'Dünya ticaretinin Yeni Süveyş'e ihtiyacı yok'
Uzmanlar, dünya ticaretinin geçtiğimiz gün açılan "Yeni Süveyş Kanalına" ihtiyaç duymadığını, ilk Süveyş kanalının zaten kapasitesinin yüzde 60'ını kulandığını savunuyor.
Abone olUzmanlar, Mısır'da meşruiyet arayışında olan darbeci Sisi yönetiminin Yeni Süveyş Kanalı projesini abartarak göz boyamaya çalıştığını ifade ediyorlar.
Mısır'daki Vasat Partisinin Başkanı ve Ekonomi Uzmanı Hatim Azzam yaptığı açıklamada, dünya ticaretinin "Yeni Süveyş Kanalına" ihtiyaç duymadığını, hali hazırdaki Süveyş kanalının zaten kapasitesinin yüzde 60'ını kulandığını ve dünya ticaretinin taleplerini karşılayacak durumda olduğunu belirtti.
Mısır'da 25 Ocak Devrimi sonrası milletvekili ve parlamentodaki Sanayi ve Enerji komisyonu sekreteri olan Azzam, Abdulfettah es-Sisi'nin seçim ve halk meşruiyetini kaybettiğini ve şu anda yönetim arzusunu tatmin etmek ve meşruluğunu korumanın yollarını aradığını söyledi.
Darbe yönetimi meşruiyet arayışında
Mısırlı gazeteci yazar ve siyasi analist Muhammed Rıdvan ise Süveyş Kanalı'nın açılışının abartıldığına dikkat çekerek bu abartının Mısır'ın eski Devlet Başkanı Cemal Abdunnasır'dan (1918-1970) bu yana askeri rejimlerin "büyük projelerle" halk nezdinde meşruiyetini kazanmaya çalışmasının bir yansıması olduğunu kaydetti. Rıdvan, açılışta kraliyet yatıyla dolaşan Sisi'nin kendisini, Mısır'ın önceki devlet başkanları Cemal Abdunnnasır ve Enver Sedat (1918-1981) ile özdeşleştirmek istediğini iddia etti.
Yüzde 60 kapasite ile çalışıyor
Azzam, "Kanal, yüzde 60 kapasiteyle çalışıyor. Tam kapasitesiyle çalışsa günde 78 yük gemisi karşılayabilecek olan kanaldan şu anda ortalama 46 yük gemisi geçiyor" dedi.
"Yeni proje gemilerin bekleme süresinin kısalmasına yarayacağı söyleniyor. Ancak proje bekleme süresinin kısalmasını sağlamayacak. Yani yakın gelecekte ek gelir getirmeyecek ancak uzun vadede ne olur bilemiyoruz" ifadelerini kullanan Azzam şöyle devam etti:
"Uluslararası ticari hareketliliğin sağlanması, kanalın gelirini arttıracak faktörlerden biridir. Bu hareketliliğin sağlanması halinde sorunsuz bir şekilde ve yeni bir su yoluna ihtiyaç duymaksızın gelir arttırabilirdi. 2007-2008'deki mali krizinin ardından uluslararası ticari hareketliliğin artışı yüzde 1 ila 2 arasında değişiyor. Bu değişim maksimum yüzde 3'e çıkıyor. Aynı zamanda ABD'nin yeni enerji kaynaklarına (kaya gazı ve petrolü gibi) yönelmesi sebebiyle Ortadoğu'dan ABD'ye petrol ihracatında düşüş yaşanması bekleniyor.
Azzam, "Petrol fiyatlarının düşmesi yakın zamanda ticaret hareketliliğini olumsuz yönde etkileyecek. Irak, Suriye ve Yemen'deki savaşlar nedeniyle jeopolitik etkenler de şu anda ticari hareketliliği olumsuz etkiliyor ve yakın gelecekte de etkilemeye devam edecek gibi görünüyor" diye konuştu.
Tarafsız ve güvenilir kurumların raporlara bakıldığında uluslararası ticari hareketliliğin yılda yüzde 2 ila 3 arasında artış göstermesinin neredeyse imkansız olduğunu kaydeden Azzam, Yunanistan'daki krizde göz önünde bulundurulduğunda bu ticari hareketliliğin yüzde 1'e düşeceğini kaydetti.
Tüm bu yıllar boyunca böyle bir ihtiyacın olmadığını söyleyen Azzam, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından iktidara gelen yeni yönetimin projeyle ilgili olarak uluslararası ticaret hareketliliğindeki artışın yüzde 9 şeklinde olacağı gibi mantıksız ve gerçek dışı rakamlardan bahsettiği ve bunun neredeyse imkansız olduğunu ileri sürdü. Azzam şaşkınlık yaratan bu rakamların nereden geldiğine ilişkin ise kimsenin bir şey söylemediğini ifade ediyor.
