Krugman: Avrupa, rahata düşkünlüklerinin ağır bedelini ödüyor
Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, Avrupa'nın hala Kıta'nın elitlerinin doğru olmayan fikirlerinin hakimiyetinde olduğunu ve bu korkunç derecede rahata düşkünlüğün ağır bedelini ödemekte olduğunu bildirdi.
Abone olNobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, Avrupa'nın hala Kıta'nın elitlerinin doğru olmayan fikirlerinin hakimiyetinde olduğunu ve bu korkunç derecede rahata düşkünlüğün ağır bedelini ödemekte olduğunu bildirdi.
'Büyük Buhrandan daha kötü bir daralma'
New York Times gazetesindeki köşesinde 'Avrupa'nın İmkansız Rüyası' başlıklı bir makale kaleme alan Krugman, Avrupa'dan gelen haberlerde bir miktar yatışma, sakinleşme olsa da durumun her zaman olduğu gibi kötü olmaya devam ettiğini savundu. Yunanistan'ın Büyük Bunalımda görülenden daha kötü bir daralma yaşamakta olduğuna işaret eden Krugman, toparlanma umudu yaratacak hiçbir şey olmadığını da öne sürdü.
İşler nasıl kötüye gitti?
İşlerin kötüye gitmesinden politikacıları sorumlu tutan Krugmann, "İşler nasıl kötüye gitti? Yanıt, aşırı müsamahacı politikacıların aritmetiği ve geçmişten ders almayı görmezden gelmelerinde. Yunanistan veya başka bir ülkedeki sol hükümetlerden bahsetmiyorum. Ben, Berlin, Paris ve Brüksel'deki aşırı saygıdeğer adamlardan bahsediyorum. Bu insanlar çeyrek yüzyılı Avrupa'yı fantazi ekonomik temeller üzerinde yürütmeye harcadılar. Avrupa'da ortak para birimi oluşturmak büyük bir fikir olarak ortaya çıktı. Siyasi birlik olmadan parasal bir birlik kurmak çok kuşkulu bir fikirdi. Ancak insanlar euro fikri iyi geldiği için bunun arkasından gittiler" ifadelerini kullandı.
'Eğer Yunanistan'ın kendi para birimi olsaydı...'
Euronun bugün kaçması zor bir tuzağa döndüğünü savunan Krugman, "Eğer Yunanistan'ın hala kendi para birimi olsaydı, para birimini devalüe ederek, rekabet gücünü iyileştirerek ve deflasyonu sona erdirerek krizden çıkabilirdi. Ancak Yunanistan'ın bir para birimi yok. Benim tahminime göre eurodan çıkmak hala gerekli olduğunu kanıtlayacak. Ve her şartta Yunanistan'ın borcunun büyük bölümünü silmek zaruri. Ancak hala bu seçenekler üzerinde net bir müzakere yok, çünük Avrupa'nın söylemine hala elitlerin gerçek olmasını istedikleri, ancak olmayan fikirler hakim. Ve Avrupa bu korkunç rahata düşkünlüğün ağır bir bedelini ödüyor" dedi.