Bakan Zeybekci: İhracatta yeni bir atılım dönemi başlatıyoruz
Türkiye'nin demir-çelik sektörünün gerek Avrupa'da, gerekse tüm dünyada önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracatta yeni bir atılım dönemi başlattıklarının müjdesini verdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracatta hedefl enen düzeye ulaşabilmek, ihracata yeni bir soluk, ekonomiye yeni bir dinamizm getirmek amacıyla ilave destek paketi hazırladıklarına dikkat çekerken, en önemli hedefl erinin ise ihracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırarak, yeni fırsatlara ulaşmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Bu kapsamda Eximbank'ı ihracata yönelik destekler çerçevesinde daha etkin bir konuma getirmeyi düşündüklerini söyleyen Zeybekci, "Dünyada verilebilecek en düşük faiz oranı üzerinden ihracatçılarımızın yurtdışındaki müşterilerine Eximbank üzerinden kredi kullandıracağız. Proje Bazlı İhracat Sigorta Desteği ve İhracat Kredi Sigortası Tazmin Desteği ile Eximbank'ın kredi sigortasında daha cesur hareket etmesini sağlayacak bir mekanizma oluşturuyoruz. Riski yüksek görüldüğü için sigortalanamayan ihracatçının mağduriyetini gidereceğiz" dedi. Zeybekci, bu destek sayesinde dünyada 239 ülke ve bölgeye ihracat yapan ihracatçıların aldıkları riskin bir kısmını üstlenmiş olacaklarını aktardı.
Bütünleşik bir destek mekanizmasını sunuyoruz
İhracat seferberliği kapsamında, üretim ve ihracat yapısında dönüşümün gerçekleştirilmesi ve sanayinin Ar-Ge içeriği yüksek bir yapıya ulaşabilmesinin çalışmalarında büyük önem taşıdığını söyleyen Zeybekci, bu amaçla girişimcilere, ihracatçılara ve yatırımcılara önemli destekler sağlamaya devam ettiklerini bildirdi. Bakan Zeybekci, ihracatçılar nazarında markalaşma ve yüksek katma değerli üretimin önemi ile ilgili bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını, bunun dışında sağlık turizminden ulaştırmaya, yazılımdan gastronomi, teknik müşavirlik ve eğitim sektörlerine kadar ülkenin öncü hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren markalaşma ve ihracat potansiyeline sahip şirketleri de Turquality programından yararlandırdıklarını söyledi. 2010/8 Sayılı Tebliğ kapsamında ise 179 adet aktif Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) projesi bulunduğunu aktaran Zeybekci, "URGE desteğimiz ile kümelenme anlayışı ve proje yaklaşımı çerçevesinde ihtiyaç analizi, eğitim, danışmanlık, istihdam, yurt dışı pazarlama veya alım heyeti ve bireysel danışmanlık programlarının birbirine bağlı bir şekilde uygulanabileceği bütünleşik bir destek mekanizmasını ihracatçılarımızın istifadesine sunuyoruz" dedi.
İhracatçılarımız dünyanın her yerinde daha aktif olmalı
İhracatçıların dünyanın her noktasında daha aktif ve daha görünür olması ve yeni pazarlara erişim imkanlarını geliştirmek adına fuarlara bireysel ve milli katılımı desteklediklerini ve ticaret heyetleri düzenlediklerini anlatan Zeybekci, "Bu kapsamda, bu yıl içerisinde 9 ülkeye yönelik genel ticaret heyeti, 73 adet alım heyeti, 124 adet sektörel ticaret heyeti gerçekleştirdik. 2016 yılı Ağustos ayı itibariyle bu organizatörler aracılığıyla katılım izni verilen 254 adet yurtdışı fuar organizasyonu bulunuyor" diye konuştu. Ayrıca sektörel nitelikli uluslararası fuarlara bireysel katılımın desteklenmesi amacıyla 2016 yılı Ağustos ayı itibariyle 2 bin 839 fuarın destek kapsamına alındığını aktaran Zeybekci, sektörlerinde öne çıkan fuarlardan oluşan prestijli fuarlar listesi belirleyerek, bu kapsama giren fuarlarda metrekare sınırlandırması olmaksızın 50 bin dolar tutarında, yüzde 50 oranında destek verdiklerini bildirdi. İhracatçılara daha fazla destek olabilmek için Destekleme Fiyat İstikrar Fonu'ndan (DFİF) ihracatçıların istifadesine sunulan kaynağı artırma yolunda çalışmalar yaptıklarını söyleyen Zeybekci, 2015 yılında bu kaynağın 1 milyar 160 milyon TL'ye ulaştığını bildirdi.
