Erbosan yatırımlarla büyüdü
Bu yılın ilk yarısında cirosunu yüzde 40 büyüten Erbosan, yıl sonu hedefini de bu oranda tutmayı hedefliyor. Firma büyümesini istikrarlı yatırımlarına borçlu. Erbosan ayrıca, enerji tüketiminde yüzde 20 tasarruf, işgücü verimliliğinde ise yüzde 8 artış yakaladı.
Kayseri’de mevcut iki ayrı boru profil üretim tesisi ve bir çinko oksit geri kazanım tesisi ile faaliyet gösteren Erbosan’ın mekanik tesisat, bina ısıtma, yangın tesisat hatları, doğalgaz tesisatı, kazan boruları, havalandırma sistemleri, sera boru ve profilleri, çit boruları, çelik konstrüksiyon, mobilya gibi bir çok sektöre çelik boru ve profil üretimi yaptığını belirten Erbosan Genel Müdürü Şaban Altunbağ, Erbosan’ın çok ortaklı bir şirket olarak kurulduğunu ve 1979 yılında ilk üretime başladığını ifade etti. Altunbağ, ilk ihracatın ise 1982 yılında gerçekleştirildiğini aktardı. O yıllardan itibaren satışlarının en az yarısını ihracattan elde etmeye odaklanan firmanın, yurt içerisinde de İsdemir gibi ilave yassı çelik üretim kapasitelerinin devreye girmesiyle yurtiçinde ve yurtdışında müşteri ağını genişletmeye başladığını kaydeden Altunbağ, “Erbosan 1985 yılından itibaren SPK denetime, 1995’te de şimdiki adıyla Borsa İstanbul’a ‘ERBOS’ hisse koduyla kote olmuştur. Erbosan kuruluşundan bugüne kadar çok ortaklı yapısını koruyarak istikrarlı büyümesini ve faaliyetlerini sürdüren ülkemizdeki nadir şirketlerden birisi” dedi.
Altunbağ, başlıca ürün gruplarının siyah çelik borular, doğalgaz ve petrol boruları, yangın tesisat boruları, galvanizli çelik borular, sanayi boruları, kare, dikdörtgen ve özel şekilli profiller, sıcak ve soğuk, dilinmiş ve boy kesilmiş saclar olduğunu söyledi.
Erbosan’ın gelişme sürecini belirleyen ana faktörlerin, 2000’li yıllar öncesinde Türkiye’de yassı mamul tedarikinde yaşanan sıkıntılar sebebiyle hammaddeyi yurtdışından temin etme ve buna göre de kalıcı ihracat pazarları oluşturma politikası olduğunu aktaran Şaban Altunbağ, “AB ile AKÇT ürünlerin de uzun dönemde yaşanabilecek sıkıntılar sebebiyle Kayseri Serbest Bölgesinde yeni bir üretim tesisini 2003 yılından itibaren faaliyete geçirmemiz, gerek firmamıza gerekse bölgemizde ihracat amaçlı faaliyet gösteren firmalara önemli destek sağladı. İSDEMİR gibi tesislerin yassı mamul üretimine geçmesiyle ülkemizde artan tedarik imkanı firmamızın yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda daha fazla büyüme imkanı verdi” dedi. 2013 yılında başlattıkları ve halen devam eden modernizasyon yatırımlarının firmanın sürekli gelişim felsefesine önemli katkı yaptığını vurgulayan Altunbağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “En iyi tanıtım ve referansın bizzat piyasada faaliyet gösteren bayi, satıcı ve kullanıcılar kanalıyla yapılabileceği inancıyla hareket ediyoruz. Bunu sağlamak içinde gerek ticari etik kurallarından, gerekse ürün kalitesinden taviz vermeden rekabetçi olmaya azami özeni gösteriyoruz. Bu politikamız iletişimin hızla arttığı günümüzde yeni satış kanalları ve müşteri bulmamıza olumlu katkı sağlamaktadır. Yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda müşteri portföyümüzü firma politikamıza uygun müşterilerle genişleterek istikrarlı büyümemizi sürdürmek ana hedefimizdir.”
Firmanın marka olarak yıllardır piyasada istikrarlı bir konumda varlığını sürdürdüğünü vurgulayan Şaban Altunbağ, “Yıllar içerisinde ürün kalitesini en iyi kullananların değerlendireceğinin bilinciyle özellikle nihai kullanıcılarla bire bir ilişki kurarak Erbosan marka ve kalitesini yerleştirme gayreti içerisindeyiz. Erbosan, markasına sadık bir müşteri ve kullanıcı portföyü oluşturmak için faaliyetlerine düzenli olarakdevam etmekte olup bu konuda sektörde yer edinmiş sayılı firmalardan birisidir. Amacımız firmamızın güvenilirlik ve istikrara dayalı imajını bu anlayışımıza uygun yeni müşteri kazanımlarıyla devam ettirmektir” diye konuştu.
