BM: Suriye'de üç kez daha kimyasal gaz kullanıldı
BM savaş suçları müfettişleri, Suriye hükümetinin bu yıl Guta ve İdlib'de üç kez daha klor gazı kullanıldı.
Abone olBirleşmiş Milletler insan hakları müfettişleri, Suriye hükümet güçlerinin bu yıl Guta ve İdlib'de üç kez daha, kullanımı savaş suçu olarak nitelendirilen yasaklı klor gazı kullandığını belirtti.
Bir BM yetkilisi, klor gazının kullanıldığı üç saldırı ile Suriye Soruşturma Komisyonu'nun 2013'ten beri belgelediği kimyasal silah kullanımı sayısının 39'a ulaştığını belirtti. Bu saldırılardan 33'ü Suriye hükümetine atfedilirken, kalan altısını kimin düzenlediği belirlenemedi.
Müfettişler son raporlarında, silaha dönüştürülmüş klor gazı kullanımın hem uluslararası hukuka hem de Suriye tarafından da onaylanmış olan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne göre yasak olduğunu belirtti.
Müfettişler 22 Ocak ve 1 Şubat'ta başkent dışındaki Duma ve doğu Guta'da yerleşim bölgesinde meydana gelen olaylara atıfta bulunarak "Hükümet güçleri doğu Guta'yı yeniden ele geçirmek için, nüfusun yoğun olduğu bölgelere kimyasal silah kullanımı da dahil olmak üzere çok sayıda ayrım gözetmeyen saldırı düzenledi" dedi.
"Ayrım gözetmeyen saldırılar"
Raporda "Komisyon bu iki olayda, hükümet güçlerinin ve/veya bağlı milislerin Doğu Guta'da yasaklanmış silahlar kullanarak ve sivil nüfuslu bölgelerde ayrım gözetmeksizin saldırılar düzenleyerek savaş suçları işlediği sonucuna vardı" ifadesi yer aldı.
BM raporuna göre, İdlib vilayetinde de, 4 Şubat'ta klor gazı kullanıldı. Raporda "Hükümet güçlerinin helikopterleri Saraqeb'in Taleel bölgesinde en az iki adet klor gazı taşıyan varil bombaları bıraktı" denildi.
Rapor, 400 görüşmeye dayanarak Türkiye'nin müttefik Suriyeli muhaliflerle birlikte Afrin'de yürüttüğü "Zeytin Dalı Operasyonu" sırasında düzenlediği hava ve kara saldırılarını da inceledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri ve birlikte hareket eden Suriyeli muhalif silahlı gruplar Mart ayında, Afrin kentinin kontrolünü YPG'den almışlardı.
Raporda Afrin'in ana hastanesi, bir pazar yeri ve evlerin vurulduğu belirtildi.
Raporda, "20 Ocak'ta hava saldırılarına başlayan Türk hava kuvvetleri, öncesinde alınabilecek tüm önlemleri alamamış olabilir, ki bu uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir" denildi.