Dubai ve İstanbul dev havalimanı projelerindeki rekabet sıkılaşıyor
Dubai'nin Al Maktoum International Havalimanı ve İstanbul’un 3. Havalimanı ise sivil havacılığının dünya merkezi olmak için giriştiği rekabet projelerin tamamlanmasıyla daha da çekişmeli hale gelecek
Abone olHilal SARI
Ortadoğu’da bölgesel havalimanları uzun bir süredir karlı küresel seyahat pastasından pay almak için sıkı bir rekabete girdi. Doha, Abu Dhabi ve İstanbul havacılık otoritelerinin her biri kapasitelerini artırma kararı aldı. Uluslararası Havaalanları Konseyi verilerine göre ise Dubai Uluslararası Havalimanı ve Atatürk Havalimanı’nın yolcu kapasiteleri dünya rakiplerine fark atarak sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 14.9 artış yaşadı. Bunun anlamı sivil havacılıkta rekabetin kızıştığı, Dubai ve İstanbul’un havacılık sektöründe sıkı bir rekabete girdiği ve iki şehrin dev projelerinin tamamlanmasıyla bu rekabetin daha da kızışacağı. Çekişme geçtiğimiz ekim ayında ilk etapı tamamlanan ve hizmet vermeye başlayan Dubai Al Maktoum International Havalimanı ve 2016 yılında hizmete girecek İstanbul’ın 3. Havalimanı ile sektörü ve bölge havacılığını ısındıracak.
Geçtiğimiz yıl 47 milyon metrik ton kargonun güvenle gökyüzünde süzülerek ulaştırıldığı, 57 milyon kişiye istihdam sağlanan ve küresel GSGH'nin yüzde 3.5'unun oluşturulduğu havacılık sektörü 2012 yılında IATA yıllık raporuna göre toplam 2.2 trilyon dolar kazandı. Böylesi büyük bir endüstrinin ağırlık merkezi ise son yıllarda yapılan yatırım ve başlayan projelerle Ortadoğu'ya kaymaya başladı. Dubai ise dev projesi Dubai World Central ve Dubai al Maktoum Internation Havalimanı ile havacılık sektöründe İstanbul’ın 2016’da hizmete girecek havalimanı projesi ile aynı hırslara sahip; İki projenin hedefi de dünyanın uçuş merkezi haline gelmek.
Öte yandan bölge, küresel havacılık endüstrisinin öne çıkan havayolu oyuncularıyla dolu. Emirates, Etihad, Qatar ve Türk Hava Yolları gibi muazzam büyümeler gösteren ve hırslı planlara sahip havayolu şirketleri, bölgeyi küresel havacılık sektörünün tedarik zincirinde anahtar oyuncusu haline getiriyor.
Istanbul’a 150, Dubai’ye 160 milyon yolcu kapasitesi
Körfez bölgesinin petrol zenginliği bir gün elbet sona ereceği gerçeği, hükümetleri uzun vadeli ekonomik güvence sağlayacak yatırımlara yöneltiyor. Öte yandan bölgedeki gerilim ve politik tehditler kısa vadeli fiziksel güvenceye ihtiyacı da artırıyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomik kalkınma bu riskleri bertaraf etmenin en kesin çözümü olduğu için, Ortadoğu hükümetleri doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol edebildikleri havacılık sektöründe kalkınma yolları arıyor.
Türkiye de havalimanı kapasitelerini bir merkez haline gelmek için genişletmeyi tercih eden bölge ülkelerinden. İstanbul da 5.6 milyar dolarlık bir yatırımla dünyanın en büyük havalimanını yapmak için düğmeye bastı. Türk otoritelerinden onayı alınan havalimanı için bağlantı yollarının çalışmaları geçtiğimiz aylarda başlamıştı. 77 milyon metre kare alana yapılacak olan ve altı uçuş pisti bulunacak tesisin yıllık yolcu kapasitesi 150 milyon kişi olacak. Bu rakam bugün en kalabalık havaalanı sıralamasında ilk sırada yer alan Atlanta Uluslararası Havalimanı’nın kapasitesinden 60 milyon daha fazla.
Dubai Al Maktoum International Havalimanı’nın güçlü rakibi İstanbul’un 3’üncü havalimanı dört aşamada inşa edilecek. İlk kısmı 2017’de tamamlanacak olan proje Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın verdiği bilgilendirmeye göre önce 90 milyon yıllık yolcu kapasitesi ile başlayacak. 2020 Olimpiyatları adaylığında da en güçlü argümanlardan biri olarak kullanılan proje, dünyanın en büyük spor oyunlarını Japonya’ya kaptırmanın önüne geçememişti. İstanbul’da mevcut havalimanlarının kapasiteleri Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarında sırasıyla 45 ve 15 milyon.
