'Borsa son çare olmasın'
Sermaye piyasalarının tüm aktörleri hafta sonu Sapanca’da düzenlenen bir çalıştayda bir araya geldi. Büyümek ve yatırımcı çekmek isteyen sektör yol haritasını belirledi. Beyin fırtınası yapan borsacılar, birbirinden ilginç öneriler getirdi
Abone olJÜLİDE YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Tüm sermaye piyasasının çatı birliği haline gelen Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) sektörün yol haritasını çizmek için harekete geçti. Sapanca’da yapılan çalıştayın sonuçları önümüzdeki günlerde bir rapor haline getirilecek ve sektör yol haritasını çıkartmış olacak.
Birlik, sektörün regülatörü Sermaye Piyasası Kurulu’nun tepe yönetiminden, aracı kurum yöneticilerine, portföy yönetim şirketlerinden, akademisyenlere ve artık profesyonel olarak çalışmasa da sektöre yıllarca emeğini vermiş isimlere hafta sonu beyin fırtınası yaptırdı.
150 katılımcı 15’er kişilik gruplara bölünerek sektörün vizyonunun ne olması gerektiği üzerinde tartışırken herkes farklı bir öneri getirdi. Grup çalışmalarında ve ortak akıl toplantılarında; geçmiş dönemde yaşanan yatırımcı mağduriyetleri, küskün yatırımcılar ile barış sağlanması, son günlerde sıkça kamuoyunun gündemine gelen Bank Asya ile ilgili gelişmeler, gayrimenkul ve bankaların sektöre etkisi gibi konular tartışıldı.
Çalıştayın en renkli bulunan önerileri ise: ‘Şirketler son çare olarak borsaya gelmesin’, ‘Türkiye topraklarında finansal ürün tanıtımı yapılmamış nokta kalmasın’, ‘18 yaş üstü tüm nüfusün yatırım hesabı olsun’, ‘hukuk mahkemeleri kurulsun’ oldu.
Sektör, sermaye piyasalarının tanıtılması için aracı kurumlar birliği nezdinde bir fon oluşturulmasını da istedi.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği tarafından düzenlenen konferansta, TSPB Başkanı İlhami Koç katılımcılarla tek tek ilgilenirken, Sermaye Piyasası Kurulu’nu da bizzat Başkanı Vahdettin Ertaş temsil etti. Ertaş’ın iki gün boyunca bütün grup çalışmalarına katılması ve üyelerin sorunlarıyla bizzat ilgilenmesi katılımcılar tarafından büyük takdir ile karşılandı. Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan ise konferansa yurtdışı seyahati nedeniyle katılamadı.
Yatırımcı güven eksikliği
Yapılan ortak akıl toplantıları sonrasında yol haritasının ana hatları belirlendi. Arama konferansında sektör kendisi için 5 yıllık hedef koymuş oldu.
Tartışılan konulara bakıldığında sektör temsilcilerinin her zaman farklı ortamlarda da sıklıkla dile getirdiği ‘yatırımcının güven eksikliği’ konusu ana gündem maddelerinden biriydi. Bu konuda neler yapılabileceği konusunda somut öneriler de geldi. Yatırımcının güven eksikliğinin giderilebilmesi için öncelikle finansal okur yazarlığın geliştirilmesi görüşünü savunan borsacılar, sermaye piyasalarının müfredata girerek lise öğreniminde ders olması gerektiği konusunda fikir birliğine vardı. Türkiye’de finansal okur yazarlıkta alınacak her mesafenin yüzde 13 seviyesine kadar inen tasarruf oranını ve nitelikli yatırımcı sayısını artıracağı ifade edildi.
Ayrıca borsadaki şirket sayısının artması ve İSO 500’deki halka açık şirketlerin iki katına çıkarılması için gerekli çalışmaların yapılması tüm katılımcılar tarafından kabul edildi. Öte yandan tüm bu hedefl erin gerçekleştirilmesinde en önemli unsur olarak da kamu kaynaklı maliyetlerin düşürülmesi ve vergisel düzenlemeler yapılması gerektiği de alınan kararlar arasında yer aldı.
