Tunus'ta yerel seçimlere düşük katılım
Tunus'ta devrimden sonra ilk kez gerçekleştirilen yerel seçimlerde yerel saat ile 12.00'de katılım oranının 13,6 olarak kaydedildiği bildirildi.
Abone olTunus Yüksek Seçim Komisyonu (YSK) Başkanı Muhammed Muhammed et-Telili el-Mansari, başkentteki seçim merkezinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yerel saat ile 12.00'de Tunus genelinde yerel seçimlere katılım oranının yüzde 13,6 olduğunu açıkladı.
YSK Üyesi Riyad Buhuş da seçim merkezinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde 179 sandığın "güvenlik koşulları göz önüne alınarak yerel saat ile 18.00'de değil 16.00'da kapanacağını" söyledi.
YSK üyesi, erken kapatılacak sandıklardan 29'unun Cezayir sınırı yakınındaki Kefte'de, 77'sinin Kasrin'de, 49'unun kuzey batıdaki Cendube'de ve 24'unun ise ülkenin merkezindeki dağlık Sidi Buzid vilayetinde olduğunu kaydetti.
Devrimden sonraki süreçte, Tunus'ta aşırılıkçı düşünceye sahip silahlı grupların saldırılarında, onlarca güvenlik gücü, sivil vatandaş ve yabancı turist hayatını kaybetmişti.
Tunus Yüksek Seçim Komisyonunun (YSK) açıklamasına göre, oy verme işlemi yerel saat ile 18.00'e kadar devam ederken, seçim yasakları gece yarısında bitecek. Kesin sonuçların ise 9 Mayıs'a kadar ilan edilmesi bekleniyor.
YSK'nin açıkladığı rakamlara göre, yerel yönetimler için bin 55'i parti, 860'ı bağımsız, 159'u da seçim ittifakı olmak üzere toplam 2 bin 74 aday listesi bulunuyor.
Emniyet ve ordu mensupları oylarını kullanmıştı
Emniyet ve ordu mensupları, kimliklerinin gizliliği ve seçim günü görevleri nedeniyle geçen pazar oylarını kullanmıştı. Ülkede 36 bin 55 güvenlik gücü ve ordu mensubu seçmenden, sadece 4 bin 492'si sandığa gitmişti.
Emniyet sendikalarının, teşkilatın tarafsızlığını korumak ve siyasi çekişmelerden uzak kalmasını sağlamak için seçimleri boykot edeceği açıklamasıyla katılım yüzde 12'de kalmıştı.
Partileri zorlayan adaylık şartları
Tunus'ta devrimden 3 yıl sonra 2014'te kabul edilen seçim kanununa göre temsilin artırılması için yerel seçimlerdeki aday listelerinde birçok şart aranıyor.
Listelerde ilk olarak kadın ve erkek adayların sayılarının eşit olması gerekiyor. Her 6 adaydan birinin 35 yaş altında, yani genç olması da şartlar arasında. Ayrıca, partilerin sundukları listelerde her yerel seçim biriminde ilk 10 aday arasında muhakkak engelli bir isme yer vermesi gerekiyor.
Ordu ve güvenlik güçlerinde görev yapanlara adaylık yolu kapatılırken, milletvekilleri de yerel yönetimler için adaylık başvurusu yapamıyor.
Yargı mensupları, vali ve kaymakam gibi merkezi yönetimin yerel bölgelerdeki temsilcileri görev yaptıkları yerel yönetim birimi dışında başka bir yerden aday olabiliyor.
Hükümlülerin de aday olmasına izin verilmiyor.
Nahda Hareketi tüm bölgelerde seçime giriyor
Adaylık şartları partileri zorlarken, Tunus genelindeki 24 vilayetteki 350 yerel yönetim biriminin tamamında aday listesi sunmayı başarabilen tek parti Nahda Hareketi oldu.
Nahda Hareketi'ni 345 noktada aday çıkartabilen Nida Tunus Partisi izledi. Partiler bazında üçüncü sırada yer alan Halkçı Cephe'nin 119, Demokratik Hareket'in 69, Tunus Projesi'nin ise 67 noktada aday listelerinin onaylandığı bildirildi.
Seçim öncesinde 10 partinin bir araya gelmesiyle oluşturulan "Sivil Koalisyon" isimli oluşumun ise 43 ayrı noktada aday listesi sunduğu aktarıldı.
Tunus'ta ülkede grev ve protestoların oluşturduğu toplumsal hareketlilik, ekonomik kriz, yüksek işsizlik gibi sorunlar nedeniyle, partileri en çok zorlayan unsurun düşük katılım olacağı uzmanlarca ifade ediliyor.
Yerel seçimler, siyasi aktörler için 2019 yılında kritik parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için kendilerini halk nezdinde test etme fırsatı sunuyor.
Yeni yerel yönetim yasası
Tunus Parlamentosu, 2014'te kabul edilen anayasanın öngördüğü biçimde yerel yönetimlerin güçlendirildiği yasayı geçen hafta kabul etti.
Ülkenin devrik lideri Zeynel Abidin Bin Ali döneminde belediye başkanlarının Bin Ali rejiminin partisi Demokratik Anayasal Hareket'ten seçilmesi, yoğun merkeziyetçi yaklaşım, yerel yönetimlerin rejimin taraftarlarına finans ve hizmet aktarımı şeklinde karşılık buluyordu.
Bin Ali döneminde hükümetin belediyeler için ayırdığı bütçenin yüzde 18’i güney ve iç bölgelerine, yüzde 82’si ise başkent ve sahil bölgelerine aktarılması, kalkınma konusunda bölgeler arası eşitsizliğe yol açarak, devrimin fitilini ateşleyen unsurlardan biri olarak öne çıkmıştı.
Yeni yasada, yerel yönetimler güçlendirilerek, bölgenin ihtiyaçlarına daha etkin karşılık verebilmenin amaçlandığı belirtiliyor.