Al Maktoum en büyük olma iddiası taşıyor
Dubai Al Maktoum International Havalimanı geçtiğimiz Ekim ayında havacılık otoritelerinden son izinlerini de alarak kapılarını yolcularına açtı. London Heatrow gibi geleneksel bir havacılık merkezi olma hırsıyla yola çıkan Dubai Al Maktoum International Havalimanı yönetimi her fırsatta küresel bir merkez olma arzusunu vurguladı. 15 milyar dolarlık bir yatırım olan yeni havalimanı, Dubai World Central (Dünya’nın merkezi Dubai) adını alan projenin bel kemiğini oluşturuyor. Serbest ticaret bölgesinde 140 kilometre kare alan üzerine kurulmakta olan Dubai World Center, havacılık, lojistik, gayri menkul sektörlerini bir araya getiren, ticari fuarların da gerçekleştiği, türünün tek örneği denilebilecek bir gelecek kompleksi ve örnek proje.
Dubai World Center adlı havacılık ve lojistik merkezinin tam kalbinde ise Al Maktoum International Havalimanı bulunuyor. Gelecek için inşa edilmiş havalimanı tamamlandığında yıllık 12 milyon ton kargo ve 160 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak. Pist sayısını beşe çıkartmayı düşünen tesis 2030 yılı itibariyle 160 milyon yolcu kapasitesine ulaşarak bu bağlamda dünyanın en büyük havalimanı olacak.
Dubai Airports CEO’su Paul Griffits açılış konuşmasında “Sadece bir havalimanı açmıyoruz, Dubai’nın havacılık anlayışına yeni bir odak ve vizyon getirerek dünya için de çok anlamlı bir proje inşaa ediyoruz” demişti. Ülkenin diğer havalimanı Dubai International, 55 yıldan kısa bir süre önce devasa bir kum çölüydü. Fakat bugün uluslararası hava yolculuğunun en modern ve gelişmiş örneklerinden biri. Yılda 50 milyon yolcuya hizmet veren bu dev merkez, dünyanın yedinci en yoğun havalimanı olma özelliği taşıyor. 28.000 çalışan, 24 saat boyunca işlerin yürüyebilmesi için zamana karşı yarışıyor. Stratejik havacılık araştırmaları yapan Strategic Aero Research’ten Saj Ahmad, yeni havalimanının Dubai’ye ihtiyacı olan ekstra kapasiteyi getireceğini ve mevcut hava yollarının Dubai’den farklı bölgelere yapacağı yeni uçuşlara başlayabileceğini söylüyor.
Griffits, Dubai International’ın yılın ilk sekiz ayında 43.9 milyon yolcu taşıdığını ve bu rakamın geçtiğimiz yıla göre yüzde 16.4 arttığını söylüyor. Yılı 65.4 milyon yolcu ile kapatmayı hedefleyen 2. Havalimanı verilerini aktaran Griffits, Dubai’nin uluslararası trafik anlamında 2014 yılında London Heatrow Havalimanı’nı geçeceğini öngörüyor. Daha önce İngiltere’de Gatwick Havalimanı’nın direktörlüğünü yapan CEO, İngiltere’nin havacılık endüstrisinden yeterli ekonomik getiriyi elde edemediğini ifade ediyor. Dubai’de yıllık ekonomik kazancın 2020 itibariyle yüzde 32’lik kısmının havacılıktan geleceğini söyleyen Griffits, “İngiltere’nin de buna ihtiyacı var fakat politikacılar aynı fikirde değil” dedi.
Bölgesel rekabet arz fazlası yaratabilir
Bölgesel rekabetin böylesi artması ve yeni projeler için temellerin atılması, gelecekte arz fazlası olup olmayacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Strategic Aero Research’ten Saj Ahmad Al Maktoum Havalimanı’nın şimdilik sadece bir terminali ve faaliyet halinde bir uçuş pisti olması sebebiyle herhangi bir fazla kapasite olmayacağını ifade ediyor. Dünyanın en büyük ihracat fuarlarından 2020 Expo’ya ev sahipliği yapacak şehrin yeni havalimanının tüm pistlerinin tam faaliyete geçmesi için birkaç yıl daha gerekli olduğunu ekliyor. Ahmad “Expo 2020 ile bir talep patlaması bekliyoruz” diyor.
