Iştiyye, ABD'nin İsrail'e "gerçekten baskı" yapmasını istedi

Filistin Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Iştiyye, ABD'nin İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr ile Batı Şeria'nın Ramallah şehrinde bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrasında açıklamalarda bulunan Iştiyye, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın bu ayın sonunda beklenen İsrail ziyaretine ilişkin konuştu.

Iştiyye, "ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın bölgeye yapacağı ziyaret, Filistin halkı için bir umut mesajı taşımalıdır." dedi.

Ziyaret vesilesiyle ABD'li yetkililerin, "İsrail'in tek taraflı uygulamalarının durdurulması ve uluslararası hukuka uyması" yönünde açıkça çağrı yapması gerektiğini belirten Iştiyye, İsrail’in Filistin yönetimine yönelik yaptırımlarının da durdurulmasını istedi.

Iştiyye, "ABD, tüm ihlalleri durdurması ve Filistin yönetiminin yasadışı yollardan kestiği fonunu serbest bırakması için (İsrail'e) gerçekten baskı yapmalı." ifadelerini kullandı.

İsrail'in i24News televizyonunun haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan'ın, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini anlamak üzere" bu ayın sonunda İsrail'i ziyaret etmesi bekleniyor.

İsrail’in yaptırım kararları

İsrail hükümeti 6 Ocak'ta, BM’de Tel Aviv'in işgal ve ihlallerine karşı girişim başlatan Filistin'e yönelik 5 maddelik yaptırım kararı aldığını duyurmuştu.

İsrail hükümetine bağlı ulusal güvenlikten sorumlu küçültülmüş bakanlar komitesi "Güvenlik Kabinesi"nin, "Filistin yönetiminin İsrail devletine yönelik siyasi ve hukuki savaş açma kararına karşı alınan" bir dizi adımı onayladığı bildirilmişti.

Bu kapsamda İsrail, Filistin’e giden fonların kesilmesi, Filistinli yetkililere uygulanan imtiyazların kaldırılması, insani yardım kuruluşlarının işgal altındaki Batı Şeria’daki faaliyetlerinin engellenmesini de içeren 5 maddelik yaptırım listesi açıklamıştı.

Filistin yönetimi ise İsrail’in Filistin'e yönelik yaptırım kararını "sömürgeci ırkçılık" olarak nitelendirmişti.