülkemize misafir gelen 2,5 milyon komşumuzu da besliyoruz. Üzerine de 18 milyar dolar tarımsal ihracat yapıyoruz."
"Çözüm Süreci'nde bizim muhatabımız hep millet oldu"
Bakan Arzu, Çözüm Süreci'ne ilişkin bir soru üzerine şu yanıtı verdi:
"Çözüm Süreci'nde bizim muhatabımız hep millet oldu. Kürt sorunu herhangi bir kişinin, örgütün ya da partinin tekelinde değildir, bütün vatandaşlarımızın, ülkemizin ortak sorunudur. Kürt sorunu Türk'ün sorunu olduğu gibi Kürt'ün, Acem'in, Çerkez'in, Laz'ın sorunu. Yani bir Türkiye sorunu. Türkiye sorunu olmanın da ötesinde bir Ortadoğu sorunu. Çünkü bugün Kürt sorunu ulusal ve uluslararasılaşmıştır. Bugün Türkiye'deki sorun kadar Suriye'de de Irak'ta da Erbil'de de bir sorun var. Türkiye'nin Kürt sorunu var ama ayrıca Ortadoğu'nun da Kürt sorunu var."
"Çalışmalarda eksiklik yok"
Bu süreçte terör örgütünün silahları bırakarak, barış ortamına katkı sağlaması gerektiğine işaret eden Arzu, şunları kaydetti:
"Bugün Çözüm Süreci aynen devam ediyor, vatandaşımızla olan Kürt sorununun çözümüyle ilgili olan çalışmalarda bir eksiklik aksaklık yok. Çözüm Süreci'nde hükumetimiz yaptığı çalışmalar işin terör boyutu ile ilgili. İmralı ya da HDP ile görüşmelerin sürdürülmesi işin terör boyutuyla ilgiliydi. Onun da şartı silahların bir an önce susmasıydı. 2013 Mayıs'ın da silahlar susacaktı ve Türkiye'nin dışına çıkacaktı. Bugün süreç aynen devam ediyor, vatandaşımızla olan Kürt sorununun çözümüyle ilgili olan çalışmalarda bir eksiklik aksaklık yok."
- "Asayiş sorununu demokrasi içinde çözme konusunda çabamız var"
Terör örgütüyle, onun silahlı unsurlarının yaptığı saldırılara karşı kamu güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak, vatandaşımızın can ve mal emniyetini sağlamanın devletin görevi olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu görevi de demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden taviz vermeden, güvenlik ve asayiş sorununu demokrasi içinde çözme konusunda bir çabamız var. Birileri çıkıp şehrin bir bölgesini 'ben burayı özerk bölge ilan ettim' deyip oraya barikat kurup vatandaşların oradaki yaşama hakkını engellerse kamunun görevi de buna engel olmaktır."
Bakan Arzu, daha sonra beraberinde Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ile Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Diyarbakır Besi Organize Sanayi Bölgesi ile Diyarbakır Ticaret Borsasını ziyaret etti.