Elektrikli araçlar Avrupa'da petrol tüketimini azaltıyor
Avrupa Birliği’nde elektrikli araçlara geçişe ilişkin bir rapor Avrupa’nın elektrikli taşıma sayesinde 2030 yılı itibariyle 49 milyar euro daha az petrol ithalatı yapacağını öngördü.
Abone olCambridge Econometrics tarafından yayınlanan ve Avrupa Birliği’nde elektrikli araçlara geçiş hakkında çarpıcı veriler içeren detaylı çalışma Avrupa taşıma sektörünün önde gelen paydaşlarının da katkı verdiği rapor önemli bulgular içeriyor.
Avrupa Tüketici Örgütü (BEUC), IndustriAll European Sendikası, Air Liquide, European Aluminium, Enedis, Ulaşım & Çevre (T&E), EUROBAT, ABB, BMW, Lease Europe, Michelin, Valeo, ETUC ve Renault-Nissan'nın da katkı verdiği rapordan önemli satır başları ise şöyle:
Raporun merkez senaryosuna göre, elektrikli taşıma sayesinde Avrupa 2030'da 49 milyar euro daha az petrol ithalatı yapacak. Halihazırda, Avrupa Birliği ham petrolünün yüzde 89'unu ithal etmekte, ve bunun büyük bir kısmı ulaşım yakıtı olarak kullanılmakta. İthal petrol yerine yerel olarak üretilen enerji kullanımı milyarlarca euro’nun Avrupa ekonomisinde kalmasını sağlayacak.
AB ekonomisi güçlenecek
Raporda ele alınan her üç senaryoda da, elektrikli taşımaya geçiş GSYİH’de hafif bir artışa yol açıyor. Genel anlamda, binek araçlarının AB’nin 2020 karbondioksit standartlarına uyumlu hale getirmek için daha verimli yapılması, 2030’da yıllık GSYİH’nın yüzde 0.1’ne eşdeğer, ek bir artış meydana getiriyor. Rapora göre ileri tarihli iklim hedeflerinin tutturulması için yapılacak başka yenilikler ise 2025’ten sonra ulusal GSYİH’ı daha da artıracakt. Bu da, 2030’da GSYİH’de yıllık yüzde 0.2’lik ve 2050 itibarıyla yüzde 0.5’lik bir artışa yol açıyor.
206 bin yeni istihdam yaratacak
Elektrikli taşımanın 2030 yılına kadar Avrupa’da 206 bin yeni iş olanağı sağlayacağını öngören raporda bunun önemli dönüşümsel değişikliklerinin üstünü örtmesine müsaade edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Rapora göre halihazırda eski teknoloji üreten işçilerin, geleceğin teknolojileri üretimde vasıflı işler için eğitilmesi sağlanmalı. 2030’dan sonra, yapısal değişimler çok daha derin ve belirsiz. Örneğin, batarya üretiminin yapıldığı yerin çok önemli bir ekonomik etkisi olacak, ancak batarya tedarik zincirinin ne kadarlık bir kısmının Avrupa’da yer alacağını öngörmek şimdilik zor.
Emisyon büyük ölçüde düşecek
2030 yılına kadar satışa çıkarılan yeni araçların dörtte birinin sıfır emisyon araçlar, dörtte birinin tamamıyla hibrit ve geriye kalanının hafif hibrit olduğu bir senaryoda, Avrupa 2050 yılına kadar binek araçlardan kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını yüzde 88 oranında azaltabilecek. (2018’de yılda 605 MT’dan, 2050’de yaklaşık yılda 70 MT). Teknolojideki bu iyileştirme arabalardan kaynaklanan azot oksit emisyonlarını yılda yaklaşık 1.3 milyon tondan yılda yaklaşık 70 bin tona indirecek ve böylece hava kirliliğinin her yıl Avrupa’da 467 bin erken ölüme yol açmasının önünü kesecek.
Dizel ve benzinli araç maliyeti 2030’da eşitlenecek
Rapora göre sıfır emisyon araçların ve dizel/benzinli araçların satın alım maliyeti 2030’da hemen hemen eşitlenecek. 2020 yılında, bataryalı elektrikli araçlar ve yakıt hücreli elektrikli araçların dizel ve benzinli araçlar ve hibrit türlerinden daha pahalı olması öngörülüyor. Ancak, 2030’a gelindiğinde, dizel ve yakıtlı araçlar hava kirliliği ve CO2 standartlarını karşılayabilmek için daha pahalanacağı ve sıfır emisyon araçların sayısı arttıkça maliyeti düşeceği için, aralarındaki fiyat farkı azalacak. Her ne kadar Merkez senaryoda 2030 yılına geldiğinde tam başa baş olmasa da, maliyetlerin birbirine yaklaştığı öngörülüyor.
23 milyar euro altyapı yatırımı gerekebilir
Ulaşım altyapılarına yatırım yapılması gerektiği vurgulanan raporda sağlanacak faydaların maliyetlerin üstünde olacağı belirtiliyor. Rapora göre Avrupa’da 2030 yılına kadar elektrikli araç şarj altyapılarına yaklaşık toplam 23 milyar euro yatırım yapılması gerekebilir, bunun 9 milyar euro’sunu da kamuya açık şarj istasyonları oluşturabilir.