'Anadolu şehirleri tekstilde marka peşinde koşmamalı'
MHGF Başkanı Öztürk, hazır giyim sektöründe, Cazibe Merkezleri Programı'ndan yararlanarak standart ürünlerin üretimini Anadolu şehirlerine kaydırmak istediklerini söyledi. Öztürk "En büyük yanılgımız tekstilde marka peşinde koşmak" diye konuştu.
Muhammed KAFADAR
IĞDIR - Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF), Cazibe Merkezi Programı kapsamındaki 23 kente yönelik tanıtım toplantıları dizisi başlattı. Hazır giyim yatırımcısını bölgeye çekmeyi amaçlayan programın ilk etkinliğine Iğdır ev sahipliği yaptı. "Iğdır Tekstil-Hazır Giyimde Yatırım Fırsatları ve Tanıtım Günleri"; Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) işbirliği, Iğdır Valiliği, Iğdır Belediye Başkanlığı ile Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası'nın katkılarıyla Iğdır Üniversitesi'nde düzenlendi.
MHGF Başkanı Hüseyin Öztürk, sektördeki son durumu, cazibe merkezi programını ve düzenledikleri tanıtım toplantısını DÜNYA'ya değerlendirdi. Doğru yatırımcıyı doğru kente götürebilmek için bu programları organize ettiklerini anlatan Öztürk, "Karma hazır giyimde sektör büyükşehirlerde sıkışmış durumda. Her şey büyükşehirlerde üretiliyor. Ancak İstanbul tasarım yönü, Ar-Ge yönü ile ön planda olmalı. Üst segmentte büyükşehirlerin daha iddialı olabilmesi için standart ürünlerin Anadolu şehirlerine taşınması gerekiyor.
Bu şehirler marka çıkaracağız, tasarım yapacağız beklentisi içerisine girmeden temel üretim yapmalı. En büyük yanılgımız marka peşinde koşmak" diye konuştu. Son çıkan teşviklerin sektör açısından büyük bir fırsat olduğunu dile getiren Öztürk, "Bunu değerlendirip standart ürünlerde partner şehirler oluşturarak yatırımlarımızı buralara götürmek istiyoruz. Iğdır sektörümüz için ideal" dedi. Cazibe Merkezlerinin önceki teşvik programlarından farklı olduğunu belirten Öztürk, "Daha olgunlaşmış bir program. Akıllı teşvik diyebiliriz buna. Yatırımcılara makine, fabrika, arsa, lojistik gibi desteklerin yanı sıra kredi ve hibede önemli destekler verildiğini düşünüyorum. Bunlar somut desteklerdir, bu önemli" değerlendirmesini yaptı.
23 il birbirine rakip değil, partner olmalı
Toplantıdaki konuşmasında tekstil ve hazır giyimin, "Cazibe Merkezleri" için kilit sektör olduğunu anlatan MHGF Başkanı Hüseyin Öztürk, 2016 yılında 27 milyar dolar ihracat ile otomotivi geçtiklerini ifade etti. Öztürk ayrıca, sektörün 211 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini, bu sayede Türkiye'nin tanıtımını en iyi şekilde yaptıklarını kaydetti. "Yerel idareciler ne yapmalı?" diye soran Öztürk şunları kaydetti: "İllerinin hangi sektöre hangi alana daha uygun olduğunu iyi tespit etmeleri gerekiyor. Bu 23 il birbirlerine rakip olmamalı. Partner olmalı. Öte yandan mesleki eğitim çok önemli. Yatırımcı gelmeden meslek okulları, meslek kursları açılmalı. Ayrıca belediye fabrikalara köylerden servis sağlamalı. Böyle olursa yatırımcı neden gelmesin?"
