Küresel büyüme doğudan gelecek
The Economist'e göre küresel ekonomi 2012'de yüzde 3.3 büyüyecek. Euro Bölgesi'nin resesyona girerken, en iyi performansı Afrika ve Asya ülkeleri sergileyecek. Şampiyon ise yüzde 15 büyüme ile Çin'in kumarhane cenneti Macau adası olacak. Türkiye'nin ise y
Abone olEvrim KÜÇÜK / DIŞ HABERLER
Dünya ekonomisi yeni yıla sırtında ağır bir borç yüküyle giriyor. Avrupa'daki borç krizinin damga vurduğu 2011'de Atlantik'in iki yakasındaki politikacıların kararsız tutumları ve krizin çözümüne yönelik başarılı adımlar atamaması nedeniyle 2012'de Batı ekonomileri yine büyük sorunlarla flört edecek gibi görünüyor. Pek çok uzmana göre, Euro Bölgesi'nin resesyona sürükleneceği, siyasi açmazların yaşandığı Amerika'nın durgunluğun pençesine düşebileceği 2012, dünya ekonomisinin depresyona götürecek bir dönüm noktası olma tehlikesi taşıyor. Çıkış anahtarı ise liderlerin elinde olacak. Ancak birçok ülkede girilen seçim dönemi nedeniyle politikacıların cesur çözümler öngören kriz reçeteleri hazırlamaları beklenmiyor.
The Economist, dünyada 2012 yılına ilişkin beklentilerini içeren 'The World in 2012' ekini yayınladı. Dergide yer alan değerlendirmeye göre, piyasaların gözünü diktiği Batı Avrupa ekonomisi, aslında büyük ölçüde engellenebilecek nedenlerden, dolayı tekleyecek. The Economist, 2012 ile, yanlış alınmış parasal sıkılaştırma tedbirlerinin ABD'deki buhranı derinleştirdiği 1937 arasında paralellik kurdu.
Dergiye göre, merhaba demeye hazırlandığımız yeni yıl, önlenebilir hatalar yüzünden durgunluğun gereğinden fazla sürdüğü bir yıl olmaya aday. En büyük hata ise Euro Bölgesi krizinin ele alınmasındaki yanlışlar. Yapısal sorunları ortadan kaldıramayan 'idarei maslahatçı' bulunan yaklaşımlar, işe yaramadığı halde, tekrarlanmaya devam edecek. Avrupa Merkez Bankası (ECB) da sanırlı likidite sağlayacak. Likidite sınırlı olunca da, bankaların sağlığına ilişkin kaygılar bizi terk etmeyecek.
'İdarei maslahat' politikaların 2011'de yarattığı belirsizlik 2012'de de finans piyasalarında ağırlığını hissettirecek. Daha bu belirsizlik, bütçede kısa vadeli kemer sıkma tedbirleri gibi kaçınılabilir bir diğer hatayla birleşince ekonomi üzerinde yıkıcı etki yaratacak. Zengin ülkelerin birçoğunda büyüme, genel trendin altına inecek. 2012'de zengin ülkelerin bütçelerinde, kolektif olarak bugüne kadarki en büyük kesintiyi yapması bekleniyor. ABD'de ise, Cumhuriyetçiler'in Başkan Barack Obama'nın son teşvik planının reddetmesi halinde kesintiler otomatik olarak devreye girecek. Mali politikalardaki daralma, zengin ülkelerde büyümeyi aşağılara çekecek.
Neyse ki, 1937'nin tersine merkez bankaları sorunu çözmek için daha istekli olacak. ECB faiz oranlarını sıfıra yakın bir seviyeye getirecek, İngiltere Merkez Bankası Ekim 2011'de start verdiği parasal gevşeme programını genişletecek, Fed de niceliksel gevşemeyi sürdürmenin yanında uzun vadeli faiz oranlarını düşürmeye çabalayacak. Merkezlerin uygulayacağı gevşek para politikası ekonomide sert gerilemeyi önleyecek. Yine de bazı ekonomiler resesyon girdabına kapılmaktan kurtulamayacak. İtalya'nın resesyona girmesine kesin gözüyle bakılırken, belki İngiltere, hatta Amerika resesyon yaşayacak.
Çin ekonomisi hız kesiyor
Peki gelişmekte olan ülkeler, Batı'nın sarstığı ekonomiyi kurtarabilecek mi? The Economist'e göre bu sorunun cevabı hayır. Çin'de büyüme hız kesiyor. Eğer enflasyonu kontrol altına almak istiyorsa, bu böyle olmak zorunda. Bir başka teşvik turu ihtimalinin zayıfladığı göz önüne alınacak olursa, Çin ve diğer gelişmekte olan ülkeler Batı'daki bir ekonomik yavaşlamaya karşı çok daha hassas olacak.
