İran konusunda Türkiye'yi örnek alın
Uluslararası Kriz Grubu İran'la yaşanan nükleer kriz konusunda Türkiye ve Brezilya'nın 17 Mayıs 2010 tarihli Tahran Deklarasyonu'yla sonuçlanan müzakerelerin örnek alınması istendi.
Abone ol BRÜKSEL - Uluslararası Kriz Grubu, batılı ülkelere, "İran'ın nükleer krizine nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda Türkiye'den ders almaları" çağrısında bulundu. Brüksel merkezli düşünce kuruluşunun "Ağır sularda: İran'ın nükleer programı, savaş riski ve Türkiye'den dersler" başlıklı raporunda, "İsrail'in İran'ı hedef alan ve Tahran'a nükleer faaliyetlerini durdurması ve uluslararası topluma da bu amaçla baskılarını arttırması mesajlarını içeren söylemindeki çarpıcı tırmanış, bir blöften ibaret olabilir ya da olmayabilir. İsrail'in bakış açısından İran'ın nükleer programı, ciddi bir tehdit arz ediyor. İran'ın bomba üretmeye yönelik olduğu varsayılan çalışmalarına bir saldırıyla cevap verileceği an hızla yaklaşıyor ve bu nedenle yakın gelecekte bir askeri harekat, elle tutulur bir ihtimal haline geliyor" denildi.
Batılı ülkelerin bir taraftan İsrail'i dizginlemeye çalışırken diğer taraftan ekonomik yaptırımları hiç olmadığı kadar ağırlaştırmasının, İran'ı geri adım attırmasının çok zor olduğu belirtilen raporda, bu yaklaşımın savaşı önlemek bir yana çatışmaya davetiye çıkarabileceği uyarısı yapıldı.
Raporda, "Yeniden başlayacak gibi görünen nükleer görüşmeler, bu akıbetin önüne geçilmesini sağlayabilir. Ne var ki bunun gerçekleşebilmesi için, yepyeni bir zihniyete acilen ihtiyaç duyan uluslararası camianın Türkiye'nin deneyiminden ders çıkarması ve varsayımlarını test etmesi yerinde olacaktır" ifadesi kullanıldı.
Düşünce kuruluşunun raporunda, başarısı şüpheli yaptırımlar ya da sonuçları tahayyül bile edilemeyecek askeri müdahale seçenekleri yerine Türkiye ve Brezilya'nın İran'la 17 Mayıs 2010 tarihli Tahran Deklarasyonu'yla sonuçlanan müzakerelerin örnek alınması istendi.
"Türkiye İran'ı iyi tanıyor"
Türkiye'nin Rusya ve Çin gibi yaptırımları daha da ilerletmek yerine diyalogdan yana tavır aldığı belirtilen raporda, "Türkiye, güçlü komşusuyla olan uzun ve karmaşık ilişkisinin doğal bir sonucu olarak İran'ı iyi tanıyor. Batı kurumlarına kenetlenmiş, ama aynı zamanda Müslüman dünyanın bir parçası olarak gelenekselin dışında bir güç olan Türkiye, Tahran'ın iki kutuplu dünya düzenini reddeden anlayışıyla uyuşabilir. Bu, nükleer silahlara sahip bir İran'a yatkın olduğu anlamına gelmiyor. Ancak kimin nükleer kapasiteye sahip olabileceğini, kimin olamayacağını batının dikte edemeyeceği görüşüne çok daha sıcak bakıyor. İran'ın nükleer programı konusunda çok daha az telaşlı ve nükleer silahlara sahip bir İran ihtimalinin hem uzakta hem de belirsiz olduğuna inanıyor" ifadesi kullanıldı.