"Sanayicimize güvenimiz tam"
Türkiye’de demir çelik sektörünün 180 ülkeye ihracat yaptığının altını çizen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Devletimizin sektöre sağladığı destekler meyvesini veriyor. Bugün bu sektörümüze pekçok ülke gıptayla bakıyor” şeklinde konuştu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, demir çelik sektöründe uzun yıllardan bu yana yapılan yatırımların ve devletin sektöre sağladığı desteklerin meyvesini vererek, bugün sektör birçok ülkenin gıptayla baktığı başarılar elde ettiğini söyledi.
Üretimi artan sektörün dünya piyasalarında önemli bir yer edindiğini vurgulayan Bakan Zeybekci, “Hep daha iyisine ulaşmak için çalışmalara devam etmeliyiz. Ülkemiz çok daha iyisini ve çok daha kalitelisini yapacak bir ülkedir. Sanayicilerimizin özverili katkılarıyla bunu başarabileceğimize olan inancım tamdır” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, demir çelik sektörünün hem yarattığı istihdam hem de pek çok sektörün en önemli girdisi olması nedeniyle en önemli sektörler arasında yer aldığını belirterek, küresel piyasalardaki üretim yapısına bakıldığında uzun ürün üretiminin yüzde 2 azaldığını, yassı ürün üretiminin ise yüzde 5 civarında artış gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin kütük üretimi değişmezken, slab üretiminin yüzde 22,5 oranında artış gösterdiğini ifade eden Zeybekci, üretimde entegre tesislerin payının yüzde 34,1; ark ocaklı tesislerin ise yüzde 65,9 olarak gerçekleştiğini anlattı. “Hali hazırda sektörümüz, kalitesi ve güvenilir ürünleriyle dünyanın her bir köşesinde aranıyor ve tercih ediliyor” diyen Bakan Zeybekci, bu nedenle de sektörün 180’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini vurguladı.
İhracat daha da artacak
2016 yılında sektörün 10,9 milyar dolar değerinde ve miktar bazında 17 milyon ton ihracat gerçekleştirdiğini dile getiren Zeybekci, ayrıca 2016’da ham çelik üretiminin geçen yıla göre yüzde 5,1 artışla 33,1 milyon ton seviyesine ulaştığını ve bu dönemde dünya sıvı çelik üretiminin ise yüzde 0,8 oranında artış gösterdiğini bildirdi. Bakan Zeybekci sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörün en fazla ihracat yaptığı ilk 20 ülke ele alındığında, miktar bazında 2016 yılında 9 ülkeye ihracatımızın artış göstermiş olduğu görülüyor. Bunlar arasında Yemen yüzde 71, Hollanda yüzde 62, İspanya yüzde 39 ve İsrail yüzde 20 ile ilk sıralarda yer alıyor. Aynı yıl AB’ye ihracatımız yüzde 26,2 Kuzey Afrika’ya ise yüzde 1,6 artış göstermiştir. Önümüzdeki dönemde özellikle de geleneksel pazarlarımız arasında yer alan petrol üreten ülkelerin gelir düzeylerinde yaşanacak artışlar, bu ülkelerde gerçekleştirilecek olan inşaat projelerinin artması neticesinde ihracatımızın daha da artış kaydedeceğini düşünüyoruz.”
İhracatçılarımızın zarar görmemesi için tüm tedbirleri alıyoruz
Çelik sektörünün ihracatında yaşanan temel sorunlar arasında en önemli husus olarak hurda demir fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesinin öne çıktığını belirten Nihat Zeybekci, demir cevheri fiyatlarında hurda fiyatına nazaran yaşanan sert düşüşler sonrasında hurda ve cevher arasındaki farkın açılması ile oluşan bu yeni durumda, dünyanın en büyük demir çelik üreticisi ve ihracatçısı olan Çin’in avantaj elde etmesi ve agresif fiyat politikası uygulamalarının sektör önünde ciddi bir problem olarak durduğunu vurguladı. Zeybekci, “ Bu sorun birçok çelik üreticisi ülke için de rahatsızlık yaratmakta, konu çeşitli platformlarda dile getirilmekte ve çözüm önerileri tartışılmaktadır. Bu durumun 2016 yılının ikinci yarısında ülkemiz üreticilerinin lehine düzelmeye başlamasına rağmen ihracatçılarımıza karşı haksız rekabet iddasıyla açılan soruşturmalar, sektör için bir başka sıkıntı olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda, uluslararası yükümlülüklerimiz dikkate alınarak ihracatçılarımızın çıkarlarının korunması ve bahsekonu önlemler kapsamında ihracatçılarımızın zarar görmemesi için gerekli tedbirleri alıyoruz” diye konuştu.