2012'nin ne kadar acıklı bir yıl olacağı, liderlerin yanlış politikalarında daha ne kadar ısrarlı olacaklarına bağlı.
Liderler, iç meselelerle meşgul olacak
Birçok ülkede seçim dönemine giriliyor ve bu, işleri daha da güçleştiriyor. ABD'de yaklaşan başkanlık seçimi öncesinde Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında kapsamlı bir uzlaşma beklenmiyor. ABD'nin yanında BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden dördü yeni liderini 2012'de arayacak. Fransa'da Nicolas Sarkozy, Fransız seçmeni, Sosyalist François Hollande yerine kendisinin istikrar sağlayacak kişi olduğuna ikna etmeye çalışacak.
Rusya ve Çin'de güç savaşı yaşanacak. Söz konusu iki ülkede seçim sonuçlarını öngörmek mümkün. Yine de Moskova ve Pekin'de seçim gerginliği yaşanacak. Petrol zengini Venezüella'da Devlet Başkanı Hugo Chavez, ekim ayında yapılacak seçimlerde koltuğunu korumak için mücadele edecek. Yani küresel ekonomiye yön veren liderler, iç meselelerle uğraşmak zorunda kalacak.
Dünyadaki ithalatın yarısını gelişmekte olan ülkeler yapacak
Ekonomik gücün zengin dünyadan gelişmekte olan ülkelere kayması yeni bir olgu değil ancak yeni bir biçim kazanıyor. 1990'lardan bu yana gelişmekte olan ülkeler, düşük işgücü maliyetleri sayesinde küresel imalat ve ihracattan büyük pay kaptı. Şu anda, dünyadaki ihracatın yarısından fazlasını gerçekleştiriyorlar. Ancak 2012 küresel ticarette yeni bir dönemin başlangıcı olacak gelişmekte olan ülkelerin ithalatı, zengin ülkeleri geride bırakacak. 2000 yılında gelişmekte olan ülkelerin ithalatı, büyük ekonomilerin sadece yarısı kadardı.
Zengin ülkelerin finans krizi, ekonomik gücün el değiştirmesini hızlandırdı. 2012 başında zengin ülkelerin reel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyüklüğü, 2007 sonundan daha fazla olmayacak. Gelişmekte olan ülkelerin üretimi ise aynı dönem içinde yüzde 25 artış gösterdi. Güney Kore ve Tayvan gibi Asya'nın endüstrileşmiş ülkeleri dahil gelişmekte olan ülkelerin toplam üretimiyse cari fiyatlarla dünya ekonomisinin beşte ikisinden fazlasını oluşturacak.
Bu, ekonomilerinin 1990'dan bu yana ikiye katlandığı anlamına geliyor. Hızlı büyüme ve refah düzeyindeki artış bu ülkelerin yabancı ürün iştahını da kabarttı. Son 10 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin yurtdışından yaptığı alımlar, zengin ülkelerle kıyaslandığında iki kat artış kaydetti. Bu artışta Brezilya, Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarındaki ticaretin gelişmesi de rol oynadı. Ancak zengin ülkelerden yaptıkları ithalat da sıçrama gösterdi. Amerika'nın 2012'de ihracatının beşte üçü gelişmekte olan pazarlara yönelecek.
The Economist'in yaptığı tahminlere göre, Çin 2014 yılında dünyanın en büyük ithalatçısı unvanını ABD'den alacak.
2012'nin büyüme şampiyonu yüzde 15 ile Macau olacak
Avrupa'daki krizin büyük ekonomileri resesyona sürüklemesiyle dünya ekonomisi kasvetli bir görünüme büründü. Economic Intelligence Unit (EIU), satın alma gücü paritesine göre dünya ekonomisinin 2012'de yüzde 3.3 büyüyeceği tahmininde bulundu. 2011 için beklenti yüzde 3.7 idi. EIU, dünya ekonomisinde resesyon olasılığını ise yüzde 40 olarak görüyor.
Tüketici, yatırımcı ve iş dünyasında yaşanan güven erozyonu 2012'de ekonomi üzerinde baskı oluşturacak. Gelişmiş ülkelerde bütçe kesintileri nedeniyle durgunluk kapıda. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi ise frene basmayacak. Ancak bu kez büyüme liginde üst sıralarda görmeye alıştığımız Çin değil ama Çinli bir ada büyümede sürpriz bir şekilde tepeye yerleşecek; Macau. Çin'in kumarhane cenneti olarak bilinen bu özerk bölgesinin 2012 yılında yüzde 15 ile dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olacağı tahmin ediliyor.
