Krize karşı 150 milyar Euro kredi taahhüt ettiler
Oluşturulacak fon, Euro Bölgesi ülkelerinin ihtiyaç duyması halinde kullanılacak.
Abone olBRÜKSEL/LONDRA - Euro bölgesi maliye bakanları, borç krizine karşı kullanılmak üzere Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 150 milyar Euroluk kredi açma taahhüdünde bulundular. Euro bölgesi dışı ülkelerden de katkı vaatlerine rağmen, İngiltere'nin projeye katılmaması nedeniyle planlanan 200 milyar Euro hedefine ulaşılması kuşkulu görünüyor.
Bakanların dün yaptıkları üç saatlik telekonferansın ardından yapılan açıklamada, Euro bölgesine dahil olmayan Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Polonya ve İsveç'in de 17 Euro ülkesini kurtarmak için IMF'ye kredi verecekleri duyuruldu.
AB, katkı yapacak ülkelerin önce kendi parlamentolarından onay almalarını istiyor.
İngiltere'nin bu plana katılmayacağını açıklamasından sonra Euro bölgesi, Çin ve Rusya gibi büyük ekonomilerin yardımına daha çok muhtaç durumda.
Bakanlar 200 milyar Euro hedefine ulaşılması amacıyla ülkelerin taahhütlerini bildirmesi için dün sona eren bir süre belirlemişlerdi. Bakanların ortak açıklamasında, "Euro bölgesi ülkeleri IMF'nin genel kaynaklar hesabına ikili kredi biçiminde 150 milyar Euro katacaklardır. AB, G20 üyeleri ve IMF'nin finansal gücü sağlam olan diğer üyelerinin, Fon'un kaynaklarının büyütülmesine katkı yapmak suretiyle küresel finansal istikrarın korunması çabalarına destek olmalarından memnunluk duyacaktır" denildi.
İngiltere katılmayacak
İngiltere hazine kaynakları, IMF'nin olanaklarının güçlendirilmesine katılmayacaklarını söylediler. Bir kaynak, "Bizim katkımız olmayacağını açıkça belirtmiştik" dedi. Bir başka kaynak ise, Euro finansman desteğinin 200 milyar Euro olacağı yolunda bir anlaşma bulunmadığını söyledi.
IMF kaynaklarının büyütülmesi, Euro bölgesinin krizle mücadele yeteneğinin güçlendirilmesi için oluşturulan çok yönlü stratejinin temel direklerinden biri.
Stratejinin bir diğer önemli ayağı, borç krizine yanıt vermede daha esnek olabilen geçici nitelikteki Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) adlı kurtarma fonu.
Ancak AB'nin kalıcı olarak kurmak istediği Avrupa İstikrar Mekanizması'nın (ESM) düşünüldüğü gibi Temmuz'da faal hale gelmesi gecikirse, EFSF'nin bu süre içinde borç sorunlarını taşıyamayacağı kaygıları güçleniyor. Finlandiya'nın ESM konusundaki itirazları giderilemezse, bu proje çökebilir.
Euro bölgesi liderlerinin son zirve toplantısında aldıkları IMF kaynaklarını güçlendirme kararının, İngiltere'nin katılmaması, ABD'nin soğuk durması ve Alman merkez bankasının da bu konuda pek hevesli olmamasından dolayı, başarıya ulaşıp ulaşmayacağı belli değil.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, dün Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, AB'nin yeni bir mali anlaşma oluşturma çabalarının krizle mücadele için somut bir zemin olduğunu ve Euronun vazgeçilemeyecek bir proje olduğunu söyledi.
Draghi, "Euronun gücü, kalıcılığı ve vazgeçilmez olma özelliğinden hiçbir kuşku duymuyorum" dedi.