8 sektörel ticaret heyeti organizasyonu düzenlendi
2016 yılında toplam ihracatın yüzde 0,9’una tekabül eden 1.3 milyar dolarlık demir çelik ihracatının, anti- damping, telafi edici vergi ve korunma önlemleri gibi ticaret politikası önlemlerine tabi olduğunu hatırlatan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlığımız tarafından ülkemiz menşeli ürünlere yönelik başlatılan anti-damping ve sübvansiyon önlemi soruşturmalarında ülke savunmamız yazılı ve şifahi olarak yapılmakta ve üst düzey temaslarımızda rahatsızlığımız dile getirilmektedir. Bahse konu ticaret politikası önlemlerini düzenleyen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) anlaşmalarına aykırılık teşkil eder mahiyette yapılan uygulamalar kapsamında da ülkemizin ticaret menfaatlerinin DTÖ platformunda korunmasına yönelik adımlar atıyoruz. Ayrıca, ihracat pazarlarımızda özellikle Irak ve Libya’da yaşanan iç karışıklıklar ve güvenlik sıkıntıları ile küresel talepte yaşanan zayıflıklar sektörün yaşadığı diğer sorunlar olarak gelmektedir. Bu sorunları aşmak ve sektörün pazar çeşitlendirmesinin sağlanması amacıyla 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Hakkında Tebliğ (UR-GE) kapsamında sektörün proje bazlı faaliyetleri desteklenmekte olup bunun yanısıra, 2016 yılında 8 adet sektörel ticaret heyeti organizasyonu düzenlenmiştir.”
İthalat baskısı azaltıldı yerli üreticiye adil rekabet koşulları sağlandı
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, değişen şartlar çerçevesinde sektörün uluslararası piyasalardaki rekabetçiliğini korumak ve geliştirmek amacıyla sektörel parametrelerin bakanlık tarafından her açıdan değerlendirildiğini belirterek, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi doğrultusunda da tüm paydaşların katılımıyla çalışmalar yapıldığı bilgisini verdi. Özellikle ithalatın yarattığı haksız rekabetin yerli üretim üzerinde neden old uğu zararın bertaraf edilmesini teminen dampinge karşı önlemlerin uygulamaya konulduğunu açıklayan Bakan Zeybekci, ithalat baskısı azaltılarak yerli üreticilerin adil rekabet koşullarında faaliyet gösterebilmesinin sağlandığını bildirdi.
8 ülkenin demir çelik ürününde, 15 damping önlemi yürürlükte
“Anılan uygulamaların piyasadaki arz-talep koşulları ile kullanıcı sektörlerin rekabet gücüne etkisini de hassasiyetle değerlendiriyoruz” diyen Zeybekci, halihazırda yürürlükte bulunan 127 adet damping ve sübvansiyon önleminin yüzde 12’sinin demir-çelik ürünlerine yönelik olduğunu iletti. Bakan Zeybekci, başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere, 8 ülke menşeli demir çelik ürünlerinde 15 adet dampinge karşı önlemin yürürlükte bulunduğunu ifade etti.
