Dolar yükseldi hesaplar değişti
Fed politikalarının gelişmekte olan ekonomiler üzerinde yarattığı baskının yanında, son dönemde yaşanan gelişmelerin etkisiyle doların tarihi zirveye yükselmesinin ardından gelecek yıla ilişkin tahminler belirsizlik kazandı
Abone olİSTANBUL - Gelecek yıl global sermaye akımlarının yönü ve seçimlerin, ekonomiyi etkileyecek 2 önemli gelişme olduğunu, dış kırılganlıkların da yüksek olduğu bir döneme girildiğine dikkati çeken analistler, 2014'ün sermaye hareketleri açısından önem teşkil ettiğini ve bu nedenle TL'nin dolar karşısındaki performansının yatırımcı güveni açısından önemli olduğunu vurguladı.
Dışarıda ABD Merkez Bankası (Fed) içeride ise siyasi gelişmelerden kaynaklı dolardaki tarihi yükseliş, bazı kurumların 2014 yılına ilişkin beklenti ve tahminlerinde değişikliğe gitmesine neden olurken, bazı kurumlarsa gelecek yıla ilişkin tahmin yapmak yerine, senaryolar üzerinden hareket ediyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, yıla zaten 'Kırılgan Beşli'nin içinde ve Fed politikaları gölgesinde 1-0 yenik başlandığını kaydederek, gelecek yıl için yüzde 2,5 gibi bir büyüme rakamı ile çalıştıklarını kaydetti.
Altınsaç, '2014 için yüzde 2,5'lik büyüme tahminimizi oluştururken, yılın ilk yarısında yüzde 1,5, ikinci yarısında ise yüzde 3,5 büyüme ile çalışıyorduk. Şu aşamada yüzde 2,5'lik büyüme tahminimiz üzerinde belirgin riskler oluşmuş durumda.
Özellikle 2014'ün ilk çeyreğinde ekonomide öngördüğümüzden daha fazla baskı görebiliriz. TL'de değer kaybı daha da devam eder ve kalıcı olursa, 2014 yılında yüzde 2,5'lik büyüme tahminimizi gözden geçirmemiz gerekir' diye konuştu.
Şu anda 2014 için çalıştıkları yüzde 6,7'lik enflasyon beklentilerinin ya da piyasadaki enflasyon öngörülerinin bir geçerliliğinin kalmamış gözüktüğünü de aktaran Altınsaç, 'TL'deki değer kaybı ve enflasyonun hala resmi hedefin üzerinde seyrediyor olması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 2014 yılının ilk aylarında da sıkı para politikası uygulamaya devam etmesine neden olacak' dedi.
Global piyasalarda görece olumlu bir hava oluşması ve enflasyonun dizginlenmesi durumunda, TCMB'nin sıkı para politikasını hafifleteceğini belirten Altınsaç, bu durumda Merkez Bankası'nın ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini de düşüreceğini belirtti.
Altınsaç, 2014 yılı ilk çeyreğinde Fed'in tahvil alımlarını azaltmaya başlaması ile TL üzerindeki baskının süreceğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Yine de TCMB'nin sıkı para politikasına devam etmesi ve global ölçekte gevşek para politikalarının sürmesiyle TL'deki değer kaybının sınırlı olacağını düşünüyoruz. 2014 sonu Dolar/TL beklentimiz 2,04 ve Avro/TL beklentimiz ise 2,73 seviyesinde... 2014 ikinci yarısının TL açısından daha olumlu geçeceğini düşünüyoruz. Yıl sonuna doğru ise enflasyondaki gerileme ve ekonomideki yavaşlamayla faizlerde tekrar düşüş bekliyoruz. Gösterge tahvil faizinde 2014 sonu beklentimiz yüzde 8,0 bileşik seviyesi. BIST 100 endeksi için 2014 sonu hedef değeri 84,600. Yüzde 15 artış potansiyeline işaret ediyor, özellikle gelecek yılın ilk yarısında oynaklığın devam edeceğini ve yükselişlerin sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz.'
Zor yıl
Finansinvest Yatırım Danışmanlığı Yönetmeni Serhan Yenigün de ekonomik krizin başlangıcında gelişmekte olan ülkeler lehine pozitif bir ayrışma beklentisinin dile getirildiğini belirterek, gerçekte böyle olmadığını ve 2009'dan itibaren gelişmiş ve gelişen ülke borsalarının paralel hareket ettiklerine dikkati çekti.
TCMB'nin enflasyon, döviz piyasaları, cari açık ve büyümenin sürdürülmesi konularında izleyeceği politikaların, gelecek yıl içeride daha fazla öne çıkacağını vurgulayan Yenigün, genel anlamda 2014'te TCMB'nin 2013'e görece daha sıkı politikalar izleyeceğini, ancak bunun büyümeyi frenleyecek etkiler getirmeyeceğini ifade etti. Yenigün, buna ek olarak, döviz kurlarındaki geçişkenliğin azalması ve TL bazında enerji maliyetlerinde azalma beklediğinden, 2014'te enflasyonun 2013'ün altında kalacağını dile getirdi.