Vergide güncel sorunlar (9)
Değerli DÜNYA okurları, 17, 22, 24, 29, 31 Ağustos, 5, 8 ve 12 Eylül tarihlerinde yayınlanan yazılarımızda (www.vergiportali.com dan erişebilirsiniz) şu sıralar vergi idaresi ile karşılaştığımız sorunları paylaşmaya başlamış, ilk otuz beş sorunla ilgili kısa açıklamalar yapmış, (gelen yorum ve paylaşımlarla giderek uzayan) listenin geri kalanlarının başlıklarını zikretmiştim.
36. Türkiye'de "tahsilat" zamanaşımı yoktur!
Değerli DÜNYA okurları, aman şu veya bu şekilde devlete borcunuz kalmasın. "Galubeladan" bile kalsa devlet allem eder kalem eder bu vergiyi sizden ya da yedi göbekten usul veya fur'u nuzdan almaya kalkabilir.
37. Türkiye'de "tarhiyat" zamanaşımı da yoktur!
Değerli DÜNYA okurları, herhangi bir takvim yılı faaliyetleriyle ilgili olarak inceleme zamanaşımı kitaba göre 5 yıldır.
Ancak, takdire sevk (ilave bir yıl) amortisman ayırmaya devam etme gibi gerekçelerle beş yılı aşan dönemlerle ilgili olarak incelenebilirsiniz.
38. Mali İdare'ye göre yürütmeyi durdurma kararı
Değerli DÜNYA okurları, örneğin ihtirazi kayıtla beyan gibi bir durumda, vergi dairesine ödeme yapmış ve fakat daha sonra mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı almışsanız muhtemelen vergi dairesi ödediğimiz parayı size iade etmeyecek, nihai kararı bekleyecektir.
Çünkü Mali İdare yürütmeyi durdurma kararını, normalde olması gerektiği gibi yani "eski hale getirme-işlem öncesi hale dönme" olarak değil, bir şey yapmama, ellerini yukarı kaldırma gibi algılıyor.
39. Yurt dışına hizmet bedeli ödemelerinin kur farkı, stopaj ve KDV'ye tabi mi?
Değerli DÜNYA okurları, normalde yabancı fatura kayda alındığında, o tarih itibariyle KDV ve varsa stopajının hesaplanıp ilgili ay muhtasar ve KDV beyanlarıyla beyan edilip ödenmesi gerekir. Daha sonra bu yabancı fatura ödenirken kur farkı oluşursa, bu kur farkının KDV ve stopaja tabi olmaması gerekir. İdarenin de geçmişte bu yönde verdiği görüşler mevcut. Ancak vergi incelemelerinde bu husus eleştirilebiliyor.
40. Yurt dışına ödenen yazılım bedelleri stopaja tabi mi?
Bu konuda Mali İdare çok sayıda görüş vermiştir. Ağırlıkla, alınan yazılım şirket bünyesinde kullanılıyor, çoğaltılıp satılmıyor veya bir başka şirkete kiralanmıyorsa stopaja gerek olmadığı görüşü verilmiştir. Ancak, uygulamada bu görüşün aksine eleştiriler yapılabilmektedir.
41. Vergi incelemelerinde geleneksel sağ gösterip sol vurma uygulamasına devam mı?
Değerli DÜNYA okurları, son yıllarda vergi incelemelerinde hem mükellefin haklarına, hem de inceleme elemanlarının yetki, inceleme usul ve esaslarına yönelik çoğunlukla mükellef hukukunu korumaya dönük iyileştirmeler yapıldı.
Ancak halen, inceleme biterken dahi (belki de bizlerin anlayış kıtlığından) inceleme elemanının neyi eleştirmeye çalıştığını anlayamadığımız durumlarla karşılaşıyoruz.
Oysa yasa gereği, incelemeye başlarken incelemenin amacının, eleştirilmesi düşünülen konunun mükellefe izahı bir zorunluluk.
42. Mükellefin kendi aleyhine ifadeleri geçersiz olmalı
Değerli DÜNYA okurları, bunca yıllık tecrübeme rağmen halen incelemelerde müşterilerimin haklarını korurken güçlük yaşadığım anlar oluyor. Aslında konu da son derece basit, incelemenin bitiminde bir tutanak hazırlanıyor ve hazırlanan bu tutanağın mükellefçe imzası isteniyor. Hemen hiçbir zaman tutanak taslağı toplantı öncesinde mükellefle paylaşılmıyor.
Bazen ekleri ile yüzlerce sahifeyi bulan tutanak ve eklerinin o an incelenmesi ve imzalanması bekleniyor.
Tutanaklarda hemen hemen her zaman mükellefin ağzından ifadeler de yer alıyor. Problem de o bölümlerle ilgili çıkıyor. İnceleme elemanı kendi sorup kendi cevapladığı bölümler olabildiğince değiştirilmeden mükellefçe imzalansın istiyor. Biz de soru inceleme elemanının hakkıdır, cevap ise mükellefin, bırakın cevabı isteğimiz gibi verelim diye mücadele ediyoruz.
Lütfen tutanakların taslaklarını toplantı öncesi mükellefle paylaşın.
Lütfen yazılı sorun yazılı cevap alın.
Bir de lütfen yanında müşaviri olmadan mükelleften tutanak alınmasın.
43. Kendisinden KDV tevkifatı yapılan şirket nasıl vergi ziyaına sebep olmuş olabilir?
Değerli DÜNYA okurları, biliyorsunuz kanun gereği ve Mali İdare'nin düzenlemeleri çerçevesinde, bazı işletmelerin bazı işletmelere düzenlediği faturalardaki hesaplanan KDV'nin önemli bir bölümü (%90) faturayı düzenleyen şirkete ödenmemekte, doğrudan vergi dairesine yatırılmaktadır.
Mali İdare'nin muktezası, tebliğ açıklamalarına rağmen bir vergi incelemesinde, kendisinden tevkifat yapılan şirketin uzunca bir dönem, tevkifat gerekmezken tevkifat yapılmış, dolayısıyla vergiyi eksik ödemişsiniz denilerek tarhiyat tehdidine maruz bırakıldığına şahit oldum. İnanın yapılmak istenilen tarhiyatın gerekçesini ben anlayamadım.