'Bin Selman kendi projelerine karşı en büyük risk haline geldi'

Bloomberg'de yayınlanan makalede, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasının ardından yaşanan gelişmelerle, "(Suudi Arabistan Veliaht Prensi) Muhammed Bin Selman'ın kendi projesine karşı en büyük risk haline geldiği" ileri sürüldü.

Abone ol

ABD'li medya organı Bloomberg'de yayınlanan makalede, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de kaybolmasının ardından yaşanan gelişmelerle, "(Suudi Arabistan Veliaht Prensi) Muhammed Bin Selman'ın kendi projesine karşı en büyük risk haline geldiği" ileri sürüldü.

Kaşıkçı'nın Riyad'dan gönderilen bir ekip tarafından öldürüldüğü iddiaları üzerine, şüphelerin ülkenin 33 yaşındaki Veliaht Prensi üzerinde yoğunlaştığı ifade edildi.

Makalede, Bin Selman'ın, Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını söylediği belirtildi.

ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin Suudi Arabistan ile ittifakını riske atmamak için soruşturmanın tamamlanmasını beklediği, Kongre'de ise Trump'un partisi dahil yaptırım kararı alınmasını istendiği kaydedildi.

Makalede görüşlerine yer verilen Teksas A&M Üniversitesi'nden öğretim üyesi Gregory Gause, "Cemal'in kaybında ve belki ölümünde Suudilerin resmi suç ortaklığının olduğu görünüyor ve bu, Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'da istediği dönüşümün tam tersi istikamette sinyaller gönderiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Küresel ekonomi liderlerini kendinden uzaklaştırıyor"

Makalede, çeşitli ekonomik planlar üzerinde çalışan Prens Bin Selman'ın, peşinde olduğu küresel ekonomi liderlerini kendinden uzaklaştırdığı iddia edildi.

JPMorgan, Ford ve Uber patronlarının yanı sıra ekonomi ve siyasetteki birçok önemli ismin, 23-25 Ekim'de Riyad'da Prens Bin Selman'ın himayesinde düzenlenecek konferansa katılmaktan vazgeçtiğinin altı çizildi.

Ülkede, bir önceki yıla göre doğrudan yatırımcı sayısının % 80 oranında azaldığı ifade edildi.

Makalede, Prens Bin Selman'ın doğrudan yabancı yatırımcı sayısının arttığına yönelik ifadelerine yer verilirken, veliaht prensin 2020 öngörüsüne göre, halihazırdaki durumun beklentilerin oldukça gerisinde olduğu belirtildi.

Kaşıkçı skandalından önce de iş dünyasının cesaretini kıracak olaylara değinilen makalede, onlarca yerel yatırımcının rüşvet suçlamasıyla baskıya uğradığı, Katar'a karşı boykot uygulanmaya başlandığı, Almanya ve Kanada ile bozulan ilişkiler yüzünden ticari anlaşmaların tehlikeye girdiği vurgulandı.

Kaşıkçı olayı

Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kayboldu.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde iki uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlendi.

Gazeteci Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluğunda kaybolmasının ardından, Suudi Arabistan'a yönelik tepkiler sürüyor.

Tüketici tüketmiyor, tükeniyor 2 bin 667 projeye 2,2 trilyon lira yatırım A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok Adalet Bakanı Tunç'tan kadına şiddete karşı 'sıfır tolerans' mesajı