Bakanlık olarak ihracatın geliştirilmesine yönelik olarak geleceğe dönük önemli hedefl eri olduğunun altını çizen Bakan Zeybekci, ihracatın Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma unsurlarıyla yüksek katma değer üreten bir kompozisyona geçirilmesinin bu hedefl erin başında geldiğini söyledi. İstikrarlı ve rekabetçi bir ihracat yapısı oluşturularak, çok sayıda pazara çeşitli ürünlerle girilmesi gerektiğini belirten Zeybekci, "Bu coğrafyadaki potansiyeli aktif dış ekonomik ilişkilerle tam anlamıyla kullanmamız gerekiyor. 2002 yılında 32 bine yaklaşan ihracatçı sayımız 2015 yılında 65 bini aştı. 2023 hedefl erimize, ihracatçı sayımızı artırarak ve ihracatçılarımızın kurumsal kapasitelerini geliştirerek emin adımlarla yürüyeceğiz" diye konuştu.
Bunların dışında ihracatçıların e-ticaret potansiyellerinin geliştirilmesi için firmaların kurumsal kapasitesini ve yetkinliklerini artıracak nitelikteki giderlerini proje bazlı destekleyeceklerini açıklayan Zeybekci, firmaların yurt dışında gerçekleştirdikleri tanıtım faaliyetleri, marka tescil giderleri, yurtdışı fuar giderleri ve pazara giriş belgelerine halihazırda verdikleri destek oranlarında da artışa gideceklerini söyledi.
Türkiye demir-çelik sektörü dünyada önemli bir konumda
Nihat Zeybekci, Avrupa kıtasından Amerika kıtasına, Ortadoğu ülkelerinden Afrika ülkelerine kadar 180'den fazla ülkeye (serbest bölgeler hariç) ihracat gerçekleştiren Türkiye'nin demir-çelik sektörünün gerek Avrupa'da, gerekse tüm dünyada önemli bir konumda olduğunu vurguladı. Türkiye'nin 2015 yılında demir çelik ve demir çelikten eşya ihracatının, bir önceki yıla göre değer olarak yüzde 22,9 oranında azalarak 11,9 milyar dolar seviyesinde, miktar olarak ise yüzde 6,9 oranında azalarak 16,8 milyon ton civarında gerçekleştiğini dile getiren Zeybekci, küresel emtia fiyatlarında yaşanan hızlı fiyat düşüşüne paralel olarak ihracat değerindeki düşüşün, miktarda yaşanandan daha hızlı seyrettiğini aktardı. Bakan Zeybekci, "Bununla birlikte sektör potansiyeli dikkate alındığında önümüzde ciddi fırsatlar oluğu açık. Bakanlığımız politikaları açısından sektörde özellikle sürdürülebilir ihracat artışı sağlayacak rekabetçi yapının geliştirilmesi, yenilikçiliğin desteklenmesi ve dünya standartlarında, katma değeri yüksek ürünler sunulması büyük önem taşıyor. Bu çerçevede Bakanlığımızca da sektör paydaşlarıyla gerekli çalışmalar yapılıyor" dedi.
RUSYA İLE EN ÜST DÜZEYDE MUTABAKATA VARILDI
Rusya Federasyonu ile ilişkilerin istenen düzeye getirilebilmesi için 9 Ağustos 2016 tarihinde St. Petersburg'da gerekli adımların atılıp, en üst düzeyde mutabakata varıldığını söyleyen Bakan Zeybekci, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin'in öncülüğünde, iki ülke yetkililerinin ve sivil toplum kuruluşlarının ilişkilerinin yeniden canlandırılmasına ilişkin açıklamaları son derece mutluluk vericidir" dedi. Zeybekçi, "Bu çerçevede Rusya – Türkiye arasında Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) mekanizması ile Karma Ekonomik Komisyon ve iş konseylerinin çalışmalarının tekrar başlatılması, ikili ticarette kısıtlamaların kaldırılması, Rusya'daki Türk işadamlarının faaliyetleri ve Türk işçi çalıştırılmasına yönelik yaptırımların kaldırılması ile Rus-Türk ortak yatırım konseyi kurulması konularında mutabakata varıldı. Bu hususlarda atılacak somut adımların, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri yeniden canlandırması, bunun dış ticaret rakamlarına yansıması ve iki ülkenin karşılıklı yatırımları ile müteahhitlik projelerine de olumlu yönde yansımasını bekliyoruz" diye konuştu. Rusya ekonomisinin yaşamakta olduğu sıkıntılar ve uçak krizi ile ortaya çıkan olumsuz gelişmelerin ardından, bu ülke ile olan ihracatta yaşanan gerilemenin Türkiye'nin ihracat performansında görülen yavaşlamadan kaynaklanmadığını aktaran Zeybekci, "Bu gerileme büyük ölçüde petrol fiyatlarının düşmesi ve rublenin değer kaybetmesi neticesinde Rus ekonomisinin yaşadığı