İngiltere'de Müslümanlara karşı nefret suçları artıyor
Polis verilerine göre, Londra'da Şubat 2013-2014 döneminde işlenmiş İslamofobik suçlarda yüzde 60'lık bir artış oldu
Abone olLONDRA - İngiltere'de polis tarafından açıklanan rakamlar Müslümanlara karşı nefret suçlarında büyük artış olduğunu ortaya koyarken, suç oranlarının özellikle İngiliz asker Lee Rigby'nin geçen yıl sokak ortasında bıçaklanarak öldürülmesinin ardından artması dikkati çekiyor.
Müslüman karşıtı nefret suçu oranlarına ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulunan Fiyaz Mughal, Birleşik Krallık'ta Müslümanlara yönelik saldırıları izleyen hükümet destekli "Tell Mama" grubunun direktörlüğünü yürütüyor.
Mughal, Britanya Polis Şefleri Birliği (ACPO), Londra polisi ve Tell Mama tarafından tutulan kayıtlarda Müslümanlara yönelik saldırıların, özellikle asker Rigby'nin geçen yıl mayıs ayında gündüz vakti sokak ortasında öldürülmesinin ardından arttığının açıkça görüldüğünün altını çizdi.
Londra polisi tarafından açıklanan son verilere göre, başkent Londra'da Şubat 2013-Şubat 2014 döneminde işlenmiş İslamofobik suçlarda yüzde 60'lık bir artış oldu.
Rigby, Londra'nın güneydoğusunda bulunan Woolwich semtinde 22 Mayıs 2013'te, gün ortasında bıçaklanarak öldürülmüş, İngiliz hükümeti olayı "terör saldırısı" olarak nitelemiş, cinayeti işleyenlerden biri ifadesinde, kendisinin "Allah'ın askeri" olduğunu söylemişti.
Londra polisinin açıkladığı verilere göre, 2013 yılında sadece başkentte 500 İslamofobik nefret suçu işlendi. Bu rakam 2012 yılında 336, 2011 yılında ise 318 olarak kaydedilmişti.
İngiltere ve Galler'deki bazı emniyet birimleri inanç gruplarını hedef alan saldırıları kayıt altına almadığını inkar etmezken, Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarının kayıt altına alınan verilerden daha yüksek olduğu düşünülüyor.
Hedef: Müslüman kadınlar
Aşırı sağ grupların, özellikle interneti İslam nefretini yaymak için kullandıklarına dikkati çeken Mughal, "Son zamanlarda internette günlük olarak yer alan yıpratıcı başlıklarda Müslümanlık aşırıcılık, pedofili, şiddet ve kadın düşmanlığıyla bağdaştırılıyor. Böylece nefret, anlayışsızlık ve bağnazlığın bu inanç grubunda kabul edilebilir olduğunu gösteren bir ortam oluşturuluyor" dedi.
Mughal, İslamofobik suçlarda kadınların erkeklere göre daha fazla hedef alındığını, olayların dörtte üçünün internet ortamında gerçekleştiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Sokakta işlenen suçlarda kadınların erkeklere göre daha fazla hedef alındıklarını söyleyebiliriz. Özellikle başörtüsü, peçe kullanan, Müslüman olduğu görünür kadınlar daha fazla hedef alınıyor. İnternet ortamında ise durum biraz daha karışık. Örneğin Twitter profilinin fotoğrafında başörtülü fotoğrafı olan kadın, Müslüman karşıtı nefret içerikli ifadelerle karşı karşıya kalıyor. Kimliği belirsiz kişiler, cinsel içerikli ifadelerle kadınları küçülttüklerini sanıyorlar."
"Mağdurlar nefret olaylarını ihbar etsin"
Tell Mama'ya başvuran nefret suçu mağdurlarına çeşitli alanlarda destek verildiğini belirten Mughal, bu kişilere hukuki destek, rehberlik ve polis yardımı gibi çeşitli desteğin verildiğini ifade etti.
Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarını engelleme çalışmalarının her zaman İngiliz hükümetinin gündeminde yer aldığını ifade eden Mughal, bütçedeki kesintiler nedeniyle bu alandaki çalışmaların kısıtlandığını ancak hükümetin kurduğu Tell Mama projesinin başarılı bir şekilde ilerlediğini söyledi.
Tell Mama'nın Birleşik Krallık'taki Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarının gözlemleyerek, bu olayları kayıt altına aldığını belirten Mughal, şöyle konuştu:
"Tell Mama'nın çalışmaları aynı zamanda Müslüman toplumda farkındalık oluşturmak. Böylece nefret olaylarını ihbar edebilsinler, cezai takibat için polis güçleriyle çalışsınlar. 2012 Ocak ayından bu yana Müslüman karşıtı nefret suçundan 100 kişinin tutuklanmasını sağladık, bin 500 Müslüman karşıtı nefret suçu mağduruna yardımda bulunduk ve insanların nefret suçlarını nereye bildirmesi gerektiği hakkında toplumu bilgilendirdik. Ayrıca Adalet Bakanlığı ve ACPO tarafından yürütülen 'True Vision' adlı internet platformu üzerinden vatandaşlar nefret suçlarını ihbar edebiliyor."
Kayıt altına aldıkları olayların İngiltere'deki Teesside Üniversitesi tarafından incelendiğini söyleyen Mughal, "Elimizde bulunan tüm bilgilerin bağımsız bir organizasyon tarafından gözden geçirilip, doğrulanmış olması gerektiğine inanıyoruz. Bilgilerin nitelikli şekilde raporlanması bizim için çok önemli" dedi.
2011 yılında 43 bin nefret suçu işlenmiş
Geçen ocak ayında Londra'da yerleşik bir Afgan aile, evlerinin bahçesinde domuz kafası bulmuştu. Benzer olaylar, birçok cami ve islam merkezinde de yaşandı. Geçen aralık ayında domuz pastırmasına sarılı bir haç başka bir İngiliz kentinde Müslüman bir ailenin evinin önüne bırakılmıştı.
İngiltere İçişleri Bakanlığı'ndan elde edilen verilere göre, 2011 yılında İngiltere ve Galler'de işlenen 43 bin 748 nefret suçunun yüzde 4'ünün inanç gruplarına yönelik nefret suçu olduğu öğrenildi. İngiltere'de yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5 buçuk milyona ulaşması öngörülüyor.