'Avrupa büyüme ve deflasyon krizinin eşiğinde'
Adam Smith Enstitüsü Araştırma Direktörü Bowman, mevcut durumdan son derece endişeli olduğunu ve Avrupa'nın önündeki en büyük engel deflasyona saplanma tehlikesi bulunduğunu açıkladı
Abone olLONDRA- Avrupa ekonomilerinde finansal krizin altıncı senesinde görülen toparlanma belirtileri neredeyse yok olurken, birliğin itici gücü olan Almanya ve İngiltere'nin büyümesinin de hız kesmesi ekonomik daralma ve deflasyon endişelerini artırıyor.
Avrupa ekonomilerinde görünüme ilişkin soruları yanıtlayan Londra merkezli Adam Smith Enstitüsü Araştırma Direktörü Sam Bowman, mevcut durumdan son derece endişeli olduğunu vurguladı.
"Avrupa'nın önündeki en büyük engel deflasyona saplanma tehlikesi" diyen Bowman, bu durumda önümüzdeki süreçte yeniden resesyon ortamı görülebileceğini ve yeniden Avrupa krizinin söz konusu olabileceğini kaydetti.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son yıllarda ekonomik krize tedbirlerinin işe yaramadığını belirten Bowman, şunları kaydetti:
"Burada tabii en büyük sorumluluk Avrupa Merkez Bankası'na ait. Teknik olarak yüzde 2 olan enflasyon hedefini tutturabilmekte başarılı olmadı, elinden geleni yapmadı. ECB enflasyon hedefini gerçekleştiremediği müddetçe Avro Bölgesi çok ciddi sıkıntı yaşayacak. Gelişmekte olan ekonomilerden gelen veriler de Avrupa ekonomilerini rahatlatacak düzeyde değil. Japonya'nın bu hafta başında açıklanan büyüme verileri de endişe verici..."
Euro Bölgesi'ndeki zayıf ekonomik büyüme yakın zamanda G-7 ülkeleri içerisinde en hızlı ekonomik büyümeyi kaydederek öne çıkan İngiltere'nin Başbakanı David Cameron'ı da endişelendirirken, Cameron, Avustralya'daki G-20 Zirvesi'nin hemen ardından küresel finans krizinin başlamasından 6 yıl sonra küresel ekonomide bir kez daha kırmızı ikaz ışıklarının yandığı uyarısında bulunmuştu.
Cameron,Euro Bölgesi'nin yüksek işsizlik, azalan büyüme, fiyatların düşmesi yönündeki reel riskle birlikte üçüncü bir resesyonunun kıyısında bocaladığını belirterek, İngiliz ekonomisinin olumlu seyretmesine rağmen, küresel gelişmelerin İngiltere'deki ekonomik toparlanma için de risk oluşturduğunu vurgulamıştı.
Resesyon riski
Capital Economics'in yöneticilerinden Roger Bootle ise Avrupa ekonomilerindeki toparlanmanın ivme kaybettiğini belirterek, "Avrupa artık resesyon riskiyle karşı karşıya ve avro bölgesinin dışında olan ülkeler de bunun ihracat performanslarında hissetmeye başladı" dedi.
Avrupa'nın çevre ekonomilerinde bazı cesaret verici mali yapılandırmalar uygulanmasına karşın, Avrupa'nın merkezindeki büyümenin son derece zayıf olduğunun altını çizen Bootle, "Almanya bile artık zor büyüme kaydediyor" ifadesini kullandı.
Berenberg Yatırım Danışmanı Florian Koch ise konuya ilişkin raporunda, "Uluslararası Para Fonu (IMF) gerçek anlamda Avrupa'nın resesyona girebileceği konusunda endişeli. IMF, Avrupa'da resesyon riskini olası senaryosunda yüzde 40 olarak görüyor. Buna ek olarak Avrupa'nın bu yıl sonu itibariyle ekonomik büyüme tahminleri de yüzde 0,3 azaltılarak yüzde 0,8'e çekildi" ifadelerine yer verdi.
Avrupa Merkez Bankası geçen hafta yayınladığı raporunda da enflasyon ve büyüme tahminlerini aşağı çektiğini açıklamıştı. 2014 yılı büyüme beklentisi yüzde 1'den yüzde 0,8'e indirirken, bu yıl için enflasyon beklentisi ise yüzde 0,7'den yüzde 0,5'e revize etti.
Finansal krizin ağırlıkla hissedildiği 2009 sonrasında Avrupa ekonomileri arasında büyümenin dinamosu olarak görülen Almanya ekonomisi, 2014 yılının ikinci çeyreğindeki yüzde 0,1'lik daralmanın ardından üçüncü çeyrekte ancak yüzde 0,1 büyüme kaydedebildi.
İngiltere Merkez Bankası ise geçen hafta enflasyon raporu toplantısında gelecek yıl için ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,1'den yüzde 2,9'a düşürdüğünü açıklayarak, "Temel aşağı yönlü risk, İngiltere'nin ihracatı üzerinde baskı oluşturan Avro Bölgesi ekonomik faaliyetlerindeki zayıflıktan kaynaklanıyor" değerlendirmesine yer vermişti.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Başkanı Mario Draghi de "AB ülkelerinde işsizlik mevcut düzeyiyle kabul edilemez seviyede" diyerek, 15-24 yaş arasındaki gençlerin yüzde 23'ünün işsiz durumda bulunduğunu anımsatarak bunun kaynakların en büyük israf biçimi olduğunu açıklamıştı.
Öte yandan Avrupa ekonomileri önündeki en ciddi engellerden biri de 6 yıldır yüksek olan genç işsizliği oranlarının aşağıya çekilememiş olması...
Eurostat verilerine göre ekim ayı itibariyle Avrupa Birliği'nde işsizlik oranı yüzde 10,10 seviyesindeyken, genç işsizliği oranı yüzde 21,6 olarak gerçekleşti.
Fransa'da eylül verilerine göre genç işsizliği oranı yüzde 24,4, İtalya'da yüzde 42,9 seviyesinde... Yunanistan ise yakın zamanda ekonomik büyümesine ilişkin olumlu verilere sahip olmasına karşın halen yüzde 50,7 oranında rekor seviyede genç işsizliğine sahip.