”Euro'yu da, Yunanistan'ı da destekleyeceğiz”

PEKİN- Çin'in başkenti Pekin'de resmi ziyarete bulunan Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ülkesinin euro ve Yunanistan'ı tamamıyla desteklemekte kararlı olduğunu" söyledi.

Sarkozy bugün AFP ve "Le Parisien" adlı Fransız gazetesine yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın büyük borç sorunundan kurtulmak için yaptığı planın inandırıcı olduğunu, Yunan hükümetine güvendiklerini ve Fransa'nın bu planın uygulanması için var gücüyle çalışacağını belirtti.

Pekin'deki ziyaretinin ikinci gününde Çin ulusal meclisi başkanı Vu Bangguo'yla yaptığı görüşmenin ardından Sarkozy, Yunanistan'a yardım etmek için Fransa'nın üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Sarkozy ayrıca, Yunanistan'ın borç sorununun yarattığı krizin etkilerini giderme yöntemleri konusunda Fransa ile Almanya'nın arasında mükemmel bir uyumun var olduğunu bildirdi.

Alman Başbakanı Angela Merkel'e sürekli telefonda ve yüz yüze görüştüğünü belirten Sarkozy, "Merkel'in Yunan planının inandırıcı olduğunu ve euroya Avrupa destek planının uygulanması konusundaki kararlılığını ifade etmesi, beni son derece memnun etti" dedi.

"Şunu iyi anlamak gerekiyor, Yunanistan'ı vuran kriz sadece Yunanistan'ı ilgilendirmiyor, Avrupa ülkelerinin ortak parası olan euronun da geleceği söz konusu" diye konuşan Sarkozy, Avrupa ülkelerinin euroya bağlı olduğunu ve bu parayı dayanışma içinde korumanın onlar için bir görev olduğunu da bildirdi.

Sarkozy, şu veya bu avrupa ülkesini istikrasızlaştıracak herhangi bir spekülasyona izin vermeyeceklerini vurguladı.

Yunanistan'ın içinde bulunduğu zor ekonomik durumun küresel ekonomiye olası etkileri borsalarda paniğe ve euro'nun düşmesine yol açmıştı.

"Maaşlar düşürülürse 120 milyar euro gelecek"

Atina'da, ekonomik kriz ile mücadele veren hükümetin, 120 milyar euroyu geçmesi beklenen uluslararası mali yardımın sağlanması amacıyla ortaya konan tüm şartlar için acilen uzlaşmaya gideceği değerlendirmesinde bulunuldu.

Yunan Medyası, "Hükümetin, Almanya, IMF (Uluslararası Para Fonu), AB ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkililerinin yanı sıra bankacılık sektöründeki trajik gelişmelerin de baskısı altında bulunduğunu" belirtti.

Haberlerde, kamu sektöründe maaşların düşürülmesi, özel sektörde gelirlerin dondurulması, Paskalya ve yılbaşı primlerinin kaldırılması, KDV'de ek artış ve çalışma şartlarının esnekleştirilmesi konularının mali yardımda bulunacak taraflar ile hükümet arasında müzakere edilen şartlar arasında bulundukları kaydedildi.

"Hükümet yetkililerinin durumun kontrolden çıkması korkusuna kapıldıkları" ileri sürülürken, AMB, AB, IMF "troykası" temsilcilerinin, destek mekanizmasının işleve konulmasındaki sürecin çok hızlı işlemesi gerektiğini ve "Sorun raydan çıkmadan" müzakerelerin sonuçlanması gerektiğini vurguladıkları belirtildi.

Haberlerde, tüm bu gelişmeler temelinde taraflar arasındaki anlaşmanın ve alınan kararların bu hafta sonu içinde açıklanmasının beklendiği vurgulandı.