Enerjide yüzde 20 tasarruf işgücünde verimlilik artışı
2016 yılının yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda mevcut pazar payını korudukları ve firma bünyesine uygun yeni müşterilerle satış ağını genişlettiklerini dile getiren Altunbağ, “2016 yılı firmamız açısından en temel hedefl erimizden olan enerji ve işgücü verimliliği gibi alanlarda 2013-2015 yıllarında özkaynaklarımızla yaptığımız modernizasyon yatırımlarımızın geri dönüşünü almaya başladığımız yıl oldu. Enerji tüketiminde yüzde 20’ye varan tasarrufu ve işgücü verimliliğinde de yüzde 8 artışı yatırımlarımız neticesinde 2016 yılında yakalayabildik. Firma olarak her zaman piyasa dengelerini bozmadan ülkemizin ve firmamızın kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak istikrarlı ve karlı bir büyüme çabasındayız. 2016 yılının gerek firmamızın mali yapısının daha da güçlendirilmesi, gerekse de üretim ve satışta hedeflediğimiz ürün ve pazarlarda istediğimiz büyümeyi yakalama açısından olumlu bir yıl olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Bu yıl yüzde 40 büyüyoruz
Bu yıl ise üretim, satış ve karlılık olarak yılın başlarındaki ortama göre beklentilerinin üzerinde olumlu seyrettiğinin altını çizen Erbosan Genel Müdürü Şaban Altunbağ, dünya demir çelik piyasalarında satın alma ve birleşmelerle gelen disiplinle birlikte, merkez bankalarının parasal sıkılaştırmaya başlamasının Erbosan gibi mali yapısı güçlü firmaları olumlu yönde etkileyeceğini düşündüklerini aktardı. Altunbağ, “Halka açık bir şirket olarak kamuoyu ile paylaştığımız verilere uygun olarak, yılsonu hedefimiz yılın ilk 6 ayında yakaladığımız yüzde 40 ciro büyümesini yılsonunda da yakalamaktır” dedi. Üretimde otomasyon ve verimlilik ile uzun ömürlü ve yüksek dayanımlı sarf malzemesi kullanımına yönelik araştırmalarının ve buna bağlı olumlu neticelenen çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Altunbağ, bu konuda tesislerinde oluşturdukları yüksek kapasiteli iletişim altyapısı ile sağlıklı bilgi ve veri paylaşımı ve üretim takibi yaptıklarını ve ihtiyaca göre mevcut yazılım altyapısını güçlendirdiklerini anlattı. Altunbağ, “Yeni yatırımlarımız geçmiş dönemde yapmış olduğumuz yatırımların verimliliğine uyum sağlayacak şekilde üretim sürecindeki diğer makine ve ekipmanlarımızın iyileştirilmesine yönelik olacaktır. Ayrıca gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki müşterilerimizden gelen taleplere uygun olarak iyileştirme ve yeni ürün yatırımları yapmaktayız” şeklinde konuştu.
Temsilciler ve bayiler kanalıyla satış yapıyoruz
Türkiye dışında bir ofis veya şubelerinin bulunmadığının da bilgisini veren Şaban Altunbağ, istikrarlı ihracat pazarlarında yetkilendirilmiş temsilciler ve bayiler kanalıyla satış yaptıklarının altını çizdi. Altunbağ, yıllar önce sektörün duayenlerinden aldığı tavsiyenin yurtdışı veya yurtdışı müşterilerle belli bir dönem sonra mutlaka sorun yaşanacağı ve ilişkilerin kopacağı yönünde olduğunu anlatarak, “ Biz ise 20 yılı aşkın süredir yurtiçi ve yurtdışında aynı kanallardan istikrarlı bir satış ve pazarlama faaliyetlerimizi yürütmeyi başardık. Birçok üreticinin olduğu sektörde firmamızın itibarı sayesinde hangi firma ve temsilci ile çalışacağımızı kendimiz tercih eder noktasındayız” diye konuştu. Globalleşmeye de büyük önem verdiklerini kaydeden Altunbağ, şu anda ürünlerinin sürekli olarak yer almadığı ülkelere istikrarlı satış kanalları oluşturmak amacıyla pazarlama faaliyetlerinin sürekli olarak devam ettiğini belirtti. Altunbağ, “Global bir marka olma hedefini gerçekleştirmeniz için sürekli değişimi ve gelişimi temel prensiplerden biri olarak özümsemeli ve faaliyet gösterilen ülkelerdeki yerel şartları özümseyip bunlara göre çabuk pozisyon alabilmeyi başarmak gerekmektedir. Bir ürünün en iyi reklamının kendisi olduğu felsefesiyle sürekli olarak geleceğe yatırım yaparak, kaliteli ve güvenilir firma olma prensibinden, gerektiğinde maddi kayıpları da göze alarak, hiçbir zaman taviz verilmemesi gerekmektedir. 1982 yılından beri Erbosan markalı ürünler bütün ihraç pazarlarımızda kalitesi ile kabul görmüş bazen Uzakdoğu ülkelerindeki firmalar tarafından da marka taklidi yapılarak üçüncü ülkelere ihraç edilmiştir” dedi.
