Vergide güncel sorunlar (5)

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

 

 

Değerli DÜNYA okurları, 17, 22, 24 ve 29 Ağustos tarihlerinde yayınlanan yazılarımızda (www.vergiportali.com'dan erişebilirsiniz) şu sıralar vergi idaresi ile karşılaştığımız sorunları paylaşmaya başlamış, ilk yirmi sorunla ilgili kısa açıklamalar yapmış, (gelen yorum ve paylaşımlarla giderek uzayan) listenin geri kalanlarının sadece başlıklarını zikretmiştim. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.
21. Demoklas'in kılıcı:İhtiyati haciz tehdidi
Değerli DÜNYA okurları, zaman zaman vergi incelemelerinde üstü bazen kapalı, bazen de olabildiğince açık ihtiyati haciz tehdidi yapıldığına şahit oluyoruz.
Yasaya göre (yasada belirtilen durumlarda) inceleme elemanları vergi incelemesi sırasında yaptıkları ilk hesaplardan hareketle teminat gösterilmesi talebinde bulunabilirler. Mükellefçe, vergi inceleme elemanının yazısında gösterilen tutarda teminat gösterilemezse, vergi idaresi ortada henüz rapor bile yokken, tarhiyat sonrasında davaya bile gidilse, mükellef nezdinde yapılacak tarhiyatı (vergi+ceza+gecikme faizi) karşılayacak tutarda mükellefin mal ve haklarına yönelik olarak haciz yoluna gidebilmekte.

Aslında ihtiyati haczin uygulanabilmesi için mükellefin vergi kaçakçılığı sayılan işlemlerle eksik vergi ödediğinin tespiti gibi özel durumlar gerekmektedir. Uygulamada, yasa hükmü, "Her türlü vergi incelemesinde, mükellefin kaçak köçek bir işi olmasa da teminat istenebilmesi mümkündür." şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak tüm mükellefler için ihtiyati haciz yoluna gidilmemekte, vergi inceleme elemanları ya da idare kimden isterse (ki genelde yüksek tutarlı tarhiyatlarda uygulandığına şahit oluyoruz) ona ihtiyati haciz uygulanmaktadır.
Başlangıçta bahsettiğimiz açık ya da kapalı tehdit incelemeler sırasında yapılabilmekte, mükellefe incelemede ortaya konan hususlara itiraz edecek olursa ihtiyati hacizle karsılaşabileceği ima edilmektedir.
İhtiyati hacizden neden korkulur?
Mükellefin tarhiyat tutarını (ceza ve faiziyle) karşılayabilecek mal varlığı varsa belki hiç sorun olmaz. Ancak yoksa, teminat mektubu vermek zorunda kalacaksa, teminat mektubu verdiğinde kullanabileceği kredi limiti daralacak veya ortadan kalkacaksa, teminat mektubu veremeyecek durumdaysa bu uygulama işi yürütemez hale gelme gibi büyük bir yıkıma yol açabilir.
Teminat mektubu verememe nedeniyle vergi dairesi mal, hak ve alacaklar üzerinde haciz uygularsa,bu durum ticari itibari zedeleyeceğinden veya işler döndürülemez hale gelineceğinden işletme yine batma noktasına gelebilir.

Diyeceksiniz ki haklıysanız dava açarsınız ve kazanırsınız. % 100 haklı bile olsanız, davanızı kazanacağınızdan %100 emin bile olsanız, bu süreç boyunca yaşayabileceğiniz sıkıntıları dikkate aldığınızda imalar sizin için hayati sorun haline gelebilir.
Davayı kazansanız bile bu arada batabilirsiniz.
Bu anlattıklarım size teorik bir sorun gibi gelebilir. Ancak ne yazık ki uygulamada yaşanıyor.
Yasanın bizce vermediği hak, sanki varmış gibi keyfi kullanılabilme riski ile demoklasin kılıcı gibi mükelleflerin üzerinde sallanıp duruyor.
Bu duruma hukuk vicdanı çerçevesinde bir çözüm bulmak gerekmektedir.
22. Takdire sevk zamanaşımını bir sene daha uzatma müessesesi haline geldi
Değerli DÜNYA okurları, bildiğiniz üzere bir takvim yılı ile ilgili işlemlerde vergi incelemesine alınabilmede sınır beş yıl.