sıkıntılardan kaynaklanıyor" dedi. Zeybekci, söz konusu ithalat yasağı uygulamalarının ivedilikle kaldırılması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile eş güdümlü bir şekilde Rus yetkililerle görüşmelerinin devam ettiğini de söyledi. Türkiye – İsrail ilişkilerinin de normalleşme süreci kapsamında resmi adı "Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı" olan düzenlemenin 20 Ağustos tarihinde yapılan oylama sonucu TBMM'de kabul edildiğini hatırlatan Zeybekci, bu aşamadan sonra yapılması gerekenin, karşılıklı temsilin büyükelçiler düzeyine çıkarılması olduğunu söyledi. Zeybekci, bu diplomatik gerekliliklerin tamamlanmasının hem ikili hem ekonomik ilişkilere olumlu yansımasını beklediklerini bildirdi. Rusya ve İsrail ile olan ilişkilerin sadece dış ticaretle sınırlı olmadığını söyleyen Bakan Zeybekci, "Rusya ile başta turizm ve bölgesel işbirliği olmak üzere her alanda daha da ileri seviyelere gelmekte olduğunu gözlemliyoruz. Aynı şekilde, İsrail ile diplomatik ve siyasi ilişkilerimizin geliştirilmesi ile ilgili olarak sürdürmekte olduğumuz çalışmalarımızın iki ülke arasındaki ticaret, yatırım ve turizme de olumlu yansımalarını en kısa zamanda göreceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
BÜYÜME ORANIMIZLA BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKE ORTALAMASINI GERİDE BIRAKTIK
Türkiye'nin 2002-2015 yılları arasında ortalama yüzde 4.7, 2016 yılının ikinci çeyreğinde ise yüzde 3.1'lik bir büyüme performansı sağladığını bildiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin bu büyüme oranı ile birçok gelişmiş ülke ortalamasını geride bırakan bir performans ortaya koyduğunu söyledi. 2016 yılının ikinci çeyreği itibariyle, resmi olarak verisi açıklanmış Avrupa Birliği (AB) üyelerinden olan 16 ülkeden daha hızlı büyüme kaydedildiği bilgisini veren Zeybekci, "Ülkemiz adı geçen dönemde hem AB ortalamasının (yüzde 2) hem de Euro Bölgesi ortalamasının (yüzde 2.2) üzerinde büyüdü. Benzer şekilde ekonomimiz G7 ülkeleri (yüzde 1.7) ile OECD ortalamasının (yüzde 1.6) oldukça üzerinde bir performans ortaya koydu. Henüz tüm ülkelerin rakamları kesinleşmemekle birlikte, öncül veriler ışığında ülkemiz, G20 ülkeleri arasında da mukayeseli olarak güçlü bir büyüme oranı yakalamış konumda. İkinci çeyrek itibariyle Türkiye, ABD (yüzde 1.2), Japonya (yüzde 0.2), İngiltere (yüzde 0.4), Fransa (yüzde 2) ve Meksika (yüzde 2.5) gibi G20 ülkelerinden daha iyi bir performans gösterdi" dedi.
İHRACAT DÜŞÜŞÜ AZALDI
Bakan Zeybekci, küresel konjonktürde süregelen siyasi ve ekonomik belirsizliklere rağmen uygulanan kararlı makro politikalar ve reformların yanında uygulanan ihracat odaklı büyüme stratejileri çerçevesinde, dış pazarlardaki ticari ve ekonomik gelişmeler ile fırsatları yakından takip ettiklerini ve yeni pazarlar ile sektörel açılımlara yönelik çalışmaların devam ettiğini bildirdi. İhracatın son yıllarda küresel ekonomik gelişme ve belirsizliklerden kaçınılmaz bir şekilde olumsuz etkilendiğini fakat yaşanan düşüşün her geçen gün azaldığını söyleyen Zeybekci, "Nitekim 2015 yılında yüzde 8.17 oranında azalan ihracatımız, 2016 yılı Ocak-Ağustos döneminde (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yayımladığı geçici dış ticaret rakamlarına göre) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,3 oranında düştü. Bu dönemde dış ticaret açığımız yaklaşık yüzde 17.32 oranında azalarak 37,5 milyar dolara gerilemiş, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71.4'e yükselmiştir" dedi. Son açıklanan TİM rakamlarına göre ise, ihracatın 2016 yılı 1 Ocak – 22 Eylül döneminde yüzde 5.1 oranında gerileyerek 98.7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktaran Zeybekci, AB ülkelerine olan ihracatın ise yüzde 2.9 oranında artarak 45.2 milyar dolara ulaştığını söyledi. Zeybekci, aynı dönemde sektörler itibarıyla da otomotiv sektörü ihracatının yüzde 9,3 oranında, savunma ve havacılık sektörü ihracatının da yüzde 4,5 artış kaydettiğini belirtti.