e-ödeme pazarına lisans akını
Elektronik paranın kitlelerle tanışmasında Bitcoin önemli bir adımdı. Yerli ve yabancı yatırımcıların artan ilgisi üzerine BDDK, bir dizi yasal düzenleme ile piyasayı regüle etti.
Abone olTürkiye ödeme sistemleri pazarı yeni bir döneme girdi. Bir dönem ya nakit ya da bankalar üzerinden ödeme yapabilirken artık işin içine giren teknoloji yeni bir sektör yarattı. Özellikle BDDK’nın 2013 yılında yasal atyapının kurulması için ilk adımlarını atmasıyla başlayan lisanslama süreciyle bugün gelinen noktada 6 elektronik para kuruluşu, 14 adet de ödeme kuruluşu faaliyet gösterir hale geldi. Hareketlenen bu sektöre yatırımların hızlanması bekleniyor. Sektörün çatı kuruluşu Ödeme ve Elektronik Para Derneği (ÖDED) lisans bekleyen 25 şirket daha olduğunu tahmin ederken bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısının 50’ye kadar yükseleceği tahmin ediliyor.
Elektronik para ve ödeme şirketleri bugün hiç farkına varmadan günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Türkiye’de şu anda toplam 180 milyon adet fatura ödeniyor.
Bu faturalar kurum tahsilat vezneleri, bankalar, PTT ve ödeme kuruluşlarına bağlı noktalar aracılığıyla yapılıyor. Ödeme türlerinin dağılımına bakıldığında otomatik ödeme talimatı, banka şubeleri ve PTT, kurum tahsilat vezneleri ile ödeme kuruluşlarının payları yüzde 25’er dağılımla birbirine eşit hale gelmiş durumda. Elektrik, su, gaz, telefon internet, digital yayın, güvenlik, belediye ve diğer özel kurum faturalarının ödendiği ödeme kuruluşlarının komisyon gelirleri ise ortalama 10-35 kuruş arasında değişiyor.
Elektronik para işlemleri ve ödeme hizmetlerini sunan firmalar, uzun bir zaman Türkiye’de herhangi bir mevzuata tabi olmadan, mevcut bankalarla anlaşma yaparak faaliyetlerini sürdürüyordu. 27 Haziran’da Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un yayımlanması ile artık ödeme sistemleri ve elektronik para hizmetleri sunan firmaların, doğrudan BDDK’dan lisans alarak faaliyet yürütebilecekleri karara bağlandı. Böylelikle, para transferleri, fatura ödemeleri dahil her türlü ödeme işlemleri yasal bir zemine kavuşmuş oldu.
BDDK kararının uygulamaya alınmasının üzerinden bir yıl geçti. Bu süreçte 14’ü ödeme ve fatura ödeme kuruluşu, 6’sı e-para kuruluşu olmak üzere toplam 20 kuruluş lisans sahibi oldu. Bu şirketler yerli sermayeli ve global şirketlerin Türkiye ofislerinden oluşuyor. Önümüzdeki dönemde ise 50’ye yakın başvuruda bulunmuş firmanın lisans sahibi olması bekleniyor.
BDDK 3 farklı lisans veriyor
İlki 1 milyon TL kuruluş sermayesi olan fatura ödeme şirketleri; ikincisi 2 milyon TL kuruluş sermayeli para transferi de yapabilen şirketler; üçüncüsü ise 5 milyon TL kuruluş sermayesi olan ve bu işlemlere ilave olarak elektronik para transferi de yapabilen şirketler. BDDK’ya bugüne kadar 30’un üzerinde lisans başvurusu yapıldı. Bu şirketlerden altısı lisans aldı. Bunlardan dördü 2 milyon TL sermayeli, ikisi ise 5 milyon TL sermayeli şirketlerden oluşuyor.
Ödeme şirketleri
BPN Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Elekse Fatura Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Faturakom Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Faturamatik Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Föy Fatura Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Gönderal Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Moka Ödeme Kuruluşu A.Ş.
N Kolay Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Paytr Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Paytrek Ödeme Kuruluşu Hizmetleri A.Ş.
Pratik İşlem Ödeme Kuruluşu A.Ş.
Trend Ödeme Kuruluşu A.Ş.
UPT Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Vizyon Tahsilat Sistemleri ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.
Elektronik para kuruluşları
Belbim Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş
Birleşik Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para A.Ş.
Cemete Elektonik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş
D Ödeme Elektonik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş
Papara Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş
Turk Elektronik Para A.Ş.
