'Torba' yürürlüğe girdi, 22 madende üretim durdu
"Torba kanun"la birlikte, maliyetlerin ortalama yüzde 50 arttığı gerekçesiyle üretimi durdurma kararı alan 22 özel kömür işletmecisi bir araya gelerek, havzadan çıkartılan taş kömürünü devleti tarafından satın almasını istedi
Abone olZONGULDAK - Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı "İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun"un getirdiği hükümler nedeniyle artan maliyetleri karşılayamayacakları düşüncesiyle üretimi durduran özel kömür işletmelerde, sabah vardiyasına gelen işçiler bilgilendirilip geri gönderildi.
Torba Yasa'ya tepki gösteren maden işletmecileri ve Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Salih Demir konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İşçilerin haklarını gözeten yeni düzenlemeyle şletmecilerin maliyet yükünü kaldıramayacaklarını söyleyen madenci tarafı, devletten kömürlerini satın almasını talep etti.
Maden Mühendisi Çebi:
Kâr ve zarar hesabı yapan şirketler mağdur
Özel maden firmasında görevli maden mühendisi Mehmet Çebi, kanunla işçilerin lehine düzenlemeler yapıldığını belirterek, "Anladığımız kadarıyla işveren lehine herhangi düzenleme yapılmamış. Kâr ve zarar hesabı yapan şirketler bu konuda mağdur oldu. Çünkü linyit kömürüne verilen teşvik taş kömürüne verilmedi. Rödevans sahibi, hesap yaptığı için geliri giderini karşılamaz duruma geldi. Kanunun onaylanmasının ardından 22 işletmeci kendi aralarında toplantı yaparak üretimi durdurma kararı aldı" diye konuştu.
Çalışmaların ne zaman başlayacağını belli olmadığını anlatan Çebi, şirket olarak işi durdurduklarını, ocakları su ve gaz basmaması için 3-5 madencinin görevlendirileceğini dile getirdi.
Zonguldak TSO Başkanı Demir:
İşçilik maliyeti bin 74 liradan 2 bin 214 liraya çıkıyor
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Salih Demir ise kömür işletmecileriyle düzenlediği basın toplantısında, yasayla işçilik maliyetlerinde yüzde 50'den fazla artış meydana geldiğini belirterek, "Bin 74 lira olan işçilik maliyeti 2 bin 214 liraya, 2 bin 200 lira tutarındaki usta maliyeti de 3 bin 141 liraya çıkıyor. İşçiye verdiğimiz parada gözümüz yok. İşçiye bu paraları verebilmekten yanayız. Devlete ödeyeceğimiz sigorta primini de vermek istiyoruz. Ancak şu an ki kömür satış fiyatlarında bunun mümkün olmadığı bir gerçek" ifadelerini kullandı.
Demir, yurt dışından gelen ithal kömürün ucuz olduğunu, bunun da havzadaki kömür fiyatına yansıdığını belirterek, şunları kaydetti:
"Satamayacağımız kömürü üreterek stoklamanın hiçbir anlamı yok"
"Bu sebepten dolayı şu anki kömür satış fiyatları ve gelecek yeni maliyetlerle bizim kömür üretmemiz mümkün değil. Satamayacağımız kömürü üreterek stoklamanın bizce hiçbir anlamı yok, onun için dün akşam itibarıyla üretimi durdurduk. İşçilerin çıkışını vermek noktasına gelmek zorunda kalacağız. 4 bin 200'e yakın işçinin bugün çıkışı verileceği gözüküyor. Avukat ve mali müşavirlerimiz çalışmalarını sürdürüyor."
"Kömürü devlet satın alsın"
Zonguldak'ta özel sektör madenciliğin devam etmesi, 4 bin 200 çalışan sayısının 10 binlere çıkması için, ürettikleri kömürü Türkiye Kömür İşletmeleri'nde (TKİ) uygulanan model gibi devletin satın almasını istediklerini vurgulayan Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"TTK'nın kömür maliyetlerini biliyoruz. Kurumun tuvönan maliyeti 480 lira, satılabilir maliyeti 680 lira. TTK 1 kalori kömürü kaça mal ediyorsa, devlet yarı fiyatına bizden alsın, biz de kömür üretimimiz ve işçi sayımızı iki katına çıkaralım. Böylece ödeyeceğimiz vergiler, sosyal güvenlik primleri, rödevans payları iki katına çıkacaktır. Bu öneriyi niye yapıyoruz? Şu anda 'TTK kömür çıkartsın' diye 640 milyon lira para devlet bütçeden destek veriyor. En az 70 milyon lira TTK'ya bu yasadan dolayı ek maliyet gelecek. Destek 700 milyon lirayı bulacak. Biz işletmeler olarak kömür çıkartamadığımızda en az 40 milyon lira kurum pay alamayacak yani TTK'nın zararı önümüzdeki yıl 750 milyon liraya yaklaşacak. Devlet 750 milyon lira TTK'yı sübvanse edebiliyorsa, kurum 1 kalori kömürü kaça mal ediyorsa yarı parasına bizim kömürümüzü alsın."
Demir, önerilerinin dikkate alınmaması durumunda, bu işi yürütmelerinin mümkün olmayacağını, yıl sonunda işletmelerin rödevans sözleşmelerini yenilemeyeceğini, yenilese bile kömür üretmeyeceğini dile getirdi.
"Bugünden sonra kaçak ocaklara daha fazla rabet olacak"
Kentteki kaçak kömür ocaklarında çok sayıda maden kazasının meydana gelebildiğini hatırlatan Demir, "Bugünden sonra kaçak ocaklara daha fazla rahbet olacak. Nasılsa denetlenmiyor, vergi, işçi primi yok. Kaçak kömür işletmelerinin yüzde 500 artacağına inanıyorum. Buna paralel olarak da iş kazalarının çok fazla artacaktır" dedi.
Salih Demir, gelecek haftaya kadar ocaklarını ayakta tutmak için eleman bekleteceklerini, çözüm bulunmazsa galerilerin çökmesini engelleyecek kadar kişi istihdam ederek üretim işçilerine geri çağırmayacaklarını ifade etti.
Torba kanun maden iş yerlerinde neleri değiştirdi?
"Torba kanun", "Linyit ve taşkömürünün çıkarıldığı maden iş yerlerinde çalışan işçilere ödenecek ücret, asgari ücretin iki katından az olmayacak", "Yer altı işlerinde bir gün dahi çalışanlar kıdem tazminatından yararlanabilecek", "İşçilerin yer altındaki çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak, günlük çalışma süresi 6 saati geçemeyecek" ve "Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak. Buna göre, yer altı işlerinde bir gün dahi çalışanlar kıdem tazminatından yararlanabilecek" gibi düzenlemeler içeriyor.