Sıfır faizden kaçanın adresi gelişen ülkeler

Negatif veya sıfır faize alternatif arayan yatırımcılar yüksek getiri için rotalarını gelişen ülkelere çevirdi.

Abone ol

Aydın ŞAHİNALP 

DIŞ HABERLER - Gelişen ülke piyasaları son dört yıl içindeki en durgun sulara doğru yol alıyor. Tehlikesiz ortamı hazırlayan başlıca nedenler arasında; diğer bölgelere kıyasla görece daha düşük risk profili, gelişmiş piyasalardaki parasal gevşeme beklentileri ve kısa vadede de olsa yatırımcıların azalan Çin kaygıları sayılabilir. 

Portföy girişi 11.5 milyar dolar arttı 

Gelişen ülke piyasalarına portföy akışı hızla artıyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) verilerine göre haziranda 13.3 milyar dolar olan yabancı portföy girişi temmuz ayında 24.8 milyar dolara yükseldi. Gelişen ülke hisse senedi piyasaları 14.6 milyar dolarlık bir fon girişine sahne olurken, tahvil piyasalarına akan para miktarı yaklaşık 10.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. 

Öte yandan Bank of America Merrill Lynch’in (BAML) cuma günü yayımladığı rapora göre, global piyasalarda yatırımcıların, gelişen ülke varlıkları ve ABD piyasalarına dönmesiyle birlikte ağustos ayının ilk haftasında sermaye fonlarına 6,5 milyar dolar aktı. BAML global strateji takımı lideri Michael Harnett müşterilerine gönderdiği notta, “ Yatırımcıların hisleri her geçen gün daha da ‘boğacı’ oluyor ama henüz en üst noktasında değil” diye görüşlerini bildirdi. 

Gelişmiş ülke tahvillerindeki sıfır ya da negatif getirilerden hayal kırıklığı yaşayan ve yüksek getiri arayışına giren yatırımcılar, risk iştahıyla hareket ederek gelişmekte olan ülkelerin tahvil fonlarına 1.6 milyar dolarlık sermayenin akışına neden oldu. 

En büyük sermaye akışı 

Gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasaları ise paylarına 1.3 milyar dolar düşmesiyle sermaye girişini üst üste altıncı haftaya taşıdı. Özellikle son altı hafta içerisinde gelişen ülke tahvil fonlarında gerçekleşen sermaye akışı toplamda 18 milyar dolara ulaşarak kayıtlardaki en büyük rakama ulaştı. Bu miktar yönetim altındaki varlıkların yüzde 6’sına denk geliyor. Yüksek faizli bono fonları da uluslararası piyasalardan 1.7 milyar dolar kendisine çekti. 

1MDB skandalıyla çalkalanan Malezya piyasaları bile kendisine faiz indirimine giden İngiltere, Japonya, Yeni Zelanda ve Avustralya’dan nakit çekiyor. 

Avrupa’nın yatırım riski yükseldi 

Gelişen ülke varlıklarına yatırım yolunun açılmasını sağlayan riskteki iyileşme son aylarda oluştu. İngiliz halkının hazirandaki tarihi referandumda sürpriz bir biçimde Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı (Brexit) vermesi hem Büyük Britanya hem de kıta Avrupa’sında siyasi belirsizliğe yol açtı. Avrupa Birliği, İngiltere’nin sürpriz ayrılık kararının yarattığı depremin etkisini henüz üzerinde atamamışken yeni bir kriz riski gündeme bomba gibi düştü: İtalya... 

İtalyan bankalarının 360 milyar doları bulan batık kredileri ve ekimde yapılacak Anayasa referandumunun Başbakan Matteo Renzi’yi koltuğundan etmesinden ve yeni bir siyasi krizi tetiklemesinden korkuluyor. Ayrıca Euro Bölgesi büyüme beklentilerinde aşağı yönlü revizyonlara gidiliyor. 

Avrupa’da riskin artışı, gelişmekte olan ülkeler adına göreceriskte iyileşme anlamına geliyor. Gelişen ülke piyasaları, Brexit etkisinden ayrı olarak Çin’e gerçekleşen sermaye akışı ve ülkenin büyümesindeki istikrardan da faydalanıyor. 

Fed faiz artışı beklentisi zayıflıyor

 Brexit’in yol açtığı belirsizlik ortamı, Avrupa’da yeni parasal teşvik beklentilerini yükseltirken, ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımına gitme olasılığını ise zayıfl attı. Mayıstaki zayıf istihdam verisinin, haziranda güçlü gelmesinin ardından Fed’in faiz artırımı tekrar masaya konulmuştu. Ancak şimdilerde analist ve ekonomistlerin 2017 yılı Fed faiz artışı beklentisi zayıfl ıyor. Fed’in yakın zamanda parasal sıkılaştırmaya gitmeyecek olması gelişen ülke piyasalarını yatrımcının gözünde cazip kılıyor. 

Tahvildeki yüksek faizler yatırımcıyı çekiyor 

Gelişen ülke merkez bankalarının düşük faiz ve parasal gevşeme politikaları getiri iştahı kabaran yatırımcıları gelişmekte olan ülkelere yöneltiyor. Gelişen ülke piyasalarındaki devlet tahvilleri yüzde 5.1, yerel tahvilleri de yüzde 6.6’lık faizleriyle negatif getirili gelişen ülke tahvillerine göre çok daha cazip. Sermaye akışının yükselmesiyle birlikte gelişen ülke merkez bankaları faizleri düşürüyor. Bu yıl Rusya, Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Filipinler, Arjantin gibi ülkeler faizleri indirerek likidite koşullarında iyileştirmeye gitti.

‘Büyük yatırımcılar harekete geçiyor’ 

Hollandalı yatırım şirketi NN Investment Partners’ın parasal şartlar göstergesine göre, gelişmekte olan piyasalarda parasal koşullar, mayıs ayı itibariyle düzelmeye başlayarak son üç yılın en iyi durumunda. Gösterge 20 gelişen ülke merkez bankasının faizlerini, 5 yıllık tahvil faizlerini, M2 para arzındaki büyümesi gibi dataları baz alıyor. Dünyanın önde gelen yatırım şirketi BlackRock’ın gelişen ülkeler Masası Şefi Sergio Trigo Paz gelişmekte olan piyasalara doğru gerçekleşen sermaye akışını “Bu bir kapitülasyon. Büyük, büyük yatırımcılar, hareket etmeye başlıyor” diye özetliyor.

Ticaret Bakanlığı'ndan 'altın lehvha' iddiasına açıklama: Algı operasyonu “Bankalar önümüzdeki 10 yılda kimlik değiştirecek” Anadolu turizmde büyük potansiyel barındırıyor Keçecilik tarihi ‘yeniden’ yazılacak Bahçesaray Belediye Başkanı Hazir'e hapis cezası