“Ak”ıyla “kara”sıyla yeni bir yıla girerken…
Bugün 2014 yılının son günü… Koca bir yıl daha veya 365 gün 6 saat daha geride kaldı. Yarın sabah yeni bir yılın takvim yaprakları eskimeye başlayacak.
Böyle bir yılın son gününün veya tatil gününün yazısı nasıl olur? Olsa olsa geçen yılın çok kısa bir muhasebesi ve bunu izleyen yılın beklentileri olur. Biz de yazımızda bu çerçeveyi bulmaya çalışacağız.
2014 yılı Türkiye için zor geçti!...
•2014 yılına iki büyük operasyon dalgası ile girildi. 17 Aralık ve 25 Aralık 2013 günlerinin büyük ve operasyonları…
•Dönemin Başbakanı çok hızlı davrandı ve bu operasyonları “paralel yapı”nın kumpası olarak nitelendirdi ve acımasız bir şekilde karşı kampanya yaptı.
•Derken… 30 Mart 2014 yerel seçimleri geldi çattı. Seçmen “ak” ile “kara”yı ayırdı ve hükümet de adeta siyaseten “ak”landı!... Zira AKP çok başarılı olduğu yerel yönetim seçimlerinden yine başarıyla çıkmıştı.
•Özellikle paralel yapı ile mücadele olsun yargıda yaşanan garabetleri aşmak adına olsun, hükümet, “adalet sistemi” üzerinde çok ciddi değişikliklere gitti. Henüz mürekkebi kurumamış yeni düzenlemeleri çekinmeden değiştirme yolunu seçti. Numara verilen yargı reformları adeta birbirini izledi. Torbalardan hep ihtiyaç duyulan yeni düzenlemeler çıktı.
•Bu Arada 10 Ağustos 2014 günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. 3 aday yarışa girdi; ama R. Tayyip Erdoğan, yüzde 50’yi biraz aşkın oyla (yüzde 52 ile) ve ilk kez halkın oyuyla 12. Cumhurbaşkanı oldu.
•Dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı olunca, bu kez AKP olağanüstü Büyük Kongresi'yle Ahmet Davutoğlu Başbakan vizesini aldı.
•İçeride yaşanan ve etkisi çok büyük olan diğer önemli bir konu da “Açılım Süreci” oldu. İmralı, Kandil ve Ankara arasında sürdürülen mekik diplomasisi ile Türkiye yeni bir ezber bozmanın arefesi içerisinde yerini aldı.
•Ülke içerisindeki gelişmelerin yanında dış dünyada yaşanan gelişmeler de Türkiye için önemliydi. Özellikle Rusya’da yaşanan ekonomik kriz, Türk iş dünyasını zora soktu. Rusya’nın en önemli ihracat geliri petrolün fiyatları yarı yarıya değer kaybedince ve ruble de büyük bir kayba uğrayınca, Rusya zora girdi ve bundan İstanbul Laleli’deki hazır giyimci de Antalya’daki narenciyeci de zarar gördü.
•Suriye senfonisi devam ederken adeta matruşka bebekleri gibi bu sefer Suriye’nin içinden İŞİD belası çıktı. Irak ve İran ile yaşanan sorunlar da aynen devam etti.
…
Yukarıda sıraladığımız ve bizzat yaşadığımız sorunlara bakınca, gerçekten de 2014 yılının çok zor geçtiğini söyleyebiliyoruz.
Ya 2015 yılı nasıl geçecek?...
Önemlilerini sıraladığımız ve önemsizlerini ıskaladığımız sorunlar veya konulara bakınca; bunların kimilerinin birikim, tortu veya risk olduğunu görebiliyoruz.
Bu koşullar altında 2015 yılında ekonomimiz nasıl olacak?...
•Yılın ilk yarısında, genel seçimler dolayısıyla bütçe harcamaları artacak.
•Buna bağlı olarak iç talepte hafif yükseliş olacak.
•Olağandışı gelişme olmadığı sürece, özellikle petrol fiyatlarındaki düşüşe ve iç talepteki zayıflığa bağlı olarak enflasyon yatay seyrini sürdürecek.
•FED politikaları ekseninde doların değeri tedricen artmaya devam edecek.
•Politik ve ekonomik ortam, özelleştirme ve yeni yatırımlar için uygun ortam olmayacak.
•İhracat, dünya ve çevre ülkelerin koşulları ile Türkiye’nin yapısal sorunları nedeniyle yerinde saymaya devam edecek.
•Büyüme de yüzde 4 bandında yatay seyrini sürdürecek.
Sonuç olarak; ekonomik açıdan 2015 yılı, Türkiye için kayıp yıl olacak.