Demir-çelik sektöründe yatırım desteği sorunu
Üretim, istihdam ve uluslararası rekabet gücünün arttırılması, bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların özendirilmesine yönelikte yardımlar hedefleniyor.
Demir-çelik sektörünü birebir ilgilendiren ve vergi savaşlarının en sert düzeyde yaşandığı önümüzdeki zorlu sürecin en az zararla atlatılmasını “Yatırımlarda Devlet Yardımları” sağlayacak.
Hükümetin açıkladığı Yatırımlarda Devlet Yardımları; kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendiriliyor.
Bunun yanında üretim, istihdam ve uluslararası rekabet gücünün arttırılması, bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırımların özendirilmesine yönelikte yardımlar hedefleniyor. Ayrıca uluslararası doğrudan yatırımların artırılması ve bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması hedefleri de yardımlar arasında yer alıyor.
Tüm bu hedeflere ulaşmada en büyük paya sahip olan demir-çelik sektörü ürünleri ‘Yatırımlarda Devlet Yardımları’ kapsamında yer almıyor. Demir-çelik sektörü sadece KDV istisnası, Gümrük Vergisi Muafiyeti, altıncı bölgede bulunan GSTP desteği gibi genel teşvik sisteminden yararlanıyor. Bu desteklerden yararlanabilmesi için bile çalışan sayısının 250 kişiden az olması, yıllık net satış hasılatının 50 milyon euro veya mali bilanço değerinin 43 milyon euro karşılığı Türk Lirasını aşmaması gerekiyor. Başka bir işletmenin sermayesinin yüzde 25 veya daha fazlasına sahip olmaması, ortaklık yapısındaki bir veya birden fazla tüzel kişinin veya kamu kurum ve kuruluşunun hisseleri toplamının yüzde 25 veya daha fazla olmaması gibi şartlar mevcut.
Demir-çelik sektörünün kullanabildiği bir diğer destek de; imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimlerinde istisna ve iade uygulaması yer alıyor. Zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’de indirim uygulaması yer alıyor. Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimlerinde istisna ve iade uygulaması ile istihdama yönelik standart yardımlardan oluşuyor.
Sektörün yatırım desteği alamamasının arkasında, 1 Ağustos 1996 tarihinde yürürlüğe giren AKÇT Anlaşmasının olduğu gösteriliyor. AKÇT Anlaşmasının kapsamlı olarak yeniden gözden geçirilmesinin ve sektörün gerçek anlamda yatırım desteği alabilmesinin bu aşamada önemli olduğu belirtiliyor.