"Evimizi düzene koyduk"
"Evimizi düzene koyduk"
(14:00)İSTANBUL - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi büyümenin ardından bir gerileme sürecine girmeyeceğini söyledi. Şimşek, "Son birkaç yılda küresel ekonominin olumlu gidişatından faydalandık ama aynı zamanda evimizi de düzene koyduk" dedi. Şimşek, Uluslararası Ekonomi Birliği'nin (IEA) 15'inci Dünya Kongresi'nin üçüncü gününde "Türkiye: Gerçek Bir Dönüşüm Hikayesi" konulu bir sunum yaptı. Türkiye'nin son birkaç yılda oldukça etkileyici bir makro ekonomik performans gösterdiğine işaret eden Şimşek, bu süreçte kaydettiği GSYİH büyümesi ile AB ülkelerine yaklaştığını, bunun yanı sıra kurumsal anlamda da bir yakınlaşmanın söz konusu olduğunu dile getirdi. Şimşek, "Türkiye büyük bir siyasal, sosyal, ekonomik dönüşümden geçiyor. Bu dönüşüm, birinci dünyaya ait kurumlara, yasal yapıya, demokrasi, temel hak ve özgürlüklere sahip olunması anlamına geliyor. Bu amaca yaklaşma yönünde çok mesafe kaydettik" diye konuştu. Türkiye'nin son derece olumlu demografik özellikleri bulunduğunu, özellikle genç nüfusunun büyük bir potansiyel içerdiğini ifade eden Şimşek, bu işgücünü olumlu şekilde kullanmak ve verimliliği artırmak için gerekli adımların atılmakta olduğunu kaydetti. Şimşek, geçmişte Türkiye'nin belli bir süre büyümenin ardından ciddi bir gerileme dönemi yaşadığını ve bunların bazı krizlerler ortaya çıktığını vurgulayarak, şu anda ise bu genel eğilimde ciddi bir değişim yaşandığını aktardı. Güçlü YTL, verimlilik artışı gibi önemli olumlu gelişmelerin yanı sıra Türkiye'nin karşısında bazı zorluklar da bulunduğuna dikkat çeken Şimşek, enflasyonun artış gösterdiğini, ancak bunun enerji ve gıda fiyatlarından kaynaklanan, küresel bir gelişme olduğunu ifade etti. Bakan Şimşek, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu diğer önemli zorluğun da cari açık sorunu olduğunu aktararak, bunun bir tasarruf açığı olduğunu, bu açığın oluşmasında petrol ihracatına bağımlılığın önemli rol oynadığını vurguladı. Şimşek, "Geçmişte olduğu gibi büyümenin ardından bir gerileme sürecine girmemiş olmamız ve girmeyeceğimizi düşünmemizin nedeni şu: Son birkaç yılda küresel ekonominin olumlu gidişatından faydalandık ama aynı zamanda evimizi de düzene koyduk. Evet büyük bir cari açığımız var ama önemli bir rezerv biriktirmede de başarılı olduk" diye konuştu. Doğrudan yabancı sermaye çekmede ciddi başarılar elde edildiğini, Türkiye'deki yabancı firma sayısının son birkaç yılda 3 katına çıktığını, kamu borç stoğunda Maastricht kriterlerinin yakalandığını, bankacılık sektörünün güçlendirildiğini anlatan Şimşek, özel sektör borçlarının bazı insanlarda Türkiye'nin Asya tipi bir sorunla karşı karşıya olup olmadığı yönünde soru işaretleri yarattığını belirtti. "Atmamız gereken adımlar var" Enerji piyasasındaki reformlar, Ar-Ge yasası, sosyal güvenlik reformu, istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması gibi gelişmeler hakkında da bilgi veren Şimşek, "Hala atmamız gereken adımlar var. Çünkü Türkiye hala en sıkı işgücü piyasası düzenlemelerine sahip ülkelerden biri. Aslında son derece esnek bir kayıt dışı piyasa ile son derece sıkı bir kayıt altında piyasaya sahibiz. Bu konuda daha iyi bir kombinasyon oluşturmalıyız" diye konuştu. Şimşek, bütün bunların Türkiye'nin daha rekabetçi ve verimli hale gelmesi için uygun ortamı hazırlamaya yönelik olduğunu belirterek, artık "düz" olan dünyada başarı sağlanması için küreselleşmeye kızmak yerine ondan yararlanmanın yollarının bulunması gerektiğini aktardı. Türkiye'nin su ve toprağa sahip olduğunu, gıda fiyatlarının yükseldiği bu dönemde GAP projesine daha fazla kaynak aktarıldığını belirten Şimşek, "Hayati öneme sahip yatırımları erteleyemezsiniz" dedi. Mehmet Şimşek, Türkiye'nin artan küresel dengesizliklerin çözülmesine karşı kendi katkısını ortaya koyabileceğini, en azından Avrupa'da böyle önemli bir rol oynayabileceğini, bu anlamda AB'nin Türkiye'nin dinamizmine ihtiyacı olduğunu söyledi. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı ise Türkiye'nin her anlamda küreselleşme ile karşı karşıya olduğunu belirterek, bunların içinde en hızlı ve derinin finansal küreselleşme olduğunu, finansal küreselleşmenin, tek tek ülkelere ve küresel finansal sistemin gelişmesine önemli bir katkı sağladığını dile getirdi. Kaynakların daha iyi bir şekilde dağıtılması ve varlıkların çeşitlendirilmesi gibi katkıları olan finansal piyasaların entegrasyonu sürecinin, aynı zamanda kendi risklerini de barındırdığını ifade eden Çanakcı, küresel şokların artık daha kolaylıkla başka ülkelere transfer edilebildiğini aktardı. Çanakcı, son dönemde küresel piyasalarda yaşanan sıkıntıların, hem finansal küreselleşmenin getirdiği zorlukları daha görünür hale getirdiğini hem de bu zorluklara daha acil çözüm bulunması ihtiyacını ortaya çıkardığını söyledi.