Kurulu kapasite fazlalığı standart dışı ürünlerin piyasaya sürülmesine yol açıyor
Pazarda karşılaştıkları temel sorunlardan da bahseden Şaban Altunbağ, Türk dikişli çelik boru sektörünün dünyada kapasite ve bilgi birikimi olarak önemli bir konuma sahip olduğunu ancak kurulu kapasite fazlalığının piyasada haksız rekabete yol açan standart dışı ürünlerin piyasaya sürülmesine yol açtığını savundu. Bu durumun sadece Türkiye’de değil ihracat pazarlarında da Türkiye ürünlerinin kalite imajını olumsuz etkilediğinin altını çizen Altunbağ, şöyle devam etti: “Firma olarak çalıştığımız pazarlarda markamızın bilinilirliğini artırmaya yönelik çalışmalar ve özellikle nihai ürünümüzü kullanan sanayici, müteahhit ve meslek örgütlerine yönelik ürün kalitesi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaktayız. Ülkemizdeki karar mekanizmalarından beklentimiz tesisat ve çelik konstrüksiyon kullanılan yapılarda şartnamelerdeki ürün standartlarına uygunluğunun sıkı denetlenmesi ve uygunsuz ürünlerle ilgili cezai yaptırımların uygulanmasıdır.”
Altunbağ, sadece boru sektöründe değil; tüm yassı mamul tüketen sanayiciler için dünya piyasa şartlarında fi yat ve kalite olarak uygun, rekabetçi şartlarda yassı mamul üreten tesislerin ve kapasitelerin Türkiye’de bulunmasının şart olduğuna vurgu yaparken, bugüne kadar bu konuda yassı mamul tüketen sanayicilerin ihracat için maliyet, temin ve kalite gibi sebeplerle ithal girdiye dayalı bir üretim modeline zorunlu kaldıklarını aktardı.
Bu konuda yerli yassı çelik üreticilerinin nihai mamulde gümrük vergileri gibi korumayla değil, maliyet düşürücü, cevhere dayalı hammadde kullanan kaliteli ürüne yönelik kapasite artışı sağlayacak teşviklerle desteklenmesi gerektiğinin savunan Altunbağ, bunun gerek yassı mamul kullanan Türkiye’deki tüketicilerin daha çok yerli ürün kullanmalarını sağlayacağının gerekse yassı mamul üreticilerinin ihracat piyasalarında daha fazla yer almalarının önünün açılacağını sözlerine ekledi.
Yangın koruma tesisat borularının ilk seri üretimini Erbosan yaptı
Ar-Ge faaliyetlerinin ise daha çok mevcut ürünlerin kullanım yerlerini artırmaya yönelik, ilave fonksiyonlar kazandırma amaçlı çalışmalar olduğunu ileten Şaban Altunbağ, Ar-Ge sonucunda pazarda yangın koruma tesisatlarında kullanılan boruların Türkiye’deki ilk seri üretimini Erbosan’ın gerçekleştirdiğini vurguladı. Altunbağ, “Ayrıca müşterilerimizle yıllardır süren ilişkilerimiz neticesinde ürün kalitelerimizi sadece standartlarla sınırlamayıp müşteri beklenti ve ihtiyaçlarına göre tedarik, üretim, kalite kontrol süreçlerimizi revize etmekte, gerektiğinde bu ihtiyaçlara göre yatırımlar yapmakta ve müşteriye özel kalitede üretim gerçekleştirmekteyiz” dedi.