Kanalın başarısının "abartıldığı" yönündeki soruya ise Azzam, Sisi'yi izleyenlerin onun liderlik hastalığına tutulmuş olduğunu kolayca görebileceğini iddia etti. Sisi'nin başında bulunduğu kadronun devrik lider Hüsnü Mübarek rejimi dönemindekinden farkı olmadığını dile getiren Azzam, Sisi'nin Mısır Cumhurbaşkanı'nın kaybettiği meşruiyeti yeniden kazanma çabası içinde olduğunu savundu.
Azzam ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın Süveyş Kanalı'nın açılışında hazır bulunmasının nedenini bu ülkenin Mısır'a sattığı Rafale uçakları olduğu görüşünü dile getirdi.
Süveyş gösterisi halkın gözünü boyamaya yönelik
Azzam sözlerine şunları ekledi:
“Önümüzdeki beş yıl içinde 13 milyar dolara mal olacak projeye başlama kararını bu arka plan çerçevesinde açıklayabilirsiniz. Böylelikle Sisi oldukça maliyetli medya kampanyası içinde ilham kaynağı bir lider olarak görülecek, hayali, kendisinden istenmeyen ve öncelikli olmayan bu tür bir başarıyla boş bir liderliği ve kazanımı pazarlamış olacaktır."
Azzam ayrıca törenin abartılı bir debdebeyi yansıttığını ifade ederek “Hava kuvvetlerinin gösterisi askeri üniforma ile törene katılan Sisi’nin el-Hudeyi İsmail birliğini karşılaması, güneş gözlüğü ile kameralar karşısında poz vererek elini sallamasının yanı sıra cezaevlerinde tutulan onbinlerce kişi şiddete maruz kalıyor, halkından binlerce kişi ölüyor ve o buna rağmen barış ve birlikte yaşamanın öneminden bahsediyor” dedi.
Durumun insani açıdan üzücü olduğuna işaret eden Azzam, Sisi’nin, Mısır tarihinin en büyük katliamı olarak tarihe geçen "Rabia olayları"nın yıl dönümünden 8 gün önce düzenlenen açılış töreninde yetkilileriyle ön sıralarda yer aldığını" hatırlattı.
Siyasi analist Muhammed Tulbe Rıdvan ise Cemal Abdunnasır’dan Sisi’ye kadar askeri yönetimin kaim olduğu Mısır’da böylesi hayali başarılar ve merasimlerin düzenlendiğine dikkati çekerek, “Onlar gerçekte mevcut olmayan hayali başarılarla meşruiyetlerini vurgulamaya çalışıyorlar, Süveyş gösterisi halkın gözünü boyamaya yönelik” diye konuştu.
Proje Batı destekli ama "Batı karşıtı" olarak sunuluyor
Rıdvan, Abdunnasır zamanında 1956’da Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesinin Fransa, İngiltere ve İsrail’e karşı bir zafer olarak yansıtıldığı, şimdi ise Hollanda, Belçika ve BAE’nin desteğiyle gerçekleştirilen yeni kanal projesinin bu kapsamda sunulduğunu dile getirdi.
Rıdvan, pek çok uzmanın bu yeni su yolunun kanaldaki deniz trafiğine katkı sağlamayacağı, eski Süveyş Kanalı’nın asıl ihtiyacı olan şeyin lojistik hizmetler alanında desteklenmesi olduğu konusunda hem fikir olduğuna işaret etti.
Açılış münasebetiyle sadece altın para basmak amacıyla bile 35 milyon dolar harcandığına ve bunun gerçekte pek değeri olmayan bu projeyi sergileme amacı taşıdığına dikkati çeken Rıdvan, “Sonunda hiçbir şey olmayacak. Bu proje, “yeni idari başkent, bir milyon yeni konut, tüm tutukluların serbest bırakılması, Şerm Eş-Şeyh’deki iktisat konferansı” benzeri mevcut rejimin kullandığı bir propaganda aracından başka bir şey değildir” dedi.
Rıdvan sözlerine şöyle devam etti:
“Sisi’nin ikinci Cemal Abdunnasır olma çabası, başlangıçta Nasırcıları askeri darbeden yana tavır almaya sevk etmek ve Mısırlıların eski güzel günlere olan özlemlerini okşama amacıyla yapılmıştı. Sisi’nin kraliyet yatına binmesi kraliyetin ihya edilmesi ya da krallık dönemine özlem duyanları memnun etmek amacıyla yapılmadı. Bu sadece onun şahsiyetinin bir göstergesidir.”
Rıdvan, Sisi’nin daha görkemli olduğu için çoğunlukla Abidin Sarayı’nda oturmayı tercih eden eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat’a benzemeye çalıştığını ifade etti.
Ekonomi alanında dünyada söz sahibi en büyük kurumlardan biri olan Amerikan Bloomberg Şirketi’nin hazırladığı bir raporda, eski kanalın taşıma kapasitesinin artırılmasını hedefleyen ve 8 milyar dolar harcanan yeni projeye dünyanın ihtiyacı olmadığı ifade edildi. Raporda, yeni kanalla elde edilmek istenen ekonomik faydanın kanal gelirlerini ve ticari hareketliliği artırmayacağı kaydedildi.