Görüşler
Fırsatlarla dolu bir yatırım alanı
Sinem Cantürk - KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı
Dünyadaki ödeme sistemleri ve e-para konusundaki gelişmeler ve finansal ve mobil teknolojilerin gelişmesi Türkiye’de piyasaya yeni sürülen ürünleri de etkiledi. Türkiye pazarı internet ve mobil kullanım pazarı açısından çok zengin olduğu için gerek bankalar, gerekse ödeme kuruluşları tarafından sunulan yenilikçi uygulamalara rağbetin çok fazla olduğu söylenebilir. Mevcuttaki hacim henüz çok yüksek olmasa da, ödeme faaliyetleri, hem mevcutta benzer işleri yürüten şirketler hem de daha önce finansal hizmetler alanında hiçbir hizmet sunmamış olan kuruluşlar için fırsatlarla dolu bir yatırım alanı olarak görülüyor. Bu ilk aşamayı bir nevi “kuluçka dönemi” olarak görmek mümkün. Yakın gelecekte nakit ve geleneksel olan diğer ödeme yöntemlerinin azalacağı ve mobil teknolojilerin baskınlaşacağını öngörmek çok zor değil. Yeni nesil kullanıcılar yeni nesil daha kolay, daha hızlı, daha kullanışlı ödeme yollarını tercih ediyor. Mevzuat açısından en önemli beklenti, hizmetler sunulurken, müşterilerin bilinçlendirilmesi, ödeme fonlarının ve bilgi güvenliğinin koruma altına alınması ve hizmet sürekliliğinin sağlanması.
Vergi konusunun netleştirilmesi gerekiyor
Umurcan Gago - PWC Finansal Sektörden Sorumlu Vergi ve Hukuk Hizmetleri Ortağı
Dünyada dijitalleşme ile birlikte alternatif ödeme kanalları geleneksel yöntemlere önemli bir alternatif olarak ortaya çıkıyor. Akıllı telefonların kullanımının, nakit dışı ödeme yöntemlerinin yaygınlaşması, işlem hızlarının artması, daha düşük maliyetler tüketicilerin yeni ürünleri benimsemesi ve kullanım tabanını da genişletiyor. Ödeme hizmetleri ve elektronik para kullanımının desteklenmesi öncelikle kayıt dışı ekonominin minimize edilmesi açısından önem arz etmektedir. Ayrıca, nakit dışı ödeme kanalları ve elektronik paranın konvansiyonel finansal hizmetlere erişimi olmayanlar için alternatif bir mecra olduğu da unutulmamalıdır. Ülkemizde konvansiyonel finansal hizmetlere erişimin hala gelişme potansiyeline sahip olduğu düşünüldüğünde yeni ödeme kanalları alternatif bir mecra olarak gelecek vaat ediyor. Maliye Bakanlığı’nın acilen netleştirmesine ihtiyaç duyulan, belge düzeni, KDV ve BSMV gibi konular var. Finansal sektördeki bu yeni oyuncuların, özellikle dağıtım kanallarını oluşturan banka dışı temsilcileri nedeniyle haksız vergi rekabetine maruz kalmamaları gerekir.
11,3 milyon müşteri 16 milyar lira işlem yaptı
Burhan Eliaçık - ÖDED (Ödeme ve Elektronik Para Derneği) Başkanı
Ödeme ve elektronik para kuruluşları, geçen yıl 11,3 milyon müşteriye hizmet ederek 16 milyar TL işlem gerçekleştirdi. Bu doğrultuda henüz kredi kartı ve banka kartı kullanmayan geniş kitleye erişip onları da ödeme sistemleri ve finans dünyasının içine katarak pastayı daha da büyüteceğimize inanıyoruz. Çünkü dünya elektronik ticaret pazarındaki kredi kartı payının 2014’te %30 iken 2019’da %23-24’lere kadar düşmesi bekleniyor. Aynı şekilde debit kart payının da azalacağı ve elektronik cüzdan kullanımının %20 ’lerden %26-27’lere kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda yeni ödeme sistemi alternatifl eri, ürün ve servisleri daha kullanılacak. Amerika’da kredi ve debit kart sisteminin toplamı %65’lerde, dijital cüzdanların kullanımı %15’lerde seyrediyor. İngiltere’de kredi kartı %14, debit kart %45, dijital cüzdan kullanımı %23 olarak raporlanıyor. Türkiye'de ise kredi ve debit kart toplam kullanımının %84 olduğunu ve dijital cüzdan, banka transferleri gibi ödeme sistemlerinin kullanımının oldukça az olduğunu söyleyebiliriz. Bu aslında bize; Türkiye’nin büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor.
Nasıl işliyor?
Lisanslı ödeme hizmetleri, kişi ve kuruluşlara fatura ödeme, yurtiçiyurtdışı para transferi, mobil ödeme, matbu paraya eşdeğer ön ödemeli bir kart veya kuruluş nezdinde bulunan bir e-para hesabı aracılığı ile belirlenen tutarların iletilmesi işlemlerini içeriyor.