Otokar'ın en önemli projesi 'milli tank Altay'

Koç Holding Üst Yöneticisi Durak, "Otokar'ın en önemli projesi, şu anda milli tank Altay'ın geliştirilmesinden sorumludur" açıklamasında bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Turgay Durak, holding bünyesindeki Otokar'ın en önemli projesinin, milli tank Altay'ın geliştirilmesi olduğunu belirterek, "Onaylardan geçtikten sonra seri üretim sözleşmelerini Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Otokar gerçekleştirecek. Şu anda o sözleşme görüşmelerinin seri imalat başlangıç aşamasına gelmiş vaziyetteyiz" dedi. 

Bursa Valiliğinin, Capital ve Ekonomist dergilerinin iş birliğiyle düzenlediği "Uludağ Ekonomi Zirvesi"nde, "Büyüme Stratejileri: Büyük Gruplar İçin Yeni Stratejiler" konulu oturumda konuşan Durak, Türkiye'nin büyüme hedefinin geçen yıl eylül-ekim aylarında yüzde 4 olarak belirlendiğini anımsatarak, kendilerinin de grup olarak bütçelerini Türkiye'nin yüzde 4,5; Avrupa'nın negatif büyümeden en az yüzde 1'e çıkacağını öngörerek yaptıklarını belirtti.  

 Almanya için 1,4 olarak belirlenen büyüme hedefinin ise 1,9'a kadar çıkarıldığını, Avrupa'nın motoru olan Almanya'daki bu gelişmenin olumlu olduğunu vurgulayan Durak, şunları kaydetti: 

"Koç Grubu için çok önemli çünkü bizim şirketlerimizin ihracatı, ağırlıklı olarak Avrupa. Otomotivde, beyaz eşyada, hatta hiç kimsenin aklına tam gelmez ama 'Her sene sonunda en çok ihracat yapan şirket kimdir' diye Başbakanımız mükafat verdiği zaman birinci sırada Tüpraş çıkar. Çünkü ülkemizde benzin, az kullanılıyor. Proses yapıldığı zaman da bir miktarı muhakkak benzin çıkıyor. Kurtuluşu yok, o benzini de ihraç ediyorsunuz. İşte senede 4 milyar dolardan fazla ihracatı olur Tüpraş'ın. Sıraladığımda da zaten Ford Otosan, Tofaş, Arçelik gelir." 

Durak, bu sıralamaları yaparken Arçelik'e haksızlık olduğunu, bu şirketin Türkiye'de 6, Avrupa'da ise 5 fabrikası bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:  

"Gelirlerinin yüzde 60'ı yurt dışındaki satışlardan gelir ama üretiminin yüzde 75'i Türkiye'deki fabrikalardan gelir, o aradaki yüzde 25 yurt dışında üretilenlerin bir kısmı Türkiye'ye gelir bir kısmı o ülkede kullanılır, bir kısmı başka yere gider. Karmaşık bir hesaptır, sanayimiz sıralamasında Arçelik hep biraz ekside kalır, ihracat sıralamasında da bir miktar ekside kalır. Çünkü yurt dışındaki imalatın en az yarısı, belki de 4'te 3'ü yurt dışında satıldığı için onlar ihracattan sayılmaz. Bizim için Arçelik, en global şirketimizdir. 2012'de Güney Afrika'da bir şirket satın aldı, 2002'de de Romanya'daki şirketi satın almıştı. Romanya'daki fabrikanın üretim kapasitesi 2,5 milyon buzdolabına erişti, Eskişehir'deki buzdolabı fabrikası, Avrupa'nın en yüksek kapasiteli fabrikasıdır Arçelik'in, ikincisi de Romanya'daki fabrikadır." 

"Milli Tank Altay Projesi" seri imalat aşamasında 

Koç Grubunun global işlerini büyütecek şirketlerin başında daima Arçelik'in geldiğini vurgulayan Durak, otomotivde ise Ford ve Fiat ile ortak olduklarını hatırlattı. Otomotiv üretimlerinin yarısının Avrupa'ya, 4'te birinin ABD'ye gittiğini, geri kalanının ise Türkiye'de satıldığın anlatan Durak, şunları kaydetti: 

"Türkiye'deki üretimin ve ihracatın yarısını bizim fabrikalarımız yapar. Otokar, istikbal için çok çok önemli. Çünkü Otokar, uzun yıllardır savunma sanayinde özgün dizayn ile kendi araçlarını geliştirmiş, o araçları önce Türkiye'de emniyete ve jandarmaya kullandırdığında ispat etmiş, sonra Kara Kuvvetlerine kullandırdığında ispat etmiş, bu ispatlar sonucunda da geçmişte Cezayir, şimdi de körfez ülkelerine satışlar gerçekleştirir. Rus Ordusu, Gürcistan'a girdiğinde Gürcistan'ın elindeki o araçlar, televizyonlarda da görüldü, tabii Rusların tanklarına göre onlar biraz ufaktı. Otokar'ın en önemli projesi, şu anda milli tank Altay'ın geliştirilmesinden sorumludur. Bu tanklar geliştirildi. 3'üncü ve 4'üncü prototipler. Zaten proje şundan oluşuyor; 4 tane prototip yapılıyor, her prototipin vazifesi farklı, o onaylardan geçtikten sonra da seri üretim sözleşmelerini Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Otokar gerçekleştirecek. Şu anda o sözleşme görüşmelerinin seri imalat başlangıç, aşamasına gelmiş vaziyetteyiz. Otokar'ın bu projeyi alması halinde tabii, halka açık bir şirket olarak çok büyük bir aşama kaydetmiş olacak." 

