‘Büyümenin odağı ihracat olmalı’
Yılın ilk dört ayında Akdenizli demir ve demirdışı metaller ihracatçıları bir önceki döneme göre yüzde 96’lık rekor bir artışla dünyanın dört bir yanına 736 milyon dolarlık satış yaptılar.
Globalleşmenin gereği olarak birbirine sıkı sıkıya bağlı dünya ekonomilerinde yaşanan her gelişme, Türkiye’yi de etkiliyor. Bu kapsamda Nisan ayında açıklanan IMF 2016 Raporunda belirtildiği üzere, son derece yavaş toparlanan global ekonomiden Türkiye de nasibini aldı. Özellikle ihracatının yarısını Avrupa pazarına gerçekleştiren Türkiye, Avrupa’daki büyüme hızının son derece güçsüz olmasından olumsuz etkilendi. Bu durumun bu yıl da devam edeceğini öngören ihracatçılar, komşu ve çevre ülkelerde yaşanan sıkıntılara ve küresel ekonomi büyüme oranlarının hala çok zayıf seyretmesine rağmen, Türkiye ekonomisinin pek çok ülkeden daha iyi bir büyüme hızı yakalamasının, ülkenin güçlü potansiyelini ortaya koyduğu konusunda hemfikir. Tüm bu sıkıntılara rağmen ihracatçılar yılın ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatlarını yüzde 6.7 artırdı. Devletin ihracatı büyümenin odağına oturtacak politikalara daha fazla ağırlık vermesi durumunda bu potansiyelin ortaya çıkarılmasının daha da kolaylaşacağı belirtilirken, Ar-Ge, tasarım, inovasyon ve markalaşmaya dayalı katma değeri yüksek ürünlere yönelmeyi başarmak için sinerji yaratılması ve şartların zorlanması isteniyor. Ayrıca navlun fiyatlarındaki artışın ihracatı olumsuz etkilediğini savunan sektör temsilcileri, hatların Türkiye’den yük almak istemediğini, Mersin çıkışlı navlun fiyatlarında yüzde 100 ile yüzde 400 oranına varan artışlar yaşandığını, bu nedenle birçok firmanın ifl as ettiğini bildiriyor.
Akdeniz Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) Başkanı Adnan Ersoy Ulubaş, iç ve dış gündem ne olursa olsun Türkiye’nin ekonomik büyümeyi yeniden hızlandıracak adımları mutlaka atması, bunun için en azından dış konjonktürden bağımsız olarak gerçekleştireceği reformlarla yurtiçi koşullarının oluşturulması gerektiğini söyledi. Yılbaşından bu yana artışına hız kesmeden devam eden demir ve demir dışı metaller ile çelik ihracatının Nisan ayı sonu itibariyle yüzde 28 oranında bir artışla 6,1 milyar dolar olduğunu belirten Ulubaş, ADMİB ihracatının ise sektörün Türkiye ortalama artışını da geçerek Ocak – Nisan döneminde yüzde 96 oranında rekor bir artışla 736 milyon dolara ulaştığını ifade etti. Ulubaş, “Bize bu gururu yaşatan ve ülkemiz ekonomisine girdi sağlayan en büyüğünden en küçüğüne kadar tüm üyelerimize teşekkürlerimi sunarım. Temennimiz bu başarıyı artırarak devam ettirirken, her bir üyemizin de bu artıştan en iyi şekilde yararlanmasıdır” dedi. Ulubaş, 2 bin 700’ün üzerindeki üye sayısıyla Türkiye geneli sektör ihracatından yüzde 12 oranında pay alan ADMİB’in, bölge ihracatında da önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Ulubaş ayrıca, Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin yapmış olduğu toplam ihracattan yüzde 17 oranında pay alan ADMİB’in, sorumluluk bölgesinde en çok ihracat gerçekleştiren 2. sektör konumunda olduğunu hatırlattı. “Emtia fiyatlarının yükselişinin de katkısıyla yakalamış olduğumuz bu ivme sürmeye devam ediyor” diyen Ulubaş, “Özellikle Çin’de artan iç talep sonrası yükselen fiyatlar Türkiye’nin de rekabet gücünü artırdı ve Akdenizli ihracatçılarımız bu durumu avantaja çevirdiler. Fiyatta rekabet edebilir
olmamız, ülkemizin lokasyonu ve ürünlerimizdeki kalite ile birleşince diğer ülkeler açısından tercih edilme nedenimiz oluyor” açıklamalarını yaptı.
İtalya’ya yüzde bin 453 Fas’a yüzde 232 artış
Ocak – Nisan döneminde İtalya başta olmak üzere Belçika ve İspanya’ya olan ihracatta büyük artışlar yaşadıklarının bilgisini veren Adnan Ersoy Ulubaş, İtalya’nın yüzde bin 453 ile en çok artış yaşanan ülkeler arasında ilk sırada yer alırken Belçika’nın yüzde 642 oranında artışla ikinci sırada, İspanya’nın ise yüzde 613 oranında artışla 3. sırada yer aldığını ifade etti. Avrupa ülkeleri dışında en dikkat çeken artışların ise Afrika ülkelerine gerçekleştirilen ihracatta yaşandığını vurgulayan Ulubaş, yine ilk 4 aylık dönemde gerçekleştirilen ihracatta Fas’a yüzde 232, Cezayir’e yüzde 154, Yemen’e ise yüzde 122 oranında artışlar elde ettiklerini kaydetti.
Geleneksel yöntemlerle hedeflerimize ulaşamayız
Üye firmaların yaşadıkları sorunlara da değinen Adnan Ersoy Ulubaş, küresel ekonominin 2008 yılında başlayan ve 2009 yılında derinleşen krizin üzerinden geçen sekiz yıla rağmen hala sürdürülebilir istikrarı yakalayamadığını belirterek, Nisan’da açıklanan IMF 2016 Raporu’nda da belirtildiği gibi, global ekonominin son derece yavaş toparlandığını söyledi. Türkiye ekonomisinin de global piyasalardan bağımsız hareket etmesinin düşünülemeyeceğini ifade eden Ulubaş, bu kapsamında gerek en önemli ihraç pazarı Avrupa ülkelerinin, gerekse dünya ekonomilerinin yavaşlayan büyümesinden Türkiye’nin de olumsuz etkilendiğini bildirdi. Buna rağmen Türkiye ekonomisinin birçok ülkeden daha iyi bir büyüme hızı yakaladığını vurgulayan Ulubaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında bu büyüme hızı bizim potansiyelimizi ortaya koymaktadır. Devletimizin ihracatı büyümenin odağına oturtacak politikalara daha fazla ağırlık vermesi durumunda bu potansiyelin ortaya çıkarılması da kolaylaşacaktır. Elbette, kısa vadede sorunlarımıza çözüm ararken aynı zamanda geleceği de planlamak zorundayız. 2023 yılı hedefl erimize ulaşmak adına bilindik yöntem ve söylemlerin dışına çıkılması gerektiği aşikardır. Geleneksel yöntemlerle hedefl erimize ulaşamayacağımız konusunda artık herkes hemfikir durumdadır. Bu durumda Ar-Ge, tasarım, inovasyon ve markalaşmaya dayalı katma değeri yüksek ürünlere yönelmeyi başarmak için sinerji yaratmak ve şartlarımızı zorlamak durumundayız. Kısa ve uzun vadede yapılacakları öncelik sırasıyla bir an önce hayata geçirmeliyiz. Devlet politikasıyla desteklenmesi yanında firmalarımızın da katma değerli ürün ihracatına daha fazla kafa yorması da ayrıca önemlidir. Zira tek tarafl ı olarak zorlamayla bu dönüşüm mümkün değildir. Bu bakımdan devletin destek mekanizmalarını aktif olarak kullanmak da dahil olmak üzere firmaların tüm şartlarını zorlayarak daha vizyoner bir bakış açısıyla gelecek yıllara hazırlanması gerekmektedir. Sadece işlerimiz kötü giderken değil iyi giderken de yeni fikirler üzerine çalışmalıyız. İç ve dış gündem ne olursa olsun ülkemiz ekonomik büyümeyi yeniden hızlandıracak adımları mutlaka atmalı, bunun için en azından dış konjonktürden bağımsız olarak gerçekleştireceği reformlarla yurtiçi koşulları oluşturmalıdır.”