Genel olarak 2012'nin en hızlı büyüyecekler sıralamasında ağırlıklı olarak Afrika ülkeleri göz çarpıyor. EIU'nun yaptığı hesaplara göre ikinci sırada yüzde 14.8 ile Moğolistan'ın yer aldığı listenin üçüncü basamağında yüzde 13.6 Libya var. Bu ülkeyi yüzde 10.9'luk büyüme ile Irak takip eriyor. Beşinci ve altıncı basamakta Angola ile Nijer var. Bu ülkelerde büyüme sırasıyla yüzde 9.9 ve yüzde 8.5 öngörülüyor.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, EIU'ya göre 2012'de yüzde 8.2 büyüme kaydedecek. Listenin sekinci sırasını iki ülke paylaşıyor. Etiyopya ve Ruanda'nın yüzde 8'lik büyüme yakalayacağı tahmin ediliyor. İlk 10'daki bir diğer ülke ise yüzde 7.9 büyümesi beklenen Laos.
Türkiye yüzde 3.5 büyür
The Economist, 2012'ye ait büyüme öngörüleri arasında Türkiye'ye de yer verdi. Türkiye'de GSYİH'nin gelecek yıl yüzde 3.5 büyümesi bekleniyor. GSYİH büyüklüğü 729 milyar dolar olarak hesaplanırken, satın alma gücü paritesine göre Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 1 trilyon 121 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Kişi başına gelir beklentisi 9.760 dolar. Satın alma gücü paritesine göre ise gelir 15 bin doları bulacak.
The Economist, Türkiye ile ilgili yorumunda, "Ekonominin 2009'daki resesyondan sonra yaşadığı ekonomik atılım yavaşlayacak ancak ekonomi momentumunu koruyor" denildi. Türkiye'de 2012'de ağırlığı ise siyasi sorunların oluşturmasının beklendiğine dikkat çekildi. Dergi, "AKP'nin mecliste sandalye sayısının azalması, 1982 Anayasası'nın değiştirilmesiyle ilgili görüşmeler yapılması gerektiği anlamına geliyor. Kürt azınlık ve hükümet arasındaki ayrılık yeniden su üstüne çıkıyor.
Ülkelerin 2012 yılı performans beklentisi
AVRUPA
Bulgaristan: Balkanlar'daki 57 milyar dolarlık bu ekonominin gelecek yıl yüzde 2.2 büyümesi bekleniyor. AB'nin en yoksul ekonomisinin, açığını kapatmak için 2012'de harcamalarını sınırlandırmak zorunda kalacak.
Hırvatistan: Ekonomisi yüzde 1.1 büyüyecek. Yüksek dış borcu ve kamu açığı, görünümü bulanıklaştırıyor. Kemer sıkma ve yapısal reformlara odaklanacak.
Çek Cumhuriyeti: GSYİH'si yüzde 01.7 artarak 224 milyar dolara ulaşması beklenen ülkede enflasyon tahmini yüzde 2.8. Hükümet bütçeyi 2016'ya kadar dengelemek istiyor. O nedenle kemerler sıkılacak.
Estonya: 2009 krizinin etkilerini atlatan ülke için 2012 konsolidasyon yılı olacak. Ekonominin yüzde 2.5 ile ılımlı büyüme göstermesi bekleniyor.
Fransa: Ülke seçim yılına giriyor. Ülke bu dönemde euroyu korumaya odaklanacak ve ekonomi, 2011'e göre yatay bir seyir izleyecek.
Almanya: Hükümetin euroyu kurtarma çabalarına karşın, halk başka ülkelere verilen kurtarma paketlerine karşı. Bu, Merkel hükümetinin işini zorlaştıracak. Ülke ekonomisinin yatay seyretmesi ve ekonomik büyüklüğün 43 bin 740 dolarda kalması bekleniyor.
Macaristan: Kriz, ekonomiyi 2012'de etkisi altına alacak ve GSYİH artışı sadece binde 6 olarak gerçekleşecek.
İtalya: Euro krizi gözleri ağır borç yükü altındaki İtalya'ya çevirdi ve ülke politikası, finans piyasalarının verdiği tepkiye göre belirlenecek. 2012'de GSYİH'nin binde 2 daralması ve 2 trilyon 201 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.
Polonya: Euroya katılma arzusunun azaldığı Polonya'nın 2012'da yüzde 3.2 büyümesi ve ekonomisinin 542 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Büyümenin motoru güçlü iç tüketim olacak ve enflasyon düşecek.
Rusya: Yüksek petrol fiyatları ekonomiye destek olmaya devam edecek. Rusya 2012'de yüzde 3.7 büyüme yakalayabilir. Ülkede, mart ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimi kritik önemde.
İspanya: Resesyonun ayak seslerinin duyulduğu ekonomi, 2012'de yüzde 0.3 büyüme gösterecek.
İngiltere: Kemer sıkma programı 2012'de etkisini gösterecek ve GSYİH artışı yüzde 0.7 olarak gerçekleşecek. Hükümet, ihracatı canlandırarak ekonomiyi dengelemeye çalışacak.
