Kolay tasfiyeden yararlanan şirketlerin aktif hale getirilmesi ve sorumlulukları

Soner ALTAŞ / Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hatırlanacağı üzere, münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilemeyen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kolay bir şekilde tasfiye ve sicilden terkin edilmeleri amacıyla 2012 yılında Türk Ticaret Kanunu’na geçici 7’nci madde eklemiş ve kolay tasfiyeden yararlanma süresinin 1 Temmuz 2014 tarihinde dolması kararlaştırılmıştır. Kapsama giren binlerce şirket ile kooperatifin 1 Temmuz 2014 tarihi itibariyle anılan kolaylıktan faydalanamadığını dikkate alan Yasa Koyucu, 2014 yılında kabul ettiği 6552 sayılı Kanun ile süreyi 1 Temmuz 2015 tarihine kadar uzatmıştır ve anılan süre dolmuştur.

Yazımızın konusu, anılan maddeden faydalanıp sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden faal hale getirilip getirilmeyeceği ile ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin amme alacaklarından doğan sorumluluklarının devam edip etmediği üzerinedir.

Öncelikle, kolay tasfiyeden yararlanarak ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin yeniden ihyasını isteyebilirler. Yani, bu şirket ve kooperatiflerin yeniden faal hale getirilmesi mümkündür.

Diğer yandan, ticaret sicilinden kaydı silinen anonim şirketler ve kooperatiflerin kanuni temsilcileri ile limited şirket ortaklarının, silinme tarihinden önceki kamu borçlarından doğan sorumlulukları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında devam eder. Dolayısıyla, sicilden terkin edilmeden önce vergi, sosyal sigorta primi ve sair kamu borcu bulunan şirket ortakları ile kanuni temsilcilerin, silinme ile birlikte şirketin kamu borçlarından kurtuldukları şeklinde bir kanıya varmamaları gerekir.