Yatırımcı odaklı yeni vizyon
Sermaye piyasalarının bundan sonraki vizyonu; yatırımcı odaklı, ekonomik büyümeye katkı sağlayan, bölgesinde lider olan bir uluslararası finans merkezi olmak. Bu vizyon doğrultusunda da talep, arz, düzenlemeler, yatırım kuruluşları, iletişim ve itibar yönetimi ana başlıkları altında 5 yıllık hedefl er belirlendi. 2019 hedefl eri olarak ise, yurtiçi toplam tasarrufl arın artırılması , bireysel yatırımcı sayısının 10-20 milyon kişiye çıkması, kurumsal yatırım tabanının geliştirilmesi, kamusal fonların sermaye piyasasında değerlendirilmesi, borsa kapitilazasyonun artması, vergisel düzenlemelerin yapılması, sermaye piyasalarına yönelik güvenin artırılması için uluslararası tanıtım yapılması ve lobi gücünün artırılması gibi kararlar alındı.
Maliye’ye halka açıklığa göre vergi al diyecekler
TSPB Başkanı İlhami Koç, sermaye piyasalarında sürekli hareket halinde yeni ürün ve yeni hizmetler çıktığını ve vergi ile ilgili düzenlemelerin de buna göre güncellenmesi gerektiğini vurguladı, vergi ile ilgili bu sıkıntıları bir paket hazırlayarak Maliye Bakanlığı’na sunacaklarını açıkladı. Koç, özellikle BSMV, foreks, damga vergisi ve kurumlar vergisi ile ilgili çalışmalar yapacaklarını da aktardı. 4 temel konuda yaşanan sıkıntılar hakkında bilgi veren Koç, kurumlar vergisinde sektör olarak ‘halka açıklık oranı arttıkça düşen vergi’ modelini benimsediklerini ifade etti.
TSPB Başkanı İlhami Koç, “İkincil halka arzları desteklemek için kademeli bir vergi düzenlemesi olabilir. Ayrıca halka açık şirketlerde temettünün vergiden muaf tutulması, tasarrufun hisse senedi yatırımlarına kanalize edilmesini sağlayacaktır”dedi. Koç, şirketlerin özkaynak kullanımını teşvik edici vergisel düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getirerek, “Özkaynağı yüksek olan kurumlarda, kurumlar vergisi indirimi sağlanabilir. Borçluluğu yüksek olan şirketlerin kurumlar vergisi oranları artırılabilir. Bunun bize yansıması halka arz ve mevcut şirketlerin ikincil halka arzlarla öz kaynaklarını büyütmesi şeklinde olabilir. Bununla ilgili etki analizlerini de içeren kapsamlı bir çalışma birliğimiz ve SPK işbirliği ile hazırlanıp Maliye Bakanlığına en kısa sürede iletilebilecek” ifadesini kullandı. BSMV’ye konu işlemlerde sadece karlı işlemlerden vergi kesintisi yapılması zararlı işlemlerin vergiden indirim kalemi olarak kabul edilmemesinin sıkıntı yarattığı ifade eden Koç, “Vazgeçilsin demiyorum” vurgusu yaparak “Her ürünün kendine göre bir yapısı var ona göre alınsın diyoruz” ifadesini kullandı. Finansal kurumlar yapılan karlı işlemlerden yüzde 1 ile yüzde 5 arasında BSMV ödüyor. Yabancı yatırımcılara getirilen vergi istisnalarına ‘foreks’in de dahil edilmesini istediklerini kaydeden Koç, “Foreks şirketleri Türkiye sınırları dışına çıkıp çevre ülkelerden yatırımcı çekmek istiyorlar. Fakat Türkiye’de yabancı müşteri hesap açtığında aracı kurum olarak beyanname düzenlemek ve gelir vergisi vermeniz gerekiyor” dedi. Koç, aracı kurumların kredili işlem yaparken sözleşmenin damga vergisine tabii olduğunu ama bankalar kredi verdiğinde söz konusu verginin olmadığını söyledi.