Altın kotasında yeni düzenleme şart
Uygulamaya konulduğundan bu yana iş ve ekonomi dünyasında tartışmalara ve farklı görüşlere neden olan işlenmemiş altın ithalatı kotasına yönelik Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklama geldi. Hazine, kotanın cari açığa önemli bir katkı verdiğini söylerken, sektör temsilcileri kotanın altın kaçakçılığını artırdığı görüşünde.
Birol BOZKURT
Hazine ve Maliye Bakanlığı, işlenmemiş altın ithalatı kotasına ilişkin merak edilen soruları yanıtladığı bir açıklama yayımladı.
Bakanlıktan yapılan konuya ilişkin yapılan yorumda “Kota uygulamasının işlenmemiş altın ithalatını sınırlayarak cari işlemler dengesini olumlu etkilediği görülmektedir” denildi. Hazine’nin açıklamalarını değerlendiren sektör temsilcileri yeni düzenleme yapılması gerektiğini söylüyor. Sektör kaynakları alın ithalatının görece azaldığını ancak altın kaçakçılığının son dönemde yükseldiğini söylüyor. Bakanlık konuya dair yaptığı açıklamada, “İşlenmemiş altın ithalatı kotasına neden ihtiyaç duyuldu?”, “İşlenmemiş altın ithalatı kotasını miktarı neye göre belirleniyor?” ve “İşlenmemiş altın ithalatındaki kota uygulaması hangi ithalat işlemlerini kapsıyor?” gibi sorulara yanıt verdi.
Bakanlık yaptığı açıklamada kota sonrasında sektörün hammaddeye erişiminin arttığını ve fiyat marjlarının azaldığını açıkladı. Önümüzdeki dönemde sektörün hammadde ihtiyacı ile ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyette bulunan sektör aktörlerinin işlenmemiş altına erişimlerinin artırılmasının önceliklendirileceği söylenen açıklamada uygulamanın yakından izlenmesine ve gerekli tedbirlerin ivedilikle alınmasına devam edileceği belirtildi.
Kota uygulamasına neden ihtiyaç duyuldu?
Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı açıklamada kota uygulamasına neden ihtiyaç duyulduğunu şu şekilde açıklandı; “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2022 yılında işlenmemiş altın ithalatı bir önceki yıla göre miktar bazında yaklaşık yüzde 200’ün üzerinde bir artışla 379,2 ton (20,4 milyar dolar), 2023 yılı ilk yedi ayında ise yaklaşık 320 ton (19,2 milyar dolar) gerçekleşmiştir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan ödemeler dengesi istatistiklerine göre; 2022 yılında 49,1 milyar dolar gerçekleşen cari işlemler açığının 19,4 milyar doları (%39’u) net altın ithalatı kaynaklı olmuştur. 2023 yılının ilk yedi ayında ise cari işlemler açığı 42,3 milyar dolar gerçekleşmiş, net altın ithalatı 17,7 milyar dolar ile açığın yüzde 42’sini oluşturmuştur. Altın ithalatında yaşanan artışın cari dengeye olumsuz etkisinin azaltılması amacıyla işlenmemiş altın ithalatına yönelik tedbir alınmasına ihtiyaç duyulmuştur.”
Kota miktarı nasıl belirlendiğine dair açıklama yapan bakanlık açıklamada şu ifadelere yer verdi; “İşlenmemiş altın ithalatının azaltılmasına yönelik çeşitli politika tedbirleri değerlendirilerek hızlı ve etkili bir tedbir olarak kota uygulanmasına karar verilmiştir. Kota uygulamasına 07.08.2023 tarihinden itibaren geçilmiş olup, aylık kota miktarı işlenmemiş altın ithalatının uzun dönem aylık ortalaması olan 8 tonun 1,5 katı olacak şekilde 12 ton olarak belirlenmiştir.”
Mevcut durumda aylık 12 tonluk işlenmemiş altın ithalatı kotasının yaklaşık yüzde 25’i mücevher ihracatçılarına satış için, yüzde 38’i kuyum işletmelerine satış için, yüzde 33’ü 2022 ve 2023 yıllarında kota uygulaması kapsamında giren işlenmemiş altın ithalatı gerçekleştirmiş kıymetli madenler aracı kuruluşları için, yüzde 4’ü ise Ocak 2022- Temmuz 2023 döneminde ithalat işlemi gerçekleştirmemiş ancak uygulama sonrasında ithalat yapmak isteyen kıymetli madenler aracı kuruluşları için rezerv olarak tahsis edilerek uygulanıyor.
“Altın ihracatımız reel bazda yüzde 30’dan fazla azaldı”
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Yakın, kota uygulaması ile ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı, “2023 yılında 24 Mart tarihine kadar 1 milyar 546 milyon dolar tutarında ihracatımız var.
Bu yılın aynı döneminde ise 1 milyar 353 milyon dolar ihracat yapabildik. Bu verilere göre yüzde 12,47 oranında bir azalma söz konusu. Ancak bu rakamlar doğru ama gerçek değil. Zira geçen sene onsu 1800-1900 dolar bandında olan altın bu sene uluslararası piyasalarda 2200 dolar seviyelerinde ki bu da yüzde 20 civarında bir artış anlamına geliyor.
Bu veriyle entegre ettiğimizde değer olarak yüzde 12,47 olan düşüş reel olarak yüzde 30’ların üzerinde… Tabi bir de kg’da 6 bin Doları bulan bir makas var. Mücevher ihracatçısının karı zaten kg’da 5 bin dolar… Bu da ihracat yaptığımız ama kar etmediğimizi gösteriyor.” Ekonomi yönetimiyle sürekli gelişmeleri istişare ettiklerinin altını çizen Yakın, reel sektör olarak üretime, istihdama ve ihracata yüksek katma değerli katkı sağlayan mücevher sektörünün bu güne kadar devletten ne teşvik ne hibe istemediğinin altını çizdi.
Yakın, mücevher ihracatçısının uluslararası piyasadaki rakipleriyle eşit koşullarda hammadde almasının rekabetçi olmasını sağlayacağını, aksi durumda Türkiye’nin Dubai, İtalya ve Mısır’a yatırım yapmaya başlayan yabancı ve hatta yerli yatırımcı için cazip ülke olmaktan çıkacağını belirtti.
Kota uygulaması etkili oldu mu?
Hazine ve Maliye Bakanlığı kota uygulamasının ne kadar etkili olduğu ile ilgili şu açıklamayı yaptı; “TÜİK verilerine göre kota uygulamasına başlanan 2023 yılı Ağustos ayından yılı sonuna kadar işlenmemiş altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,2 milyar dolar düşüşle 10,3 milyar dolar, miktar bazında yüzde 32,7 azalış ile 169,6 ton olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılının ilk iki ayında ise işlenmemiş altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre 6,8 milyar dolar düşüşle 2,1 milyar dolar gerçekleşmiştir.
Bu dönemde işlenmemiş altın ithalatı miktar bazında yüzde 77,9 düşüşle 33,1 tona gerilemiştir. 2024 yılı Şubat itibarıyla 12 aylık birikimli cari açık 31,8 milyar dolar seviyesindedir. Önümüzdeki dönemde cari dengede iyileşmenin sürmesi beklenirken, altın dengesinin de bu görünüme olumlu katkı vermeye devam edeceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, kota uygulamasının işlenmemiş altın ithalatını sınırlayarak cari işlemler dengesini olumlu etkilediği görülmektedir.”