Yunan ekonomisi bu yıl yüzde 4 daralacak
110 milyar euroluk paket, şimdiye kadar bir ülkenin kurtarılması için hazırlanan en büyük paket oldu.
Abone olANKARA- Euro Bölgesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) borç batağındaki Yunanistan'ın kurtarılması için dün 3 yıl süreli 110 milyar euro tutarındaki paket üzerinde anlaştı. Euro Bölgesi ülkelerinin 80 milyar eurosunu ve IMF'nin 30 milyar eurosunu karşılayacağı paket, şimdiye kadar bir ülkenin kurtarılması için hazırlanan en büyük paket oldu.
Yunanistan Maliye Bakanlığı verilerine göre, Yunan ekonomisi bu yıl yüzde 4 ve 2011 yılında yüzde 2,6 daralacak. Ekonominin yeniden büyümeye başlayacağı 2012 yılında büyüme oranının yüzde 1,1, 2013 ve 2014 yıllarında ise yüzde 2,1 olması bekleniyor.
Bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl yüzde 8,1'e, gelecek yıl yıl yüzde 7,6'ya, 2012 yılında yüzde 6,5'e, 2013 yılında yüzde 4,9'a ve 2014 yılında da AB normlarına uygun olarak yüzde 3'ün altına ineceği tahmin ediliyor.
Borcun GSYH'ye oranının ise bu yıl yüzde 133,3'ten gelecek yıl yüzde 145,1'e, 2012 yılında yüzde 148,6'ya ve 2013 yılında da yüzde 149,1'e çıkması öngörülüyor. Borcun GSYH'ye oranının 2014 yılında ise gerileyerek yüzde 144,3'e inmesi bekleniyor.
Almanya'nın, Euro Bölgesi'nin vereceği 80 milyar euronun yaklaşık 22,4 milyar euroluk kısmını, Fransa'nın ise 16,8 milyar euroluk kısmını karşılayacağı belirtiliyor.
Financial Times Deutschland gazetesi de Deutsche Bank'ın pakete 500 milyon euro, sigorta şirketleri Allianz ve MunichRe'nin sırasıyla 300 milyon ve 200 milyon euro önermeye hazır olduğunu yazdı.
Borç krizinin kronolojisi
Ocak 2010- Yunan hükümeti, 2009 yılında yüzde 12,7 olan bütçe açığını 2012 yılında yüzde 2,8'e indirmek için 14 Ocak'ta istikrar programını açıkladı. Daha sonra Yunanistan'ın 2009 yılındaki bütçe açığının yüzde 13,6 olduğu ortaya çıktı.
3 Şubat 2010- AB Komisyonu Yunanistan'ın bütçe açığını 2012 yılına kadar yüzde 3'ün altına çekme planını desteklediğini bildirdi ve Yunan hükümetine ücret ödemelerini azaltması çağrısı yaptı.
Yunanistan'ın ikinci çeyrekte 20 milyar eurodan fazla olmak üzere 2010 yılında 54 milyar euro borcunu yeniden finanse etmesi gerekiyor.
24 Şubat 2010- Tasarruf önlemlerini protesto için bir gün süren genel grev ülkede ulaştırma ve kamu hizmetlerini felç etti.
Mart 2010- AB Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, Yunan hükümetinin bütçe krizinin üstesinden gelmek için yeni önlemler alması çağrısında bulundu.
5 Mart 2010- Hükümetin 4,8 milyar euro daha tasarruf etmesi için kamu sektöründe ücret kesintisi ve vergilerin artırılmasını kapsayan yeni paket hazırlandı. Paketteki önlemlerle KDV yüzde 21'e çıkarıldı, kamu sektöründe primler yüzde 30 kadar kesildi, yakıtta, sigarada ve alkolde vergi artırıldı ve 2010 yılında emekli maaşlarının artırılması donduruldu.
11 Mart- Kamu ve özel sektör işçileri greve gitti.
15 Mart- Euro Bölgesi maliye bakanları, ihtiyacı olması halinde Yunanistan'a finansal olarak yardım edebilecekleri bir mekanizma üzerinde anlaştılar.
19 Mart- AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB üyelerine Yunanistan'a standby yardım paketi üzerinde anlaşmaları çağrısında bulundu.
25 Mart- Euro Bölgesi ülkeleri liderleri Yunanistan'a yardım ve euroya güvenin sağlanması için IMF ile beraber ortak finansal yardım mekanizması oluşturulması için anlaştılar. Anlaşmaya göre, Atina yönetimi, bütün ülkeler kurtarılması için anlaşırsa ve borçlanma seçenekleri biterse Euro Bölgesi ülkeleri ve IMF'den kredi alacaktı.
Nisan 2010- 11 Nisan'da Euro Bölgesi maliye bakanları Yunanistan için 30 milyar euro tutarındaki acil yardım mekanizmasını onayladılar.
15 Nisan 2010- Parlamento, vergi kaçağı sorununun üstesinden gelmeyi ve yüksek gelirlilerden daha fazla vergi alınmasını amaçlayan vergi reformu yasasını kabul etti.
22 Nisan- Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Yunanistan'ın kredi notunu A2'den, A3'e düşürdü.
Eurostat'a göre, Yunanistan'ın bütçe açığı geçen yıl GSYH'nin yüzde 13,6'sı ya da başka bir ifadeyle 32,4 milyar euro oldu.
23 Nisan- Başbakan Papandreu, AB-IMF yardım paketinin uygulanmasını istedi. İki gün sonra Maliye Bakanı Yorgo Papakostandinu, Washington'da IMF ve Avrupalı ortaklarıyla kurtarma görüşmelerinin iyi gittiğini ve Yunanistan'ın, borcunu yeniden finanse etmek için yardımı Mayıs ayında alacağından emin olduğunu belirtti.
27 Nisan- Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard and Poor's (S&P), Yunanistan'ın uzun vadeli kredi notunu "BBB "dan "BB "ya üç kademe indirerek, yatırım yapılamaz seviyeye çekti.
28 Nisan- Yunanistan Sermaye Piyasası Komisyonu, Atina borsasında hisselerin açığa satışını 28 Haziran'a kadar yasakladı.
1 Mayıs- Binlerce kızgın Yunan protestocu sadece yoksullara zarar verdiğini söyledikleri tasarruf önlemlerine karşı başkent Atina'da gösteri düzenledi.
2 Mayıs- Euro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanları, IMF'nin de katkısıyla 110 milyar euroya ulaşan 3 yıl süreli Yunanistan'ı kurtarma paketine onay verdi. Yunanistan ayrıca daha önce aldığı önlemlere ek olarak üç yılda 30 milyar euro bütçe kesintisi yapmayı amaçlıyor.
Almanya 23,4 milyar euro yardım yapacak
Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkesinin 23,4 milyar euro ile Yunanistan'a yapılacak yardımların yüzde 28'ini üstlendiğini söyledi.
Merkel, bakanlar kurulunun Yunanistan'a yardım yapılmasını kabul etmesinden sonra Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile birlikte başbakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Yunanistan'a yapılacak yardımın 30 milyarının Uluslararası Para Fonundan (IMF), 80 milyarının da euro para birimini kullanan ülkelerden sağlanacağını belirten Merkel, Almanya'nın 23,4 milyar ile bu yardımların yüzde 28'ini üstlendiğini ifade etti.
Kararlılıkla hareket edilmesinin siyasi ve ekonomik açıdan büyük önem taşıdığını kaydeden Merkel, "Sadece Yunanistan'a yardım edilmedi, aynı zamanda euronun sağlam kalması güvence altına alındı. Bundan Almanlar da yararlanacak. Sağlam bir para birimi çok önemli" şeklinde açıklamada bulundu.
Bu yardımın yeterli olmayacağını ve bu krizden ders çıkarılması gerektiğini belirten Merkel, Ekonomik İstikrar Paktının da, ihlal edilemeyecek bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.
Merkel, Yunanistan'a yapılacak yardımla ilgili olarak diğer parti temsilcilerini de bilgilendirdiğini sözlerine ekledi.
Westerwelle de, bu yardım ile Almanya ve Avrupa'nın zarara uğranmasının önlenmeye çalışıldığını belirterek, Yunanistan'da çıkan yangına karşı diğer Avrupa ülkelerine de sıçramaması için mücadele ettiklerini söyledi.
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de, Yunanistan için gerçekçi bir yenileme programı hazırlandığını kaydederek, programın, bu ülkenin içinde bulunduğu zorlukları aşabilmesi için ikna edici bir imkan sağladığını ifade etti.
Alman hükümetinin bu konuda hızlı hareket etmediği şeklindeki eleştirileri de reddeden Schaeuble, müzakerelerin ayrıntılı bir şekilde sürdürülmesinin iyi sonuç verdiğini kaydetti.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise, cuma günü Federal Meclis'te Yunanistan'a yapılacak yardımla ilgili olarak ne yönde oy kullanacaklarını henüz belirlemediklerini belirterek, Alman hükümetinin bu yıl içinde mali piyasaların yeniden düzenlenmesine başlanacağı yönünde inandırıcı bir açıklama yapması durumunda yardıma onay verebileceklerini söyledi.