"Yatırımlarda durdurmak gibi bir lüksümüz yoktur" 

Durak, faaliyet gösterdikleri sektörlerin hepsinin çok uzun vadeli yatırım kararlarıyla devam etmek durumunda olan iş dalları olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi: 

 "Biz güncel olaylar, konjonktürel olarak 'Çeliğin fiyatı düştü, arttı, petrol fiyatında önemli artış, düşüş oldu' bunlara karşı riskimizi azaltmak için finansal enstrümanlar ve yönetim sistemlerinde her an dikkatli davranarak yürürüz ama yapacağımız yatırımlarla ilgili olarak alınmış kararlar ise 3-4 yıl yatırım süresi, onun üzerine de 8-12 yıl, hatta bir fabrika yapıyorsanız 30 yıl o yatırımla yaşayacağımız için herhangi bir değişiklikte yatırımlarda durdurmak gibi bir lüksümüz yoktur. Onun içinde zaten son 2 yıl 6,5 milyar dolar kadar yatırım yapıldı. Bu sene de 2 milyarın üzerinde yatırımla devam ediyoruz."

"Benim için bir iftihar kaynağıdır" 

Hükümetin Ar-Ge'yi desteklemek için aldığı kararlar ve kanunların, müteşebbislerin aklında tutması gerektiğini bildiren Durak, hükümetin bir anlamda, şirketlerin verdiği kurumlar vergisinden bir miktar parayı ayırıp, Ar-Ge yapıp, özgün dizayn yaratan şirketlere çok önemli katkıda bulunduğuna değindi. 

Durak, şöyle konuştu: 

"İftihar ederek söylüyorum; Koç Grubundaki 14-15 farklı Ar-Ge merkezinde çalışan mühendis sayısı, 3 bin 300 civarında ama bu Türkiye'deki Ar-Ge merkezleri içinde normalde bizim payımız yüzde 8, bilemedin 10'u geçmemesi lazım. Ekonomide, sanayideki payımız yüzde 10'sa, ancak yüzde 10'u bizde olmalı, halbuki yüzde 22'i bizde. Demek ki yan sanayimize ve diğer şirketlerimize de bunu yaymamız lazım. Burada en ileri gitmiş olan şirketimizde bin 300 Ar-Ge mühendisi çalışıyor, bir kısmı Ford Otosan, bir kısmı bizim dizayn ettiğimiz, fikri ve sınai mülkiyet hakları Ford ile Ford Otosan'a ait olan yerli araçlar ama bir kısmı da Ford'un Amerika'da, Tayland'da veya Almanya'da imal ettiği araçlarla ilgili Ar-Ge. Sonuç olarak 76 milyon dolar fatura kesmişler geçen sene Ford'a, sadece Ar-Ge çalışması için. O benim için bir iftihar kaynağıdır." 

Türkiye'nin dışında sadece 3 ülke üretiyor 

Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ahmet Cemal Dördüncü de bugün bütün dünyada "karbon elyaf" denilen malzemenin, Türkiye'nin dışında sadece 3 ülke, Japonya, ABD ve Almanya tarafından üretildiğini belirtti.  

Dördüncü, karbon elyafı bütün dünyada üreten sadece 7-8 şirket bulunduğunu, bunların çoğunun da Japon olduğunu belirterek, onların yanında Türkiye'den de Akkök Grubu şirketlerinden Aksa'nın bulunduğunu bildirdi. 

Karbon elyafın, çok hafif olmasına rağmen çelikten 10 kat daha dayanıklı yüksek teknoloji malzemesi olduğunu anlatan Dördüncü, bu ürünün, havacılık sanayinden otomotive birçok alanda kullanıldığını söyledi. Dördüncü, şöyle dedi:  

"BMW'nin en yeni modellerinin bütün şaseleri bu karbon elyaftan yapılıyor. Bizim Ford ile ABD'de bir iş birliğimiz var. Binaları sağlamlaştırmakta kullanılıyor. Karbon elyaf geleceğin bir malzemesi. Cari açığa nasıl faydası olur? Karbon elyafın ham maddesini biz aşağı yukarı 3-4 dolardan alıyoruz ve biz karbon elyaf zincirinin daha başındayız ve bu 3-4 dolardan aldığımız malzemeyle ürettiğimiz ve sattığımız elyafın en ucuzu, yaklaşık 16-17 dolar civarında ve bu 40-50 dolarlara kadar gidiyor. Biraz daha nihai kullanıcıya dönen ki o alanda çok planlarımız var, bunların fiyatları 600-700 dolarlara kadar çıkar."  

Allianz SE Doğu ve Batı Avrupa Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Oliver Bate ise Türkiye'nin, siyasi karmaşalara rağmen önemli bir ülke olduğunu, burada yatırım yapmaya devam edeceklerini dile getirerek, "Türkiye'ye inanıyoruz, geçici belirsizlikler olduğunu düşünüyoruz, şu anda risklerden korkmuyoruz" diye konuştu.