Gezegen üzerinde Ortadoğu ile bağlantılı hale getirilebilecek çok fazla şehrin olduğunu ifade eden Griffiths, “Eğer komşularınızla yarışıyorsanız, önümüzdeki on yıl ve ilerisi için büyüme beklentilerimizi tam olarak karşılayabilmek için dünya pazarında pazar payından sadece birkaç yüzdelik dilim alacağımız birçok komşu bulunuyor” dedi.
Şu anda dünyanın en kalabalık havaalanı yıllık 95.5 milyon yolcu kapasitesiyle ABD’nin Atlanta şehrinde bulunan Hartsfield-Jackson International. Geçtiğimiz yıl bu rakamın neredeyse yüzde 90’ını yurt içi uçuşlar oluşturuyordu. Kargoda ise Hong Kong yıl başından bu güne 2.63 milyon ton taşıyarak uzun süredir sahip olduğu liderliği bırakmıyor.
Al Maktoum yılda 160 milyon yolcu hedefliyor
Dubai World Central ticari kompleksinin ortasında yer alan Al Maktoum International bugün yıllık 7 milyon yolcu kapasitesine sahip. Fakat 2030 yılında üçüncü aşama tamamlandığında tesisin beş pistinin de faaliyete gireceği ve yıllık 160 milyon yolcu ağırlayabileceği öngörülüyor. Bu da Al Maktoum’u dünyanın yolcu kapasitesi bakımından en büyük havalimanı olmasını sağlayacak.
Kargo trafiğine 2010 Haziran’da açılan havalimanında sırada ise düşük fiyatlı hava yolu şirketleri var. Macaristan’ın Wizz Air’iyle ciddi görüşmelere başlandığı ve üç havayolu şirketinin daha sırada olduğu belirtiliyor. Havacılık Dubai ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturuyor. 2020’de Dubai ekonomik çıktısının yüzde 32’sini havacılık sektörünün oluşturacağı ifade ediliyor. Havacılık sektörüne damgasını vuran bu önemli kilometre taşı Katar otoritelerine beklenmedik gecikmeler sebebiyle sıkıntılı anlar da yaşattı.
Mega taşıyıcılar havacılık sektörünü şekillendiriyor
Satışlarını artırmak isteyen uçak üreticilerinin en gözde müşterileri uzun bir süredir Ortadoğu’da. Jet yahut uçak satışını yeni pazarlara taşımak isteyen tüm pazarlamacıların en sevdiği bölge olan Ortadoğu özel uçak ve yolcu uçağı satı satın almak isteyen kişi ve kurumlarla dolu. Petrol dolarlarını harcamak isteyen ülkeler hem bireysel talepleriyle, hem de havayolu şirketleriyle uçak talebini artırıyor. Dubai Air Show havacılık fuarına ev sahipliği yapan Birleşik Arap Emirlikleri, dünya hava taşımacılığı coğrafyasının devrimci niteliğindeki yönetimlerinden biri. Dubai World Central kompleksinde gerçekleşen fuarda uçak üreticileri bölgesel havayollarının rekor talebiyle toplam 200 milyar dolarlık sipariş almıştı. Öte yandan Körfez’deki taşıyıcıların Dubai Air Show’daki sipariş fırtınası hızlı gelişen bu bölgede pilot ve havacılık profesyonellerine olan talebi de artırıyor.
Havacılık sektöründe araştırmalar yapan Flight Global’ın kasım ayında yayınladığı rapora göre Emirates havayolları olağanüstü büyümesini sürdürüyor ve bu sebeple her yıl 250 pilot alımı yapacak. Emirates havayolları dünyadaki en büyük Airbus A380 müşterisi ve körfez şehrinden toplam 150 noktaya uçuşları bulunuyor. Dubai’nin en büyük hava yolu şirketi Airbus A380 Super Jumbo filosuna sahip Emirates Havayolları ülkedeki havacılık trafiğini artırmak, Avrupa ve Asya pazarlarına karşı bölgenin rekabet gücünü artırmak istiyor. Bu sebeple de birinci sınıf bir bakım, onarım ve tamir tesisi inşa etti.
Doha merkezli Qatar Havayolları için de 2014 heyecanlı bir yıl olacak. Körfez’in ikinci büyük havayolu mevcut Boeing 787’lerinin yanında ilk kez nisan ayında siparişini verdiği 10 Airbus A380’i ve 80 A350s yolcu uçaklarını da filosuna katacak. Doha International’dan sonra 2014 içinde açılacak olan Hamad International Havalimanı havayolu şirketinin uçuş yaptığı nokta sayılarının artmasına destek olacak.