Demir çelik sektörü üretimini artırdı
Uzun yıllar boyu yapılan yatırımlarla demir çelik sektörünün üretimini artırdığını savunan Nihat Zeybekci, sektörün birçok ülkenin gıpta ile baktığı başarılar sergileyerek, dünya piyasalarında kendine önemli bir yer edindiğini vurguladı. Fakat elde edilen başarıların asla yeterli görülmemesi gerektiğinin altını çizen Zeybekci, “Hep daha iyisine ulaşmak için çalışmalara devam etmeliyiz. Geçmişi dikkate aldığımızda şunu açıkça söyleyebiliriz ki ülkemiz çok daha iyisini ve çok daha kalitelisini yapacak bir ülkedir. Sanayicilerimizin azim ve özverili katkılarıyla da bunu başarabileceğimize olan inancım tamdır” diye konuştu.
BU YIL 22 BİN İHRACATÇIYA YEŞİL PASAPORT VERİLECEK
2017 yılında yaklaşık 22 bin ihracatçı firma yetkilisine hususi damgalı (yeşil) pasaport verilebilmesini öngördüklerini açıklayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Bir yıllık performans baz alınarak, 1 milyondan 10 milyona kadar ihracat yapan firmaları bir tane, 10 milyondan 25 milyon ihracat firmalara iki pasaport, 25 ila 50 milyon ihracat yapan firmalara üç pasaport, 50 milyon ile 100 milyon ihracat yapan firmalara 4 tane pasaport verilecek” dedi.
Bakanlar Kurulunun ‘İhracatçılara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesine İlişkin Esaslar Hakkında Kararı’nın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ve karar ile ihracatçılara hususi damgalı pasaport verilebilmesinin önünün açıldığını hatırlatan Zeybekci, “İhracat performansımızı sürdürülebilir bir şekilde daha yüksek düzeylere taşıyarak, Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında dünya mal ticaretinden aldığımız payı yüzde 1,5’e çıkarmak ve ülkemizi dünyanın en iyi ekonomilerinden biri haline getirmek hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerlemekteyiz” diye konuştu. Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatçıların önündeki engellerin kaldırılarak, Türkiye’nin mevcut pazarlardaki yerini sağlamlaştırmak ve yeni pazarlara girmek amaçlarına hizmet edecek her türlü girişimi desteklediklerini kaydeden Zeybekci, “İhracatçılarımıza sağlanan hususi damgalı pasaport imkanı ile ihracatçılarımızın işlemlerini kolaylaştırarak önlerini açmayı, ihracatçılarımızın dünyanın her noktasında daha aktif ve daha görünür olmasını sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Eş ve çocuklara verilmeyecek
Türkiye’de birinci derece emekli memurların eşleriyle beraber kullanabildiği bir pasaport olduğunu, buna karakteristik olarak hep itirazda bulunulduğunu belirten Zeybekci, millete hizmetle görevli kişilerin milletten ayrı imtiyazlı kimliklere sahip olmasına hep karşı çıktığını kaydetti. Türkiye’de tek bir pasaportun olması gerektiğinin altını çizen Bakan Zeybekci, “İmtiyazlı pasaport alınması gerekiyorsa, ilk önce ülkemin menfaatine katkıda bulunan ihracatçıların alması gerekiyor. Bunun için de geçen sene bu kapsamda bir yönetmelik çıkardık ve sonra da Bakanlar Kurulu kararı ile detaylarını açıkladık. Kimlerin bu pasaportu alacağı ile ilgili detaylı çalışmayı yaptık” ifadelerini kaydetti. Hususi damgalı pasaport alabilecek durumdakilerin eş ve çocuklarına yeşil pasaport verilmeyeceğini anlatan Zeybekci, “Yeşil pasaport, bizim belirlediğimiz listeye göre, İçişleri Bakanlığının valiliklere gönderdiği listeye göre verilecek. O da şöyle olacak, bir yıllık performans baz alınarak, 1 milyondan 10 milyona kadar ihracat yapan firmaları bir tane, 10 milyondan 25 milyon ihracat firmalara iki pasaport, 25 ila 50 milyon ihracat yapan firmalara üç pasaport, 50 milyon ile 100 milyon ihracat yapan firmalara 4 tane pasaportu verilecek şekilde düzenlememiz var. Bu pasaportları firma sahibi veya ihracat müdürü ile pazarlama müdürüne verme yetkisi firmada olacak. İki hafta içinde bu isimler belirlenip, pasaportlar verilecek” diye konuştu.