ASYA
Çin: Ülkenin giderek derinleşen iç tüketim pazarı, yabancı otomobil üreticilerinin buradaki faaliyetlerini hızlandırmasına neden olacak. Ekonomisi yüzde 8.2 büyüyerek 8 trilyon 130 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilen Çin'de bazı bölgelerde sosyal huzursuzluğun ve protestoların ise devam etmesi bekleniyor.
Hindistan: İç talebin gücünü koruması ve ülkenin hizmetler sektöründe dış talep ekonomiyi destekleyecek. Ancak büyüme hızı yavaşlayacak ve yüzde 6.6'e inecek. Ekonomik büyüklüğün ise 2.36 trilyon dolara çıkması bekleniyor.
Endonezya: İç talepteki artış büyümeye ivme kazandıracak ve 20120'de GSYİH artışı yüzde 6.3 olacak.
Japonya: 11 mart depremi ve sonrasında ülkeyi vuran tsunaminin ardından başlayan yeniden imar çalışmaları ekonomiye destek verecek. Ülkenin yüzde 2.23 büyümesi bekleniyor. Enflasyonun yüzde 1 olması bekleniyor.
Kazakistan: Yaşam standartları artıyor, işsizlik azalıyor ancak büyüme yüzde 6.2 ile 2011'in altında kalacak.
Malezya: Asya ile ticari ilişkilerin derinleşmesi ülkenin yüzde 4.4 büyümesini sağlayacak.
Pakistan: Çin ile iyileşen ilişkiler ve yatırımlardaki artış sayesinde The Economist'e göre 2012'de büyüme yüzde 4.3 olur.
Güney Kore: Ülkenin ekonomik büyüklüğü yüzde 3.7 artarak 1.24 trilyon dolara çıkacak.
Vietnam: Parasal politikaların sıkılaştırılması ekonominin ateşini düşürecek ve ekonomik büyüme 2012'de yüzde 6.3 olarak gerçekleşecek.
Özbekistan: Rusya'nın talebi ve ülkenin ihraç ettiği emtia ürünlerinin fiyatının artması sayesinde Özbekistan iyi bir yıl geçirecek. Özbekistan ekonomisinin yüzde 7 ile hızlı bir büyüme sergilemesi bekleniyor.
KUZEY AMERİKA
Kanada: Küresel emtia fiyatlarındaki gevşeme ekonomi üzerinde baskı oluşturacak. Ekonominin yüzde 2.0 büyümesi bekleniyor.
ABD: Avrupa'daki krizin etkisiyle ekonominin zor bir yıl geçirmesi ve resesyondan kıl payı kurtulması bekleniyor. The Economist'e göre GSYİH yüzde 1.3 artacak ve ekonomik büyüklük 15 trilyon 604 milyar dolara çıkacak.
LATİN AMERİKA
Brezilya: Küresel ekonomideki gerilemeye paralel olarak Brezilya da yavaşlayacak. GSYH artışının yüzde 3.5 olması bekleniyor.
Venezüella: Diğer petrol ihracatçısı ülkelere göre yüzde 3.1 ile daha düşük bir büyüme göstermesi bekleniyor.
Şili: Deprem sonraki yeniden imar çalışmaları bazı mali kaynakların tüketilmesine neden olabilir fakat güçlü ekonominin bu masrafların üstesinden geleceği ve 2012'de yüzde 4.7 büyüyeceği tahmin ediliyor.
ORTADOĞU VE AFRİKA
Cezayir: Parlamento seçimlerinin yapılacağı 2012'de ekonominin yüzde 4 büyüme yakalaması bekleniyor. Ülkede dikkatler, 2012'de hayata geçirilecek üçüncü nesil GSM ağı üzerinde olacak.
Mısır: Devrim, ekonomi için çok da iyi olmadı. Ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmak 2012'de öncelik olacak ve büyüme The Economist'e göre yüzde 3'e yaklaşacak.
İran: Uluslararası yaptırımlar, hükümet içindeki çatlaklar ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Ülkenin gelecek yıl yüzde 2.9 büyümesi, enflasyonun yüzde 16.5 olması bekleniyor.
Irak: Irak, yüzde 10.9 ile 2012'in en hızlı büyüyecek ülkeleri arasında. Kişi başına gelirin 3.410 dolara çıkması beklenen ülkede, yabancı yatırımların arttığı, gelir düzeyinin yükseldiği ve iç talebin canlandığı görülüyor.
İsrail: Arap Baharı, İsrail ekonomisi için kritik önemde. Mısır ve Türkiye ile ilişkiler de yakından takip edilecek. Ekonominin yüzde 3.0 büyümesi bekleniyor.
Kenya: Ekonomi, IMF ile hazırlanan bir çerçeve programla yönetilecek. Gelecek yıl yüzde 5.9 ile hızlı bir büyüme bekleniyor.