TİM’in sektör sorunları portalı, çözümü hızlandırdı
Komşu ve çevre ülkelerde sıkıntıların yaşandığı, Amerika Birleşik Devletleri’nin ticarette aşırı muhafazakâr davranmaya başladığı bu dönemin dünya piyasalarını da olumsuz etkilediğini savunan ADMİB Birliği Başkanı Adnan Ersoy Ulubaş, bu etkilerin üstesinden gelmek ve Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023 için konulan hedefl ere ulaşmak için milletçe çalışılması, üretilmesi, istihdam yaratılması ve ihracat yapılması gerektiğini dile getirdi. Bu noktada ihracatçıların yaşadığı sorunların çözüme kavuşturulması için Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı ile sürekli irtibat halinde olduklarını ileten Ulubaş, TİM tarafından oluşturulan sektör sorunları portalının, kendilerine gelen sorunların en kısa sürede ilgili mercilere iletilmesinde süreci bir hayli kısalttığını anlattı.
Navlun fiyatlarındaki artış en önemli sorunumuz
“Hali hazırda yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de navlun fiyatlarındaki artışlar” diyen Ulubaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel ticaret hacminde 2014 yılından bu yana yaşanan daralma, global ekonominin zorlu bir süreçten geçmesine neden oluyor. Yine bu dönemde düşen petrol fiyatları deniz taşımacılığını da olumsuz etkiledi. Deniz taşımacılığı ile uğraşan birçok firma ifl as ederken, küçük şirketler de büyük olanlar tarafından satın alınmaya başlandı. Bu durum da navlun fiyatlarının artması ile sonuçlandı. Bu konuda üyelerimizden en çok aldığımız şikâyetler, hatların Türkiye’den yük almak istemedikleri ve konteyner vermemeleridir. Son bir yıllık veriler incelendiğinde Mersin çıkışlı navlun fiyatlarında yüzde 100 ile yüzde 400 oranına varan artışlar yaşandığını görüyoruz. İhracatta rekabetçiliğin ve hızın büyük önem kazandığı günümüzde bu artışlar, firmaların siparişleri zamanında sevk edememelerine ve yüksek maliyetler oluşmasına neden oluyor. Konu TİM ve Ekonomi Bakanlığımıza da iletilmiş olup, sorunun çözümlenmesi ve üyelerimizin önündeki bu engelin kalkması için koordineli bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.”
80 Akdenizli işadamının yeşil pasaport başvurusu sonuçlandı
Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin yeşil pasaport başvuru taleplerinin hız kesmeden sonuçlandırdığını anlatan Adnan Ersoy Ulubaş, vatandaşlara vize uygulayan pazarlarda ihracatı artırmak amacıyla sunulan bu hizmet kapsamında şimdiye kadar 80 üyenin yeşil pasaport başvurusunun sonuçlandırıldığını kaydetti. Ulubaş, “Yaşadığımız bu devirde her alanda olduğu gibi ihracatta, üretimde ve sevkiyatta da hızın çok önemi var. Artık ihracatçılarımız bugün telefonda görüştüğü bir firmayı isterse ertesi gün ülkesinde ziyaret edebilecek ürünlerini tanıtabilecektir. ADMİB olarak en çok ihracat yaptığımız 10 ülkeden 8’ine, artık üyelerimiz vizeye ihtiyaç duymadan gidebileceklerdir” diye konuştu.