Sultanahmet'in faturası ağır olabilir
Bombalar çok uzağımızda patladı önce, katliamlar çok uzağımızda gerçekleştirildi; umursamadık. Sonra Başkent'e sıçradı, ardından da İstanbul'a, Sultanahmet'e...
Sultanahmet'te patlayan ve on Alman vatandaşının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan katliamda amaç belli ki çok açık. Amaç, daha fazla insan katletmek olsaydı, daha kalabalık yerler seçilebilirdi. Oysa amaç öyle görünüyor ki, yabancı turistler. Daha da detaylı bir amaç güdülerek Alman vatandaşlarının hedef alındığını söyleyebilecek durumda değiliz elbette. Ama, bu olasılık da tümüyle yok farz edilemez.
Edilemez; çünkü Türkiye için Alman turistlerin önemi çok büyük. Türkiye'ye gelen her 100 turistin 15-16'sı Alman. Bu tek başına bile önemli bir pay. Kaldı ki, Almanya'yı turizmde yalnızca Almanya olarak düşünmemek, bu ülkenin yakın çevresindeki ülkeleri, yani Hollanda, Danimarka, Belçika, İsveç, Norveç, hatta İngiltere'yi bile etkileyen bir özelliği olduğunu dikkate almak gerektiği vurgulanıyor. Dolayısıyla Almanya Türk turizmi için her yıl ülkemizi ziyaret eden yaklaşık 6 milyon turistten fazlasını ifade ediyor.
Turizm sektörü temsilcileri, aynı durumun Rusya için de geçerli olduğunun altını çiziyor. Rusya'nın da Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerini etkileyen bir yapısı olduğuna dikkat çekiliyor ve bu yüzden Rusya ile yaşanan sorunun, diğer ülkelerden gelecek turistleri de etkileyeceği vurgulanıyor.
Turistler nereye geliyor?
Türkiye'ye geçen yılın on bir ayında 34.8 milyon turist geldi. 34.8 milyon turistin yaklaşık yüzde 75 oranındaki 25.8 milyonu havayoluyla giriş yaptı. Havayoluyla girişlerde İstanbul yüzde 43 pay ve 11 milyonla ilk sırada. İkinci sırada yüzde 41 pay ve 10.6 milyonla Antalya geliyor. Muğla yüzde 9 pay ve 2.4 milyonla üçüncü, İzmir yüzde 3.5 pay ve yaklaşık 900 bin turistle dördüncü sırada. Ankara'ya havayoluyla gelen turist sayısı 345 bin ve bu sayı toplamda yüzde 1.3'lük bir yer tutuyor.
Kapadokya bölgesine gidenlerin bir kısmının Kayseri'den giriş yaptığı varsayılabilir. Kayseri'ye havayoluyla gelen turist sayısı da 47 bin düzeyinde.
Bu payların, havayoluyla gelen 25.8 milyon turiste göre olduğunu bir kez daha vurgulayalım.
Havayoluyla yapılan girişlerin neredeyse tamamı, tam yüzde 98'i bu illerden gerçekleştiriliyor. Muğla'dan gerçekleştirilmiş görülen girişler, ağırlıklı olarak Bodrum ve Dalaman havaalanlarından yapılıyor. İzmir'den olan girişlerde de başta Efes olmak üzere tarihi yerler ve Kuşadası gibi tatil yöreleri ziyaret ediliyor.
Ama İstanbul ve Antalya'nın durumu farklı. İstanbul'a gelen ağırlıkla burada kalıyor; aynı şekilde Antalya'ya gelen de Antalya içinde ya da civarda tatil yapıyor.
Bir başka ifadeyle Kapadokya yöresine ne kadar turist gittiğini tam olarak bilemediğimiz için, Türkiye'yi ziyaret edenlerin çok büyük oranda İstanbul, Antalya ve Muğla yöresi için geldiğini söylemek yanlış olmaz.
Rusya'dan sonra umut Almanlardaydı
Rusya ile uçak kriziyle başlayan ve yumuşama yönünde hiçbir ilerlemenin kaydedilemediği sorun yüzünden bu yıl bu ülkeden neredeyse hiç turist beklenmez oldu. Belki sembolik sayıda bir giriş gerçekleşecek, o kadar. Yani bir anlamda 4.5 milyon turist kaybedeceğiz. Rusya'nın etkileyeceği diğer ülkeler de ayrı.
Antalya yöresi, Rus turistten umudunu kesince boşluğu bir ölçüde de olsa Alman turistlerle doldurmayı umuyordu. İşte Sultanahmet'te patlayan bomba, bu konudaki umutları büyük ölçüde kırdı.
Turizm gelirini tutturmak zor
Türkiye turizmden geçen yılın ilk on bir ayında 25.7 milyar dolar elde etti. Yılın tümüne ilişkin tahmin de 27 milyar dolar. Orta vadeli programda, bu yılın turizm geliri tahmini yine 27 milyar dolar olarak yer alıyor. Rusya ile zaten var olan sorunlara bir de Sultanahmet bombasının eklenmesinden sonra 27 milyar dolarlık gelire ulaşmanın çok zor olacağı ifade ediliyor.
Turizm tüm dünyada ivme kaybedebilir
Terör yalnızca Türkiye'nin sorunu değil elbette. Paris'te yaşananları biliyoruz, Belçika'da ve Almanya'da terör kaygısıyla nasıl sert önlemlere başvurulduğunu da. Turizmde bu yıl tüm dünya için kayıp yıl olabilir. Ya da, tüm Ortadoğu'yu ve Avrupa'yı esir alan terör dalgasının ulaşmadığı uzak ülkeler cazip hale gelebilir. Güney Amerika gibi, Avustralya gibi. Ancak, buraların cazibesini gölgeleyen bir ulaşım maliyeti var, bir de yaz döneminde oralarda yaz tatili yapılamayacağı gerçeği.