Türkiye Ortadoğu için ilham kaynağı
Devlet Bakanı Bağış, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili, "Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak, o ülkelerin en doğal hakkıdır" dedi.
Abone olWASHINGTON - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ortadoğu'daki gösterilerde insanların aslında "Türkiye gibi olmayı" talep ettiğini belirterek, "Model veya örnek kelimesini kullanmaktan hoşlanmıyorum, ama Türkiye kesinlikle bölge ülkeleri için ilham kaynağıdır. Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak, o ülkelerin en doğal hakkıdır" dedi.
Bağış, Washington temasları kapsamında ABD Başkanı Barack Obama'nın Özel Danışmanı ve Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Kıdemli Direktörü Elizabeth Sherwood-Randall'la görüştü.
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinde basın toplantısı düzenleyen Bağış, ABD'ye "Türk Amerikan Liderlik Konferansı"nın açılışı için geldiğini hatırlatarak, 17 yıl içinde yaşadığı toplumun yıllar sonra kararlılıkla ortak etkinlik yapması ile Büyükelçi Namık Tan'ın çatı kuruluşlarını ortak etkinlikler yapması konusunda teşvik etmesini takdirle karşıladığını ve teşekkür ettiğini dile getirdi.
Bağış, konferansın yanı sıra üç gün boyunca bazı çevrelerle Türk-Amerikan ilişkileri ve ABD'nin destek verdiği Türkiye'nin AB süreciyle ilgili görüşmeler yapma imkanı olduğunu belirterek, görüşmelerde karşılıklı fikirleri paylaşma fırsatı bulduklarını, Türk-Amerikan ilişkilerinin genelini, ama özellikle de kendi sorumluluğundaki "Türkiye'nin en önemli çağdaşlaşma süreci olan AB müzakere sürecini" değerlendirdiklerini kaydetti.
"ABD'de, Başkan Reagan'dan bu yana tüm başkanlar, Cumhuriyetçi olsun Demokrat olsun, Türkiye'nin AB tam üyelik hedefini desteklemişlerdir" diyen Bağış, bugüne kadar AB üyelik sürecine destek vermeyen tek bir Amerikalı siyasetçi hatırlamadığını söyledi.
Bakan Bağış, şöyle dedi: "Benim muhatap olduğum Avrupa kıtasındaki hissiyat buradakinden biraz farklı. Orada biraz daha ikna turları gerçekleştirmek zorunda kalırken, burada sadece desteği seslendirme ve artırmayla ilgili taleplerimizi dile getirdik. Destek için teşekkür etme fırsatını bulduk."
Ana gündem AB
Bakan Bağış, bir soru üzerine, Washington'daki görüşmelerinin ana gündem maddesinin AB süreci olduğunu, diğer konularda da soru gelmesi durumunda konuştuklarını ifade etti.
Avrupalıların önemsediği ortak müttefik olan ABD'nin, Türkiye'nin AB sürecine desteğinin devamı konusundaki taleplerini dile getirdiklerini, karşı tarafın da konuya sıcak baktığını gördüklerini belirten Bağış, "Tabi bunun alt başlıkları var; vize, terörle mücadele, Kıbrıs gibi. Onlar da ister istemez gündeme geliyor. Bu çerçevede son günlerde burada da tartışılan bireysel haklar, ifade özgürlüğü gibi konular da gündeme geliyor" dedi.
Ortadoğu'daki gelişmeler iyi değerlendirilmeli
Bağış, görüşmelerinde Libya konusunun da gündeme geldiğini söyledi. Ortadoğu'da insanların neden sokaklara dökülüp, gösteri yaptığının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Bağış, şunları kaydetti:
"Oradaki gösteriler herhangi bir ülkeye, nüfusa karşı gösteri değil, bir talep içeriyor. Nedir bu? Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, serbest pazar ekonomisi, daha çağdaş yaşam, daha iyi hastaneler, okullar ve çocuklarının geleceğinden emin olmak. Bu saydıklarım, Türkiye'nin bu bahsedilen ülkelerle kıyasladığınız zaman çok ilerde olduğu kavranılır.
Aslında oradaki gösterilerde insanların talep ettiği Türkiye gibi olmak. Ben model veya örnek kelimesini kullanmaktan hoşlanmıyorum, ama Türkiye kesinlikle bölge ülkeleri için ilham kaynağıdır. Demokrasi ile İslam kültürünü 200 yılı aşkın süredir çok başarılı şekilde yaşatan ve bu 200 yıllık süre içinde elde ettiği önemli başarılar olduğu gibi, bir takım hatalar da yapmış olan Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak, o ülkelerin en doğal hakkıdır."
Bağış, "50 yıldır kararlılıkla, bütün engellere rağmen AB sürecini yürütmesinin de Türkiye'yi, bu ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerden biri" olduğuna dikkati çekti.
Bakan Bağış, "Çünkü AB sürecinde bizim daha demokratik, daha şeffaf, müreffeh, saygın, havası daha temiz, gıdaları daha hijyen bir ülke olduğumuzu gözlemliyoruz. Bunu bölgemizdeki insanlar da gözlemliyor, onlar da bizim gibi olmak istiyor" dedi.
Bu nedenle, Türkiye'nin AB sürecinin sadece Türkiye ve Avrupa değil, küresel barış açısından önemli bir konu olduğunu paylaşma imkanı bulduklarını kaydetti.
Papaza kızıp oruç bozulmaz
Bağış, "AB süreci konusunda Türkiye'nin de AB'ye bir süre vermesi" ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin, Ulusal Programı'nda zaten net bir süreyi ortaya koyduğunu ve 2013 yılı sonuna kadar AB'ye tam uyumlu hale gelmesini öngördüğünü söyledi.
Programın Türkiye'nin bir nevi "kendi kendine ev ödevi" olduğunu belirten Bağış, şöyle devam etti:
"Biz şu anda ev ödevimizi bitirip demokrasi, insan hakları ve ekonomik standartlarımızı AB'ninkinin üzerine çıkardığımız, zaten halkımızın asıl ihtiyacı olan o standartları yakaladığımız zaman, AB'yi de sizin dediğiniz gibi 'elveda' mı 'merhaba' mı deme noktasına getiririz. Ama Anadolu'nun başka güzel bir sözü daha var: 'Papaza kızıp oruç bozmamak gerekir'. Şu an biz bu süreci Avrupalılar için değil, kendi ülkemizin daha çağdaş, şeffaf, demokratik, müreffeh olması, insanlarımızın daha iyi standartlarda yaşaması için yürütüyoruz. Onun için sloganımız belli: Durmak yok yola devam."