Zor dönemde Para Politikası Kurulu kararı

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU [email protected]

Dün Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu toplantısı vardı. Bir ülkede kutuplaşmanın arttığı bir ortamda, hele bu artışta iktidarın önemi bir rolü varsa, para politikasına ilişkin karar almak normal dönemlere kıyasla zorlaşıyor. Zira kutuplaşmanın keskinleşmesi ile birlikte belirsizlikler artıyor. Kutuplaşmayı artıran yürüttükleri politikayı değiştirecek mi? Bazen her iki yönde açıklamalar gelebiliyor. Belirsizlik daha da artıyor ve risk yükseliyor.

Artan risk hem faiz haddini yükseltiyor hem de döviz kurunu. Döviz kurunun yükselmesi enflasyonu artırıcı bir unsur, faiz haddinin risk nedeniyle yükseliyor olmasının da olumlu bir gelişme olmadığı açık. Mesela Hazine’nin borçlanma maliyetini yükseltiyor. Türkiye’nin döviz cinsinden borcunun döviz cinsinden alacaklarına kıyasla oldukça yüksek olduğu dikkate alındığında döviz kurunun belli bir ölçünün üzerinde yükselmesinin, olumsuz etkileri olduğu da ortada. Özellikle şirketler kesimi için geçerli bu durum. Böyle bir ortamda büyüme de oynaklaşıyor.

Para politikası açısından temel sorun bu durumun ne kadar süreceğinin bilinmiyor olması. Kutuplaşmanın keskinleşmesinde yönetimin de önemli bir rolü varsa bu bilinmezlik artıyor. Belki bugün hatalarını görecekler belki yarın. Hatalarını görseler bile hatalarını giderici politikaları yürürlüğe koymaları da kolay değil. Önemli bir anlayış değişikliği gerektiriyor çünkü. Hele kutuplaşmanın keskinleşmesine yol açan nedenler ve olaylar geçmişte yaşananlardan farklı ise.

Öte yandan kutuplaşmanın keskinleşmesi makroekonomik göstergelerde tekdüze bir hareket yaratmıyor. Mesela döviz kuru ve faiz haddi artıyor. Üstelik ulaştıkları yeni düzey etrafında önemli bir dalgalanma gösterebiliyorlar. Zira kutuplaşmaya bağlı gerginlikler yapılan açıklamalara ve atılan adımlara bağlı olarak artıp azalabiliyor. Ama kutuplaşmayı azaltıcı temel adımlar atılmadıkça, bu gelgitler sürüyor.

Bir de yurtdışından sermaye girişine (borçlanmaya) muhtaç olan bir ülke olduğunuzu dikkate alın. Yabancılar sizin ülkenizi sizin kadar anlamıyorlar. Kaldı ki yeni durumu yurtiçindekilerin de anladığı şüpheli. Yabancı yatırımcıların ülkenize ilişkin risk algılaması yükseliyor. Faiz ve döviz kurundaki dalgalanma daha da yükselebiliyor. Bu da işinizi zorlaştırıyor.

Bütün bunların bir de dış koşulların zaten bozulmaya başladığı bir ortamda gerçekleştiğini düşünün. Mayıs ayında finansal piyasalarda hava değişti. ABD Merkez Bankası’nın zamanından önce politika faizini yükseltme ve kriz nedeniyle etrafa saçtığı bol kepçe parayı geri çekme sürecini başlatacağı algısı yükseldi. Bu nedenle ABD tahvillerinin faizleri yükseldi. Türkiye ve benzeri ülkelerden para çıkışları oldu. Bu çıkışlar büyük miktarlara ulaşmadı ama sonuçta böyle bir olgu da yaşandı. Öncelikle bu nedenle Türkiye’de faiz haddi ve döviz kuru arttı ve oynaklaştı.

Bu duruma karşı Merkez Bankası ilk önlemlerini geçen hafta aldı. Döviz satım ihaleleri başlattığını ve gerekli gördüğü günlerde ek parasal sıkılaştırmaya gideceğini, yani piyasada faizlerin yükselmesine izin vereceğini açıkladı. Dünkü Para Politikası Kurulu toplantısında ise ne politika faizinde ne de faiz koridorunda bir değişikliğe gitti. Zorunlu karşılık oranlarını da değiştirmedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Havuz problemi 01 Ağustos 2018
Elbette zor ama mümkün 20 Haziran 2018
Bazı basit gerçekler 06 Haziran 2018