1 milyar doların üzerinde yatırım başvurusu var
DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Genel Sekreteri Hüsnü Kapu, Cazibe Merkezleri Programı ile bölge illeri için bir milyar doların üzerinde yatırım başvurusu yapıldığını bildirdi. Cazibe Merkezlerinin önceki yatırım teşvik programlarından farklı olarak daha kapsamlı bir yapıda olduğunu dile getiren Kapu, "Yatırımcıyla birlikte süreç en başından sonucuna kadar takip ediliyor.
İlk başvurular beklediğimizin çok üzerinde. 4 il için (Ağrı-Ardahan-Iğdır-Kars) bir milyar doların üzerine bir başvuru var. Bunların banka süreci devam ediyor" dedi. Her ilin kendine göre öne çıkan bir özelliği olduğunu söyleyen Kapu, Iğdır'da geçmişte yoğun olarak pamuk tarımı yapıldığını bu kapsamda kent için uygun sektörün tekstil olduğuna kanaat getirdiklerini belirtti.
Yatırımcının bölge illerine gelmeye istekli olduğunu ancak nitelikli iş gücü bakımından sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Kapu, şunları kaydetti: "Ajans olarak işin eğitim boyutuna odaklanacağız. Bu kapsamda İstanbul Teknik Üniversitesi ile protokol imzalayacağız. Moda-tasarım, tekstil bölümünden öğretim üyelerini yaz aylarında burada ağırlayıp eğitim faaliyetleri organize edeceğiz."
"Azerbaycan'dan ilgi yoğun"
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı projesine de değinen Kapu, hattın haziran ayı sonunda açılacağını belirtti. Projeyle yatırımcının bölge illere ilgisinin arttığını dile getiren Kapu, şunları ifade etti: "Azerbaycan'dan yatırım noktasında ilgi yoğun. Vagon üretimi yapmak isteyen bir yatırımcı Valilik ile görüştü ve kendilerine yer tahsisi yapıldı. İstanbul'dan da iş insanlarımız üretimlerinin bir kısmını bölge illerine taşımak istiyorlar. Çünkü buradan Orta Asya ülkelerine ihracat çok daha ekonomik."
Iğdır, Türkiye'de 3 ülkeye sınır olan tek il
"Doğal bir cazibemiz vardı, bu daha da artacak"
Iğdır Valisi Ahmet Turgay Akman, ilin lojistik imkanları ve stratejik konumuna dikkat çekerek, "Iğdır, Türkiye'de üç ülkeye sınırı olan tek il. Dünyada bir Basel var. Serhat Kalkınma Ajansı ve Ticaret Odasının çalışmalarıyla kentte OSB'nin önemli bir konuma geldiğini dile getiren Akman, "OSB altyapısı tamamlanmak üzere, yıl bitmeden doğalgaz da gelmiş olacak. Iğdır'ın doğal bir cazibesi vardı zaten. Bu destekleme programı ile bu daha da arttı. İlimizin geleceği parlak. Gelişmeye müsait bir yerdeyiz" dedi.
"10 yılda 140 milyar lira destek bekliyoruz"
Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamil Arslan, Cazibe Merkezleri Programı ile on yılda 140 milyar liralık destek beklediklerini söyledi. Arslan, ilin tarımsal potansiyeli ile öne çıktığını ancak artık sanayi kenti olmak istediklerini söyledi. Kalkınma için tekstili hedef sektör seçtiklerini kaydeden Arslan, "neden tekstil" diye sorarak, "Çünkü az yatırımla çok istihdam mümkün" yanıtını verdi.
"Tekstilin hammaddesi bizde"
Iğdır Belediye Başkanı Murat Yikit de bölgede ulaşımın geliştiğine değinerek, "Havalimanı uluslararası ulaşıma açılırsa Orta Asya'dan Ortadoğu'ya pek çok ülke birkaç saat mesafedeyiz" diye konuştu. Kentte geçmişte yoğun şekilde pamuk tarımının yapıldığını hatırlayan Yikit, Iğdır'ın tekstile uzak olmadığını söyleyerek "İşin hammaddesi bizde" ifadelerini kullandı.