Herhangi bir takvim yılı işlemleri normal şartlarda beş yıl geçtikten sonra bir daha incelenemez. Ancak şayet süre bitmeden önce mükellef takdire sevk edilmişse, bir yıl içinde takdir komisyonu, takdire sevk edilen konuda ilave tarhiyat yapabilir.
Vergi daireleri ve inceleme elemanları ellerindeki incelenecek konunun zaman aşımına uğrayacağını anlayınca takdire sevk ediyorlar. Böylelikle inceleme ve mükellefe tarhiyat yapabilmek için bir yıl kazanıyorlar.
Bizce takdir nedenleri yokken, normal seyrin dışında sadece zaman aşımını bir yıl uzatmak için yapılan bu tür işlemler kanuna karşı hile sayılabilir. Çoğu zaman takdire sevk edilse de şayet ilk etapta incelemeye bir vergi inceleme elemanı tarafından başlanılmışsa, bu inceleme elemanı incelemesine devam ediyor. Oluşturduğu raporu, done raporu adı altında takdir komisyonuna sunuyor. Takdir komisyonları da vergi incelemesinden gelen sekliyle ayni tutarda takdir ediyor.

23. Takdir komisyonlarını incelemelerde destek unsuru olarak kullanmak yanlıştır
Değerli DÜNYA okurları, vergi incelemelerinde vergi inceleme elemanlarının emtia, makine, bina, arazi vb. varlıkların değerlerini takdir komisyonu vasıtasıyla takdir ettirdiklerini görüyoruz.
Vergi inceleme elemanlarının aslında kendi yetkileri çerçevesinde yapabilecekleri işlerde takdir komisyonlarını kullanıyor olmalarının temel sebebi yapılan işlemin bilen-tarafsız kişilerce, adeta tartışılamayacak şekilde yapıldığı izlenimini vermek suretiyle, yaptıkları tarhiyatları kuvvetli gösterme çabalarıdır.
24. TTK hükümleri çerçevesinde tamamlanan sermayenin gelir sayılıp kurumlar vergisi ve KDV'ye tabi tutulması
25. Yatırım indirimi stopajı vergilemesinin kar payı vergilemesi olmadığı iddiası
26. % 05 götürü gider vergilemesinde onlarca yargı kararının görmezden gelinmesi
27. Borçla kar dağıtılamaz mı?
28. Borçla vergi ödenemez mi?
29. Örtülü kazanç dağıtımı sayılan tutarlarla ilgili gümrükte ödenen KDV ler indirilemeyecek mi?
30. Derneklerin gelirlerini ticari kazanç olarak niteleyip kurumlar vergisine ve KDV'ye tabi olduğunun ileri sürülmesi
31. Tahsilat zamanaşımı yok mu?
32. Vergi incelemesinde zamanaşımı yok mu?
33. Yürütmeyi durdurma kararının anlamı yok mu?
34. Yurtdışına ödenen hizmet bedelleri kur farkları stopaj ve KDV'ye tabi mi?
35. Yurtdışına ödenen program bedelleri stopaja hangi hallerde tabi?
36. Vergi incelemesi sırasında eleştirilecek hususun açıkça dile getirilmesi gerekli
37. Mükellefin açıklamalarına dayanılarak mükellef aleyhine tarhiyat yapılamamalı.
38. Kendinden KDV tevkifatı yapılan şirket nasıl vergi ziyaına sebep vermiş olabilir?
Listemiz sürekli gelen uyarı ve sorularla uzuyor. Sizlerin de paylaşmak istediği hususlar olursa, paylaşırsanız memnuniyetle yer veririm.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar